Gürberk Polat, 2 Nisan 1997'de İstanbul'da doğdu. Polat, eğitim hayatına Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümünde devam
etmekte. 2019 yılında Umut Evirgen'in yönetmen koltuğuna oturduğu ilk uzun
metraj filmi olan 'Ben Bir Denizim'de Deniz karakterini canlandırdı. Şu sıralar ise Babil dizisinde Mert karakterine hayat veriyor.
1-Son projenizde canlandırdığınız karakteri özetleyecek
beş anahtar kelime?
Azimli, kurnaz, fırlama, kararlı, uyumlu.
2-Canlandırdığınız karakterin tek bir özelliğine sahip
olacaksınız; hangisini seçerdiniz?
Kurnazlık olabilir. Bazen fazla iyi niyetli olduğumu
düşünüyorum.
3- Oynadığınız diziyi, filmi veya tiyatro oyununu bir
yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak düşünecek
olursanız; projeyi hangi yemeğe benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi
malzeme eksik olurdu?
Menemen derdim. Birbirinden ayrı malzemelerin harika uyumu
ve ortaya çıkan kaliteli lezzet. Ben soğan olurdum. Kimisi yokluğunu bile fark etmez kimisi
onsuz olmaz der.
4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz; nasıl geçmişti?
Evet hatırlıyorum. Bir sinema filminin seçmelerine girmiştim.
Çok yüksek adeta bağırarak oynamıştım. Çeken kişinin “ne yapıyor acaba”
bakışını hâlâ gözümün önündedir. Bence berbat geçmişti, neyse ki proje iptal
oldu.
5- Bugüne kadar oynarken yaptığınız en komik hata nedir?
Halit Ağabeyim (Ergenç) ve Ozan Ağabeyim (Güven) ile sahne öncesi prova
aldığımız bir anda birden “bağırma” dediler. Ben de bağırmam gerektiğini
düşünüp daha çok yükseldim. Onların da bana “Oğlum gerçekten bağırma biraz daha
yumuşak oynamalısın” demeleri üzerine hata yaptığımı fark edip sonrasında epeyce
gülmüştüm.
6- Şu an/son olarak oynadığınız dizide, filmde veya
tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz
replik nedir?
Egemen’in İrfan’a oğlunu kurtarması için gerekli olan
paranın miktarının lüks bir alışveriş merkezindeki zenginler için çerez
parasını olduğunu gösterdiği sahnede İrfan’ın bunun üzerine hırslanıp söylediği
“Benim bu parayı onlardan almam lazım” repliği.
7- Bir bölümlüğüne/sahneliğine oynadığınız herhangi bir
işteki karakterinizi ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek
isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini
seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden)
Mert rolünde Babil’de
Yalçın karakterini canlandıran Mert Doğan olabilirdi. Sert kabuğunun altında
sevimli bir adam var.
Ben de Aslı Enver’in canlandırdığı Ayşe karakterini seçerdim.
Gizemli ve karizmatik bir karakter olması beni cezbeden kısmı.
8-Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir ünlünün
fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli/yabancı fark etmez)
Emma Watson’ı çok beğeniyorum.
9-Karşınızda zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi
şehre ışınlanmak isterdiniz?
M.Ö 3000’lere gitmek isterdim. Medeniyetin temellerinin
atıldığı Mezopotamya’yı, Sümerlileri onların yaşamlarını, duygularını, onları
gizemli kılan her şeyi öğrenmek isterdim.
10-Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız nedir?
Bir süre keyif amaçlı çatılarda yaşadım. Binalar arası
geçişleri de bu şekilde sağlıyordum.
11-Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken
yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler?
Genelde Netflix’te zaman geçiriyorum. Bazen birkaç diziyi eş
zamanlı izlediğim oluyor. Bu aralar Timeless dizisini izlemeye başladım. Zaman
kavramı ile olabilme ihtimali olan durumlar beni oldukça etkiliyor. Olabildiğince
sanat filmlerini ve Dünya sinemasını da takip ediyorum. Bazı animeleri de
içerik bakımından çok başarılı buluyorum. Fıstık ezmesi, meyve, sınırsız çay ve
kahve.
12-Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir
dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini
seçerdiniz?
Nikolay Vasilyeviç Gogol’un Ölü Canlar'ı ile başlardım. Brooklyn
Nine Nine ile devam ederdim... Son olarak gün batımında Ayrık Vadi’ye doğru yol
alan son elf gemisinin ardından ufka dalardım. Yüzüklerin Efendisi'nin Orta Dünya'sında güzel bir akşam geçirmek isterdim.
13-Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları nelerdir?
Oyunculuk birçok bilgiyi, kişileri, hayatları dezavantajsız
deneyimleyebildiğin bir simulasyon gibi geliyor bana. Hal böyle olunca en
gerçek anlarımı kamera karşısındayken yaşıyormuşum gibi hissediyorum.Bu bir
eğitim biçimi ve beni hayata bağlayan şey. Daha yolun çok başında çok güzel bir
aileye dahil oldum. Burası A’dan Z’ye benim için bir okul. Ve hayallerime giden
bu yolda, başkaları tarafından “çekilmez” denen yanları ileride benim de
karşıma çıkarsa, ben onlardan şikayet etmek yerine kendime neler katabileceğimi
bulmayı denemek isterim.
14-Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi,
bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.
Hisizm.
15-Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru rica
etsem…
İçinde en ücra hücrene kadar hissettiğin sana enerji veren
kaynağın nedir?