‘Tam Gaz Komedi’ sloganıyla bayram haftasında, iddiali bir şekilde
vizyona girerek, tüm dikkatleri üzerine çeken “Yok Artık!” filminin ‘Melis’i
Algı Eke, Haftasonu Dergisi’ne konuştu. Başarılı oyuncu, Oya Aşılıoğlu’na
verdiği röportajda, oyunculuk kariyeri ve özel hayatı hakkında merak edilenleri
anlatırken çocukluk hayallerinden de bahsetti.
Caner Özyurtlu’nun yönettiği, Serkan Altuniğne’nin kaleminden çıkan,
başrollerini Erkan Kolçak Köstendil,
Şebnem Bozklu, Murat Akkoyunlu, Ceren Moray, Serkan Keskin, Funda Eryiğit, Algı
Eke, Necip Memili ve Demet Evgar gibi hem beyazperdenin hem de beyazcamın
sevilen isimlerini bir araya getiren “Yok Artık!” sinemalarda seyirciyle
buluşmaya devam ediyor.
“OYUNCU
KOÇU BANA GÖRE DEĞİL”
Rol hazırlık aşamasında nasıl çalıştığını anlatan Eke, bir oyuncu koçu ile çalışmadığını söyledi ve
ekledi: İtiraf
etmem gerekirse ben oyuncu koçu fikrine çok sıcak bakan bir oyuncu da değilim.
Tabir yerindeyse kendi kendimin koçu olmayı tercih ederim. Hem ben çok sıkı
çalışırım, iyi gözlemlerim. Bir karakterin içine girebilmek için işime
yarayacak bütün ipuçlarını toplar not ederim. Sonra beynime kazırım ve hayata
geçmesi için dua etmeye başlarım... Sizin anlayacağınız ben çok çalışkan bir
öğrenciyim.
“ANNEM
BENİ PEK BEĞENMEZDİ...”
Oyunculuk serüveninin nasıl başladığını anlatan Algı Eke, tiyatro
aşığı annesinin de bu konuda çok destek olduğunu belirtti. Kendisini küçükken
sık sık tiyatroya götüren annesi hakkında, “Annem sanatçılara çok hayran, tiyatroya
aşık bir kadındı. Çocukluğum boyunca tiyatroya götürdü beni. Beni de pek
beğenmezdi açıkçası, hep şikayet ederdi. Ben de oyuncu olursam, annem bana da
hayran olur, benden şikayetçi olmaz diye düşünürdüm hep! Biraz itici güç oldu
benim için diyebilirim” dedi.
Yeni filminiz
‘Yok Artık’, 25 Eylül’de vizyona girdi ve ‘Tam Gaz Komedi’ sloganıyla izleyici
ile buluştunuz. Bize biraz filmden bahseder misiniz?
Her
yeni projede çok heyecanlanıyorum. Dolayısıyla yine çok heyecanlıyım. Kısaca
özetleyecek olursak; film beş ayrı hikayeden oluşuyor. Biri, benim oynadığım
karakter Melis’in başından geçenler... Ve diğer bütün hikayeleri birbirine
bağlayan bir taksi şoförü var. Umuyorum ki ‘Tam Gaz Komedi’ sloganı yerini
bulacak. Biz filmi çekerken çok eğlendik, o duygu seyirciye geçerse, gerçekten
seyirci de çok eğlenecek diye düşünüyorum.
Sizin
karakteriniz Melis kimdir, mizacı nasıl birisidir?
Melis’i
sürekli erkeklerle çalıştığı için biraz onlara benzemiş, aynalarla arası çok
iyi olmayan, nasıl göründüğüne kafa yormayı çoktan bırakmış, sevgilisine bile
kankası gibi davranan ama çok iyi niyetli ve olduğu gibi olmaktan çekinmeyen
çok doğal bir karakter olarak hayal ettik. Role hazırlanmak için uzun bir zamanım
olmadı açıkçası. Ama elimden geleni yaptım ve ekip arkadaşlarım da çok yardımcı
oldu.
Set ortamınızdan
bahsetsek biraz da...
Sloganımız
aslında en güzel özeti durumun. Yeter ki bizim aldığımız o keyif de seyirciye
yansısın. Set ortamları her zaman çok yoğun, yorucudur. Ama çok iyi bir ekiple
ortak bir dil kurup o şekilde ilerlediğiniz zaman, işin yükü yarı yarıya
azalıyor. Bizimki de öyle
bir setti.
Gerçek hayatta
aldatıldınız mı hiç?
Aldatılmak
küçük düşürücü, çok can sıkıcı bir durum. Evet yaşadım, hatta belki gene
yaşarım, bilemeyiz. Bu tip durumlara bir sınav gözüyle bakıyorum ben ve en
önemlisi sonrasında ben kendimi aldatmadan durumu sonlandırıyorum (gülüyor).
Aklıma gelen çözüm genelde bu oluyor.
Uzun vadeli
hayaller kurar mısınız? Bundan 10 yıl sonrasına ışınlansak bir an için... Sizce
nerede, ne yapıyor olursunuz?
Bundan
10 yıl sonra 40 yaşında olacağım. Bir çiftliğim olsun çok istiyorum ve
hayvanlarım... Çok güzel bir çalışma odam olsun isterim; çünkü yazmak
istiyorum. O zaman oyunculuk ikinci plana geçsin, ben hikayeler yazayım
istiyorum. Ama tabii bu şu anki hayallerim. Bu soruyu yarın sorsanız bana,
belki yarın bile değişebilir bunun cevabı!