RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Kayhan Açıkgöz

RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Kayhan Açıkgöz
Kırsalın uçsuz bucaksız atmosferi içinde sıkışıp kalmış bir karakter Deli Veysel. Kendini eşi Nurhan’a ve kayınpederine kabul ettirmeye çalışan, “ailenin reisi” etiketini kıyısından da olsa edinmeye çalışan biri o. Patlamaya her an hazır bir bomba. Emin Alper’in ödüllü son filmi Kız Kardeşler’de bu tasvirlerin altını dolduran Veysel’e hayat veriyor Kayhan Açıkgöz. Veysel’in sınırsızlık içindeki sıkışmışlığını öyle yalın ve de bir o kadar güçlü şekilde veriyor ki sinemadan ayrıldığınızda kendisini uzun zamandır hem beyazcam hem de beyazperdede izlediğinizi düşünüyorsunuz. Ancak filmografisine baktığınızda “Nasıl yani?” demeden de edemiyorsunuz. Uzun süre tiyatro sahnesinde varlık göstermiş Açıkgöz’ün Deli Veysel performansının ardından biraz önce bahsettiğim hissi kısa sürede vermesi kaçınılmaz. Zira Kız Kardeşler’i sektörden izleyenlerin ya da kulaktan kulağa yayılma aşamasında duyanların kendisine kayıtsız kalmaması imkansız. Bu arada filmdeki performansıyla ilgili övgü kadar bir konuda daha hakkında güzel sözleri fazlasıyla hak ediyor çünkü kendisi Phoebe Waller-Bridge dünyasını Fleabag aracılığıyla keşfedenlerden, Six Feet Under’ı da yeniden izlemeye başlaması işin tatlı bonusu. Kayhan Açıkgöz’le birebir tanışma fırsatım olmadı ama hem bu röportaj hem de sayılı salonda yakalamak için son şansınızın olduğu Kız Kardeşler aracılığıyla kendisini anlatmaya devam edebilirim; o nedenle lafı daha fazla uzatmadan sözü kendisine bırakayım…



1-Son projenizde canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş anahtar kelime?
Saf, dürüst, bakir, uyumsuz ve Türkçe’ye mazlum olarak çevrildiği ama anlamını tam karşılamadığı için İngilizce olarak söyleyebileceğim underdog kelimeleriyle özetleyebilirim.
 
2-Canlandırdığınız karakterin tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini seçerdiniz?
Veysel’in her şeye rağmen daha iyi bir hayat için gösterdiği mücadele azmine hayranım. Ben de onun gibi umutlu olmayı isterdim.
 
3-Oynadığınız diziyi, filmi veya tiyatro oyununu bir yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak düşünecek olursanız; projeyi hangi yemeğe benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu?
Nedense aklıma ilk olarak salata geldi. Bir sürü ana malzemesi var; belki ondandır. Veysel de sanki bu salatanın limonu ya da sirkesi.
 
4-İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz; nasıl geçmişti?
Hangi audition’dı şimdi hatırlayamıyorum ama berbat geçmişti gibi bir hissiyat var içimde. Zaten Türkiye’de yapılan auditionlar genellikle oyuncunun potansiyelini ortaya çıkarmasına müsaade etmiyor. Bunun pek çok sebebi var ama şimdi tat kaçırmak istemem. Oyuncu arkadaşlarım ne demek istediğimi anlamıştır.
 
5-Bugüne kadar oynarken yaptığınız en komik hata nedir?
Sinemada aklıma herhangi bir şey gelmedi ama tiyatroda böyle çok fazla anım var. İlk aklıma gelen şu oldu; üniversite tiyatrosundayken turnedeydik. Oyunda oynayan arkadaşlarımdan birinin ailesi de izleyecekti ve bu oyun, onların izleyebileceği tek temsildi. Arkadaşım çok büyük bir heyecanla sahnesini beklerken ben oyunda öyle bir yeri atlamışım ki sahne sonuna bağlandı. Kız sahneye çıkamadı. Sonra bir şekilde o sahneye tekrar dönebilmek için ne taklalar atmıştık. Hallettik bir şekilde ama ve kimse anlamadı. O an tabii çok gergindi ama şimdi hatırlayınca çok komik geliyor.
 
6-Şu an/son olarak oynadığınız dizide, filmde veya tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz replik nedir?  
Veysel’in “Keşke beni hor görmeyeydiniz” repliğini aklımdan çıkaramıyorum. Çok içime işledi. Her aklıma geldiğinde kendimi borçlu hissediyorum Veysel’e karşı. Bir de bonus hakkım olsun. Filmdeki Necati’nin bir repliği var; “Veysel insandır. Çoban olabilir ama Veysel de bir insandır.”
 
7-Bir bölümlüğüne/sahneliğine oynadığınız herhangi bir işteki karakterinizi ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden)
Başka projelerde ben oynasaydım dediğim çok karakter var ama ben ‘Kız Kardeşler’le sınırlı kalayım. Ece’nin (Yüksel) canlandırdığı Nurhan karakterini oynamak isterdim. Veysel’i de bir tek Müfit Abi’ye (Kayacan) emanet edebilirdim sanırım.
 
8-Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli/yabancı fark etmez.)
Michael Jordan.
 
9-Karşınızda zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz?
Medeniyetin henüz oluşmadığı çağlara gitmek isterdim herhalde. Her şeyin başladığı zamana.
 
10-Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız nedir?
7 yılda bitirebildiğim endüstri mühendisliği diplomamı babama hediye ederek konservatuar okumak için İstanbul’a gitmem.
 
11-Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler?
Valla çok fazla dizi izlemeye başladım. Aklıma gelenleri bir çırpıda söyleyeyim; Mindhunter, Sharp Objects, Peaky Blinders, Fleabag, Horace and Pete ve şu sıralar Six Feet Under’ı yeniden izliyorum. Abur cubura karşı acayip zaafım var. J Kahve ile bitter çikolata olmazsa olmazım.
 
12-Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini seçerdiniz?
Güne Sait Faik Abasıyanık öyküleri gibi başlar, öğlen Friends dizisi evreninde takılıp günü ise Paris’te Gece Yarısı filmi ile bitirirdim.
 
13-Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları nelerdir?
En güzel yanı bence başka bir insan olma deneyimi yaşatması. Kontrollü bir ortamda başkası gibi düşünüyor, başkası gibi hissediyor ve başkası gibi yaşıyorsun. Ne güzel bir keşif imkanı! Çekilmez tarafı ise edilgenlik. Bir işin başarılı olmasında pek çok değişkenin senden bağımsız iyi olması gerekiyor. Sen ne kadar iyi oynarsan oyna dizi ya da oyun tutmazsa sen de işinden oluyorsun. Pek çok kötü filmde aslında iyi oyunculuk performansları vardı ama hemen hepsi unutulup tarihe gömüldü. Ve tabii bir de beklemek. 
 
14-Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.
Herkes kendi üzerine düşeni en iyi şekilde yapsın’ın sonuna “-izm” kalıbı ekleyebiliriz. 
 
15-Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru rica etsem…
Çok sevdiğin ama sevdiğin için utandığın bir film, dizi ve herhangi bir ünlü söyleyebilir misin?



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER