RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Sarp İkiler

RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Sarp İkiler
8 Şubat 1999, İstanbul doğumlu Sarp İkiler, oyunculuğa “Hercai” dizinde ‘Caner’ rolüyle başladı. Lisede Barselona futbol takımına alt yapı teklifi alsa da oyunculuk ve müzik tutkusuna karşı koyamadı. Oyunculuk için gittiği yaz kampında Hollywood Cast Direktörü’nin iş teklifini eğitiminin yoğunluğu nedeniyle reddetmesiyle Londra’da müzikal bir yolculuğa başlayarak piyano ve vokal branşlarında London School of Music’den mezun oldu. Şuan Londra Regents Üniversitesi’nde oyunculuk eğitimi alan başarılı oyuncu, şimdilerde FOX TV’de Alperen Durmaz, Ali Atay, Funda Eryiğit gibi isimlerin de yer aldığı “Son Yaz” dizisinde ‘Arda Ateş’ olarak karşımıza çıkıyor.



1-Son projenizde canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş anahtar kelime?
Sabırlı, sadık, dışardan görüldüğü gibi olmayan, iyi niyetli, manipülatör.
 
2-Canlandırdığınız karakterin tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini seçerdiniz?
Özellikle bu dönemde bence hepimizin daha çok sahip olmayı istediği bir özellik; sabır.
 
3- Oynadığınız diziyi, filmi veya tiyatro oyununu bir yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak düşünecek olursanız; projeyi hangi yemeğe benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu?
Projeyi çikolatalı pastayı, kendimi de pastanın içinde bulunan sürpriz küçük çikolata parçacıkları olarak düşünürdüm. Ben olmasam da halen pasta, halen çikolatalı ama sürprizi kaçardı.
 
4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz; nasıl geçmişti?
İlk audition’um ben ilkokuldayken olmuştu. Oyunculuğu daha çok yeni öğreniyordum ve bir rolü alıp alamamanın tam olarak önemini ve bu önemin getirdiği strese yabancıydım, bilmiyordum. Oynamayı sevdiğimi biliyordum sadece ve o rahatlıkla, o keyifle oynadım rolü. Aslında şu an da böyle yaklaşmam gerek bence… Ne olsa stresi öncesinde ve sonrasında tutup audition’u verirken her şeyi unutup aynı o çocuksu saflıkla yaklaşmak role.

5- Bugüne kadar oynarken yaptığınız en komik hata nedir?
Hercai dönemimde giydiğim ayakkabılar maalesef bir numara büyük geliyordu bana. Yanlış numara vermişim kostümcü arkadaşlara ve devamlılık da öyle kalmıştı bir süre. En komik hatalarım, özellikle daha aksiyon içeren sahnelerde sürekli kayıp düşmemdi. Bazıları kullanıldı hatta yanılmıyorsam. Bu sakarlığım ayakkabılarla bitmedi ancak… şu an Son Yaz’ın tüm sahil sahnelerinde meşhur kaymalarım seti güldürmeye devam ediyor.
 
6- Şu an/son olarak oynadığınız dizide, filmde veya tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz replik nedir?
Arda’nın çok güzel replikleri var ancak Arda’nın asıl en sevdiğim anları dışarı söylemeyip içinde yaşadığı duygular… İç repliklerini deşifre edip o duyguları vermek benim için gerçekten doyumsuz bir zevk oluyor. Ancak oynadığım en sevdiğim repliği düşünecek olursam Caner’den bir tane vermek durumundayım: ‘Bu hikâyede herkes yarım, herkes yaralı’. Tüm diziyi tek bir cümlede anlatmak bu olsa gerek.
 
7- Bir bölümlüğüne/sahneliğine oynadığınız herhangi bir işteki karakterinizi ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden) 
Funda Eryiğit’in oyunculuğunu çok beğeniyorum, onunla aynı projede olmak benim için büyük bir keyif. Arda’ya çok farklı bir bakış açısı katabileceğini düşünüyorum. Ben ise Halil Babür’ün canlandırdığı Soner karakterini ele almak isterdim. Değişik bir yerden yaklaşabileceğimi düşünüyorum bu ’kötü adam’a…
 
8-Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli/yabancı fark etmez)
Müziğinin lise ortaokul senelerimde hayatıma fırtına gibi giren bir ismi bastırırdım herhalde. Popun kral, Michael Jackson. Şapkası ceketi, eldiveni ve üstünde tek spot… Yakışırdı t-shirte.
 
9-Karşınızda zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz?
Cumhuriyetin ilanının getirdiği dönemi, insanlara ve ülkeye hem kişisel hem kültürel etkisini kendi gözlerimle görüp deneyimlemek isterdim açıkçası. Tarih derslerinden beri okuyarak, araştırarak nerdeyse ezbere bildiğimiz bu dönemi öğrendikçe daha da çok merak ediyorum. Tabii ki o sırada 1920’ler Amerika’da da çok ilginç bir dönemi getirdi. Savaş sonrası insanların kendilerini sokaklara attığı ve çılgınlar gibi kutladığı kitaplara konu olmuş günleri de ziyaret etmek isterdim.
 
10-Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız nedir?
Geçen senenin başında Toronto’da üniversite okuyordum ve bir anda kendimi Mardin’de Hercai dizisinde askerden gelen Caner’i oynarken buldum. Hayallerimi kovalamak için yaptığım bu çılgınlık hayatımda gerçekten büyük bir yer edindi. 
 
11-Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler?
Queen’s Gambit, The Office ve Mad Men'i takip ediyorum şu anda, tabii ki Son Yaz’ın dışında. Yanında olmazsa olmazım maalesef senelerdir vazgeçemediğim ve asla tadından da verdiği keyiften de sıkılamadığım patates cipsi, klasiğinden.
 
12-Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini seçerdiniz?
Sabahımı sihirli Harry Potter dünyasında geçirip bir iki büyü denedikten ve süpürgelerle uçtuktan sonra fantastik dünyalara devam ederdim Game of Thrones’un kraliyetlerinde. Öğlen yemeğimi de yedikten sonra savaşa kalmadan kendimi hemen Başlangıç filminin dünyasına atardım. Girip incelemek istediğim bir iki rüya var.
 
13-Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları nelerdir?
Çekilirden öte gerçekten âşık olduğum birçok yanı var oyunculuğun. Bir karakteri sıfırdan yaratıp onun dünyasına girip çıkmak çok kutsal bir deneyim bence. Ama her gülün dikeni vardır, dizi oyunculuğunun da meşhur dikeni beklemektir. Saatler geçer sahne beklerken bazen çekilmez olabiliyor gerçekten.
 
14-Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.
Post-pandemizim olsun kavram. Bu pandemi döneminden sonra hepimizin düşünce ve karakter yapılarındaki değişimi anlatsın. Daha keyifli bir şey bulmak isterdim ama galiba en mantıklı bu oldu bu döneme. 
 
15-Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru rica etsem…
Neden oyunculuk? Hep hayaliniz miydi? Hayalinizin peşinden nasıl koştunuz?



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER