Rizzoli & Isles: Kimler izlemeli, kimler asla izlememeli?

Rizzoli & Isles: Kimler izlemeli, kimler asla izlememeli?
Polisiye dizi izlemeyi sevenler bilirler; Rizzoli&Isles aslında kitaptan ekrana yansıyan karakterlerdir. Asıl yaratıcısı Doktor ve yazar olan Tess Gerritsen. Tess ablamız, evde oturduğu bir dönemde kitap yazmaya başladı. Yazdığı kitaplar kısa sürede "Best Seller" yani çok satanlar listesine girmesini sağladı. Okuyucular Tess ablanın anlatım diline bayıldılar. Yarattığı karakterler her kitapta ayrı bir merak konusu olmayı başardı. Çırak, Cerrah ve Siliniş'e olan büyük ilgi ve merak yapımcıların da dikkatinden kaçmadı. Ve Rizzoli&Isles 2010 senesinde Boston’da çekilerek, TNT kanalında yayın hayatına başladı.

Toplamda 86 bölüm yayınlanan dizi enteresan bir şekilde halen final yapmadı. Peki kim bu kitaplardan ekrana yansıyan Rizzoli&Isles? Rizzoli (Angie Horman-Eski model) Boston polis departmanında dedektiflik yapıyor. Isles (Sasha Alexander) ise Boston polis departmanında adli tabip. Geçmişleri her klişe Amerikan dizisinde olduğu gibi yani şaşırtıcı ya da sıra dışı değil. Rizzoli’nin ailesi İtalya’dan göçmüş. Isles ise zengin bir ailenin yanında evlatlık büyümüş. Gerçi dizinin ilerleyen bölümlerinde biyolojik babası ile tanışacak fakat tanıştığına da bin pişman olacak.

Bu iki arkadaşımız işlerinde son derece başarılı. Müthiş dostluk örneği sergiliyorlar. İzlerken içinden "Vayy böyle dostluklar yaban ellerde de var demek, hani Amerika yalnızlar ülkesiydi" diye geçiriyorsun. Genel olarak dizi kitap gibi çok da fazla bir merak uyandırmıyor. Fakat istemsiz bir şekilde gelecek bölümü bekliyorsun. Bence bunun nedeni; hikaye yürüyüşlerinin zaman zaman Türk filmi tadında olması. İnsanı germeyen, hep iyilerin kazandığı, kötülerin cezasız kalmadığı bir dünyası var.

Oyuncuları sempatik. Karakterlerin birbirleriyle olan iletişim dili ise komik. Diğer polisiye dizilere göre zaman zaman sürükleyicilik açısından sıkıntılı olabiliyor. Bunun nedeniyse konunun tümüyle gerilim olmamasından kaynaklanıyor. Aradaki kültür farkından dolayı espiriler zorlama gelebilir. Sıkılıp "aman yaa kanalı neden değiştirmiyorum’’ diye söylenebilirsin. Fakat Rizzoli&Isles’in enteresan tarafı ana karakterleri sevmesen bile yan karakterler cezbedebilir derecede dolu tasarlanmış olması.

Rizzoli’nin anne ve kardeşleri ile olan ilişkisi, Korsak (Bruce McGill) ve Rizzoli’nin atışmaları, Rizzoli ve ortağı Frost (Lee Thompson) arasında geçen şakalar, Isles’in ölülerle yaptığı konuşmalar, Isles’in ikili ilişkilerdeki yanlış seçimleri ve sonuçları (çok şükür, ilerleyen bölümlerde kendine yakışır bir sevgili edindi de ekran başında rahatladık) ilgi çekici şekilde sergileniyor.  

Diziyi hiç izlememiş ve sıfırdan başlamak isteyecek olanlar, yazıyı tıkladıklarında anda gördükleri "izlemediysen okuma!" uyarısına rağmen inatla okumaya devam edenler için bu paragraf ayrılık vaktidir. Doğrudan ikinci sayfaya geçiniz. Kalanlara ufak ufak geçmiş sezona dair kişisel fikrimi içeren tüyolar verecek olursam; Birinci sezonun finali insanı daha derin etkiliyor. Kendini sorgulamanı sağlıyor. İkinci sezon sonunda ise Rizzoli&Isles’in dostluğu ciddi anlamda sınava tutuldu. Üçüncü sezon belki de sırf bu yüzden merak uyandırdı… Dördüncü sezon ara verilerek çekildi. Çünkü Frost (Lee Thompson) karakteri gerçek hayatta intihar ederek öldü. Frost ölünce meraklandık. Diziye yansıması çok mantıklı olmadı. Evet dizide de öldü ama ölüme gidişi bence saçmaydı. Beşinci sezonda Rizzoli’nin Frost için tuttuğu yas ironikti.

Peki, neden ve kimler Rizzoli & Isle izlememeli derseniz, işte o cevapları da ikinci sayfada sıraladım!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER