Ankara Sinema
Derneği’nin
T.C.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
katkılarıyla düzenlediği Gezici
Festival,
20’nci
yolculuğunun son durağı olan Sinop’ta seyircisiyle buluştu.
Sinop
Halk Eğitim Merkezi’nde
düzenlenen açılış gecesine çok sayıda konuk katıldı.
Sinopluların yoğun ilgi gösterdiği gecenin sunuculuğunu,
oyuncular Derya Alabora ve Derya
Durmaz birlikte yaptı. Açılışta, Sinop Belediye
Başkanı Baki Ergül,
Sinop Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Fahri Bostan ve Gezici
Festival Genel Sekreteri Ahmet Boyacıoğlu birer konuşma yaptı.
Ergül, bir yazısında “Bir İstanbullu olarak hiçbir şehri
kıskanmadım, Sinop’u görünceye kadar” diye yazan Alin
Taşçıyan’ı da sahneye davet ederek, Sinoplular adına kendisine
teşekkür etti.
Ziazan
Festival açılışı,
Tunç Şahin’in
Karışık
Kaset
filmiyle yapıldı. Uygar Şirin’in aynı adlı romanından
sinemaya uyarlanan filmin yapımcısı
Aslı Filiz de gecede hazır bulundu. Açılış filminin öncesinde,
Derya Durmaz’ın yazıp yönettiği kısa film
Ziazan’ın
da
gösterimi yapıldı. Oyuncu
olarak pek çok kez Gezici Festival’in konuğu olduğunu belirten
Durmaz, “Gezici Festival benim için Türkiye’deki en özel
festivallerden biri. Sinemaya aşık bir ekip tarafından
düzenleniyor. Filmimin festival programında olmasından dolayı
gururlu ve mutluyum” dedi.
Tuncel Kurtiz
28 Kasım’da
Ankara’dan yola çıkan festival, 8
Aralık’a
kadar Sinop’ta
olacak. Festival kapsamında; ‘Dünya Sineması’, ‘Türkiye
2014’, ‘Murathan Mungan: Gerçeğe Açılan Üç Kapı’ ve
‘Tuncel Kurtiz İle Yola Devam’ bölümlerinde yer alan filmler,
Sinop
Halk Eğitim Merkezi’nde
gösterilecek.
İk iGün, Bir Gece
Her
yıl farklı
ülkelerden
çarpıcı
filmleri
izleme
fırsatı sunan Gezici
Festival,
yönetmenliğini
Jean-Pierre
ve Luc
Dardenne
kardeşlerin
yaptığı
İki
Gün,
Bir Gece’yi
Sinoplularla buluşturuyor. Fransa’da
bir
taşra kasabasında
yaşayan ve güneş
panelleri üreten bir
fabrikada işçi olan
Sandra,
geçirdiği
depresyon
nedeniyle
bir
süre devam edemediği işine dönmek
üzereyken, işten kovulma tehlikesiyle
karşı
karşıya
olduğunu öğreniyor. Bin avroluk primi kaybetmemek
için Sandra’nın
işten
çıkartılması
yönünde
oy kullanan iş
arkadaşlarını iki
gün ve bir gece boyunca
tek
tek ziyaret eden Sandra, onları primden
vazgeçmeleri
konusunda
ikna
etmeye
çalışıyor.
Belçika’nın
‘Yabancı
Dilde En İyi Film’ dalında 2015 Oscar adayı
İki
Gün,
Bir Gece,sosyalbirkonuya
işsizliğe
temas
ediyor
ve kapitalizmin
çirkin yüzünü etkili
bir anlatımla sinemaya aktarıyor.
Francis Ford Cappola
Önceki
yıllarda Zeki Demirkubuz, Tuncel Kurtiz ve Barış Bıçakçı’nın
seçtiği filmleri sinemaseverlerle buluşturan festival, bu yıl
Murathan Mungan’ın özel seçkisine “Gerçeğe
Açılan Üç Kapı”
bölümünde yer veriyor. Mungan
bu bölümde, gerçekle olan ilişkimizi
sinema
aracılığıyla
sorguluyor.
Konuşma,
Sinoplu sinemaseverleri gerçeklik algısı ve hakikatin doğasına
dair düşünce egzersizi yapmaya davet ediyor. Francis Ford
Coppola’ya 1974’te Altın Palmiye kazandıran
Konuşma,
ünlü yönetmenin en çarpıcı filmlerinden biri olarak öne
çıkıyor. İleri teknolojiyi kullanarak dinleme ve izleme yapan
özel dedektif Harry Caul’un obsesif kişiliği ve karmaşık iç
dünyasını sinemaya aktaran filmde, genç bir çifti takip etme
görevi verilen Harry, olaya giderek sadece bir ‘iş’ olarak
bakamamaya başlıyor. Çifti izlerken kaydettiği konuşmalarda
duyduklarından etkilenen Harry, zamanla paranoyaya kapılıyor.
