Yine sadece benim izlediğim (!) o program, Survivor başladı ve ben gerçekten i-na-nıl-maz mutluyum. Nedenini söyleyeyim, çünkü yılların izleyicisi ben bile Survivor 2016’yı ortalarda bir yerde noktaladım. Tatsız bir programdı, herkes gibiydi. Nerede Nihat’la Hasan’ın saygılı ve izlemesi aşırı keyifli rekabeti, nerede seviyesiz muhabbetlerin bini bir para olduğu 2016. Neyse, o kadar uzun süren bir Survivor açlığından sonra çok şükür erkenden, Ocak ayında başladı sevdiceğim.
İzniniz olursa olayın prodüksiyonu, tırı, minibüsü mevzularını bir kenara bırakıyorum ve kişiler üzerinden yorumuma ve final için şimdiden tahminlerime başlıyorum:
Adem Kılıççı: Londra Olimpiyatlarında ülkemizi temsil etmiş bir boksör. Tanıtımlarda görünce Turabi gibi çok hırslı bir karakterle karşılaşacağımızı düşündüm ama şu iki günde bence ne karakteri ne oyunu yeterliydi. Belli olmaz, daha ortamına alışamamış olabilir ama birleşmeden bir-iki hafta önce ya da birleşmeden hemen sonra eleneceğini düşünüyorum.
Berna Öztürk: İşte Benim Stilim Ünlüler programı ile Tv8 ekranlarına çok uzak olmayan bir yarışmacı. Mavi saçları uzadıkça ortaya çıkacak görüntüyü merak ettiğim için bir yere kadar kalmasını desteklerim ama vasat bir performansı var şimdilik.
Furkan Kızılay: Havalı havuç kafalı diye boşuna söylememişiz yıllarca. Bir uçuyor püfff, yanındaki arkada kalıyor maşallahı var. Survivor izleyicilerinin yarısı hiç tanımıyorsa yarısı da resmen birlikte büyüdü veya ailesinden biri gibi, evin oğlu gibi görüyor. Tanıyanlarda büyük sempati ve vefa var. Desteklenmesi hiç şaşırtmaz, üstüne bir de yarışmadaki bu performansı ve efendi duruşunu devam ettirirse kendisini yeni yeni tanıyanlar sayesinde onu Kıbrıs koltuğunun en garanti ismi olarak görüyorum.
İlhan Mansız: Beşiktaşlı değilim ama İlhan Mansız bir başka. Dünya Kupası’nda oynarken ben 7 yaşındaydım ve galiba 7 yaşındaki bir kız çocuğu, efsane ve yakışıklı bir futbolcuya ne kadar hayran olabilirse o kadar hayrandım. Doktorlar dizisinde sevgilisine servet bırakıp öylece ölüverdi, ağlaaa kalbim aaaağla, sen ağla kalbim aaağlaaa sus sesin duyulmasıın içindeeeen ağlaaaaaa! İzleyen herkesin, net zaafıdır, unutamadığıdır o bölüm. Doktorlar’dan beri çok zaman geçmiş, bir nesle ilham veren samuray saçları beyazlamış, içim biraz buruldu. Ben de yaşlandığımı hissettim. İlhan Mansız ne yapsa doğrudur, ne yapsa haklıdır. Oyun kazanamazsa karşı tarafın şansıdır, kazanırsa zaten o İlhan Mansız’dır. Ben ondan tarafım.
Not: Nasıl da bildim ama
iki sene önceki yazımda İlhan Mansız'ı :)
Pınar Saka: Her koşucu Merve Aydın kadar hızlı, Nagihan Karadere kadar hırslı değilmiş. Bize bunu gösterdi. Şimdilik sessiz, adından henüz pek söz etmiyoruz ama Ünlüler takımının güçlü kadın yarışmacılarından.
Sabriye Şengül: Ninja Warrior Türkiye programına katılmış, kendisi de Tv8’e göz kırpmış daha önce. Ünlüler takımının en sinirli yarışmacısı unvanını şimdiden verdim. Hız oyunlarında zayıf, güç oyunlarında yıldızlaşacak gibi görünüyor. Yarışma ilerledikçe alışacak mıyız yoksa tahammül etmeye zorlanacak mıyız zaman gösterecek.
Seda Demir: Tanıtımda gördüm ve dilimden dökülen ilk kelimeler “Ne maaanaa?” oldu. Hafızamıza kazınan Sedef rolünden midir, bilmem de Seda Demir çok narin, çıtkırıldım bir hanımefendi gibi geldi bana. Sonra Instagram’dan minik bir stalk… Koşmayı hobi haline getirmiş, nerede ne koşusu varsa katılmış. Survivor başlamadan hemen önce “Belki parkurda yardırır.” dedim. Sonra Survivor başladı ve “A-ha, işte o ilk kaybedilen dokunulmazlık oyununda adı yazılacak kişi burada!”
Çılgın Sedat: Gizli favorim olduğunu söyleyeyim de ortalıkta bir sır kalmasın. 44 yaşındaymış vikipedi bilgileri bunu söylüyor. Oyunlarda sporcu kardeşlerinin stratejilerini dinliyor, onlara psikolojik desteği sağlıyor. Ada yaşantısında daha aktif, “Abin olarak söylüyorum. Abine saygı duy. Büyüğünüm.” cümlelerini daha şimdiden 4-5 kere kullandı sanırım. Çılgın kelimesi sadece bir lakap, yoksa efendi ve iyi bir insan olduğunu düşünüyorum bu yüzden birleşmeyi görsün isterim.
Sema Apak: Henüz izlediğimiz üç yarışma oldu ama bence Ünlüler takımının en iyi kadın yarışmacısı kendisi. Hatta bence Survivor 2017’nin favorilerinden. Çok ilerleyeceğini düşünüyorum. Acaba neden “Nagihan abla, sorun yaşadığımız zaman bizi yatıştırandı.” dedi, merak ettim çünkü çok da tatlı bir hanımefendi. İnşallah ilerleyen günler bu yazdıklarımı bana yutturmaz.
Serhat Akın: Ben Fenerbahçeli de değilim ama abim inanılmaz fanatik ve bana Kadıköy’ün Boğası efsanesini epey anlattı. “5 istediler, 6 attık 10 gol atmaya süre yetmedi. ”gibi (Aynısı olmayabilir, sözün orijinalini bulamadım ama buna benziyor.) iddialı sözleri varmış. Çok hızlı bir futbolcu olduğunu da öğrendim. Eğer ada hayatında çok sinirli olmaya devam edecekse şampiyonluk zor, ama Kıbrıs’ı göreceğini düşünüyorum.
Şahika Ercümen: Dalış rekortmeni olduğu için özellikle ada hayatında çok önemli bir yer alacağını düşünüyorum. Tabii ki zaman içinde “Ben zıpkınla balık vurmak için mi rekortmen oldum?” diyebilir. Belli olmaz ama çok asil bir duruşu var. Survivor’ın “unutulmaya yüz tutmuş şöhretliler” yarışması olmadığına bir kanıt kendisi.
Tarık Mengüç: Uçan adam Sabri’nin yanından koşarak uzaklaşması hafızamdaki ilk Tarık Mengüç görüntüsü. Ben şimdi “Güç demek Mengüç demek!” lafına nasıl inanayım Allah aşkına? Roman olduğu ve sürekli dans eden, aktif bir sahne performansı olduğu için kondisyonu yerinde. 47 yaşına göre gayet iyi bir performansı var. Oyun kazandığında şakşuka dansı yapması beni mutlu ediyor bu yüzden uzun süre yarışmada kalmalı. :)
Yazı devam ediyor..