Yaptıkları dolandırıcılıklar yüzünden İstanbul’dan apar topar kaçan Göçer ailesi, arkalarında bıraktıkları belalılardan olabildiğince uzaklaşmaya çalışırken, kendilerini Ege’de bulurlar. Köyün hırçın güzeli Zarife’nin koyunları yüzünden kaza yaparlar. Zarife, Savaş ve Barış arasındaki aşk üçgeninin fitili de o an ateşlenmiş olur. Kazada yaralanan Şinasi’ye yardım eden Zarife, sadece kendi köylerinde yetişen bir bitki olan ve köye de adını veren Şıpıldak otundan yaptıkları merhem ile onu tedavi eder. Bu merhemin mucizevi bir etkisi olduğunu gören Göçer ailesi, formülün peşine düşerler… Kazara karşılaşan bu üçlünün hayatında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bir iddia ile başlayan aşk oyunu, zamanla aşkın en gerçek haline dönüşecektir. Her türlü yaraya merhem olan mucize Şıpıldak otu, bakalım Aşk acısına derman olabilecek mi?

Yüzlerde kocaman bir gülümseme, kalplerde buruk bir tat, evlerde neşeli bir ses yaratacak olan son derece samimi biri dizi çalacak kapınızı. Egenin denizi gibi sıcacık, yeşili gibi ferah, kızları gibi işveli, otları gibi sağlıklı bir dizi... Haydi açın kapılarınızı Aşk girsin içeri...‘Aşkın Ege halleri’ diyebileceğimiz bu dizide aşk, bazen romantik, bazen “serseri” yönüyle televizyon seyircisine oldukça eğlenceli saatler yaşatmaya şimdiden aday.

Maçoluğun kitabını yazmış, dediğim dedik, bir o kadar da oyunbaz bıçkın bir delikanlı 

Cesur, dik başlı, kimselere boyun eğmeyen, aşka inanmayan köyün hırçın güzeli… Ne kadar korksalar da, bütün köyün göz bebeği 

Çapkınlığıyla nam salmış, her çiçekten bal almaya yemin etmiş, romantik bir serseri… 

Hiç ablasına çekmemiş, masallarda yaşayan bir genç kız. Tek hayali sevdiği Osman’a kavuşup mutlu bir yuva kurmak… 

Daymaz Maçoluğun kitabını yazmış, dediğim dedik, bir o kadar da oyunbaz bıçkın bir delikanlı.

Köydeki genç kızların damat adayı… Fakat bu deli oğlanın kalbi de, aklı da Emine’de 

Salih'in babası, Zarife ve Emine'nin dedesi, bütün köyün sevilen pamuk helvasıdır