E5 ÖlümYolu
Uzun yıllar
Gezici Festival’e yol arkadaşlığı yapan Tuncel
Kurtiz
de yönettiği belgesel
E5
Ölüm Yolu
ile festivalde yerini alıyor. Filmin
merkezinde, 70’li yıllarda Güneydoğu Avrupa’dan başlayan işçi
göçüyle birlikte eski anavatanla ev sahibi ülke arasında ana
bağlantı haline gelen efsanevi E5 Karayolu bulunuyor. 1978’de
İsveç’ten yola çıkıp Türkiye’ye gelen, bazıları 2 bin
kilometreden fazla yol kateden insanları konu alan filmin görüntü
yönetmenliğini Gani Turanlı üstleniyor. Balkanlar’da geçen
1978 tarihli bu yapım, söz konusu bölgede bugüne kadar yaşanan
değişimi de gözler önüne seriyor. Filmi eşi Menend Kurtiz
sunacak.
Ben O Değilim
Yönetmen
ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşecek
“Türkiye
2014”bölümünde
iseyine
en yeni ve heyecan
verici
filmler yer alıyor.
Tayfun Pirselimoğlu’na Roma’da ‘En İyi Senaryo’,
İstanbul’da ‘En İyi Film’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi
Müzik’ ödüllerini getiren
Ben
O Değilim,
bir hastane kafeteryasında bulaşıkçılık yapan hayli sıradan,
yalnız ve içine kapanık bir adamın, bir başkası olabilme
ihtimalinin peşine düşmesini konu alıyor. Yazar ve yönetmen
olarak her daim polisiye tadındaki içsel yolculukları ve kimlik
mevzusunu irdeleyen Pirselimoğlu,
Ben
O Değilim’de
seyirciyi, varoluşçu bir kara filmin gizemli labirentlerinde
gezdiriyor. Filmin yönetmeni Pirselimoğlu ve başrol oyuncusu Ercan
Kesal, gösterimin ardından Sinoplularla buluşacak.
Toz Ruhu
Adana Altın
Koza’dan ‘En İyi Film’ dahil üç ödülle dönen Nesimi
Yetik’in ilk uzun metrajlı filmi
Toz
Ruhu,
seyirciyi gündelikçi Metin’in küçük dünyasına davet ediyor.
Arabesk tutkunu, şarkılar besteleyen Metin’in dünyası, yeğeni
Ümit’in askerlik için İstanbul’a gelmesi ve aynı evde
birlikte çalıştığı Neslihan’ın evine sığınmasıyla
değişiyor. Kendi halinde mutlu bir hayatı olan Metin ise kaderini
yetenek yarışmalarıyla değiştirmeye çalışacaktır. Yönetmen
Nesimi Yetik ile senarist ve yapımcı Betül Esener; Sinop’ta
Gezici Festival’e eşlik edecek.
Derviş Zaim ve Sanem Çelik
Adana Film
Festivali’nde ‘En İyi Senaryo’ ödülü alan Derviş Zaim’in
son filmi
Balık,
göl
kıyısındaki bir köyde eşi Filiz ile beraber yaşayan balıkçı
Kaya
ve konuşamayan küçük
kızları Deniz’in hikayesini konu alıyor.Filiz
kızını iyileştirmek için eskiden kalan alternatif bir tedaviyi
denemeye karar verir. Şifalı olduğuna inanılan bir cins balığı
kızına yedirirse iyileşeceğini düşünmektedir. Bu nadir
balıktan sekiz tane bulur ve kızına yedirmeye başlar. Kaya evdeki
balıkların varlığını keşfedince, onları bir çiftlikte üretip
para kazanmayı düşünür.Ancakbalık
çiftliğini kurmak için paraya gereksinimi vardır.
Neden Tarkovski Olamıyorum?
Murat
Düzgünoğlu’nun Adana Altın Koza’da ‘Yılmaz Güney Ödülü’
ve ‘Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü’ alan filmi
Neden
Tarkovski Olamıyorum?,
Sinoplu seyircisiyle buluşuyor. İlk filmi
Hayatın
Tuzu
ile takdire değer bir çıkış yapan ama sonrasında uzunca bir ara
veren Murat Düzgünoğlu’nun uzun süredir beklenen ikinci
çalışması
Neden
Tarkovski Olamıyorum?,
televizyon için türkülerden uyarlanan ucuz filmler çeken 35
yaşındaki bir yönetmenin trajikomik hikayesini beyazperdeye
taşıyor. Filmin yönetmeni Murat Düzgünoğlu ve oyuncusu Vuslat
Saraçoğlu, Sinop’ta seyircilerle buluşacak.
Annemin Şarkısı
Saraybosna Film
Festivali’nden ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Erkek Oyuncu’,
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden ise ‘En İyi İlk
Film’, ‘En İyi Erkek Oyuncu’, ‘En İyi Yardımcı Erkek
Oyuncu’ ve ‘En İyi Müzik’ ödülleriyle dönen Erol Mintaş’ın
ilk uzun metrajlı filmi Annemin
Şarkısı,
adını film boyu bulunamayan bir şarkıdan alıyor. Genç öğretmen
Ali, annesi Nigar’la birlikte, Doğu’daki köylerinin
boşaltılması üzerine göç ettikleri İstanbul’da,
Tarlabaşı’nda yaşamaktadır. Komşularının köye geri
döndüğüne inanan Nigar, her sabah köyüne dönmek üzere evdeki
eşyaları toparlar. Ali, gittikçe hastalanan annesini mutlu etmek
için çaba harcamaktadır. Kız arkadaşı Zeynep hamile kalınca,
işler iyice karışır. Filmin yönetmeni Erol Mintaş, Sinop’ta
Gezici Festival seyircisiyle birlikte olacak.