MortissaHiçbir
şey sonsuza dek kaybolmaz…
Gözlerinizi
kapatın ve içinizden bir dilek dileyin. Ama gerçekleşmesi
imkânsız olanından! Şimdi gözlerinizi açın ve zamanı ileriye
sarın. Hayat bir adımla hayallerine yakınken, aslında binlerce
kilometre kadar uzakta sihirli bir dünyada…
Hayaller
gerçek olmak içindir! Luna, birçok kadının hayallerini ete
kemiğe büründürmek için biçilmiş bir kaftan. Maral
(Hazal Kaya)’ın çocukluğundan beri hayallerini süsleyen tek
şey. A, bir de şimdilerde Sarp
(Aras Bulut İynemli) var. Hani imkânsız bir dilek dileğin
demiştim ya… Şimdi gerçeğe dönün ve gerçekleştiğini görün.
İnanılmaz değil mi? Maral’ın başına gelenler tam da böyle.
Luna’ya o kadar çok bağlı ve seviyor ki, adeta evi gibi görüyor.
Tüm birimlerini ezbere biliyor. Yöneticisinden satış sorumlusuna
kadar her şeyi…
Rastlantılarla
hayatına giren Arya
Feyman (Türkü
Turan), Maral’ın hayallerine köprü kuruyor. Maral dileğini
evrene gönderiyor ve yıllar sonra geri alıyor. Hayatta her şeyin
bir yeri ve zamanı vardır. Asla kaybolmaz. Günün birinde mutlaka
en iyi fırsatlarıyla sana geri döner. Ve bugün Maral’a geri
döndü. Bundan sonra olacakları Maral’ın gözünden izleyeceğiz.
En güzel hikâyeyi ondan duyacağız…
Beş
sezon boyunca rejisine hayran olduğum muhteşem ekip bir arada
(Zeynep Günay Tan’ın Türk televizyon izleyicisine en güzel
hediyesi) ! Nasıl izlemeyeyim ki? Hiçbir işini kaçırmadım.
Tanıdık yüzlerle ve kimyasını bildiği oyuncularla çalışılması
da diziye ayrı bir avantaj katıyor. Benim nezdimde Alara
Görkem (Bige Önal)
tek bir sahnesiyle dizi içerisindeki rolüne en iyi giriş yapan
karakter oluyor. Aramızda kalsın, bölüm bittikten sonra o sahneyi
birkaç defa daha izledim. Başta Deniz Koloş, Savaş İlhan, Orçun
Kozluca, Mark Marnikoviç ve tüm reji ekibini yeni bir işe başlasın
diye dört gözümle bekledim. Sonunda muradıma erdim. Senaryosu
Pınar Bulut Deren’in elinden çıkan Maral:
En Güzel Hikayem’i
zevkle ve büyük keyifle izlerim. Bu hikâyeye gönlü değen
herkesin emeğine, gözüne sağlık! Yolları açık olsun…