Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları bölümü mezunu Ulvi Kahyaoğlu ilk dizi projesi “Benim Adım Melek” ile televizyon seyircisiyle buluştu. Dizide Nehir Erdoğan’ın oğlu Kerem karakterini canlandıran oyuncu bugüne kadar birçok kısa film ve tiyatro oyunuyla izleyici karşısına çıktı. Rol aldığı “Kimi Sevsem Çıkmazı” filmi geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali kısa film seçkisinde yer aldı.

 

1-Canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş anahtar kelime.
Şans, kaykay, kırık cam şişe, katmer, gömlek.

2- Canlandırdığınız karakterin tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini seçerdiniz?

Profesyonel olarak futbol oynamak isterdim.

3- Oynadığınız diziyi / filmi veya tiyatro oyununu bir yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak düşünecek olursanız; diziyi, filmi ya da tiyatro oyununu hangi yemeğe benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu?

Karışık kebap – Yanındaki bulgur

4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz; nasıl geçmişti?

İlk audition’ımı sevgili yönetmenim, arkadaşım Alper Tunel’e 3 sene önce çektiği ilk projem olan Kimi Sevsem Çıkmazı kısa filmi için vermiştim. Projeye ve karaktere dair hiçbir fikrim yoktu. Bir arkadaşımla beraber çekmiştik, hiç güzel geçmemişti. O kadar çaresizdim ki hiç içime sinmemesine rağmen gönderelim demiştim. Gönderdik ve sonra Alper’le provalara başladık, provada ilk yaptığımız şey benim audition’da yarattığım karakteri tamamen kırıp başka bir şey kurmaktı.

 

Uyku sahnesi çekilirken uyuyakalmıştım.

6-Şu an/son olarak oynadığınız dizide, filmde veya tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz replik nedir? 
Diyelim ki birlikteyiz, ben öldüm n’aparsın?

7- Bir bölümlüğüne/sahneliğine oynadığınız herhangi bir işteki karakterinizi ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden.) 

Rabia beni oynasın, ben de Küçük Seyitali’yi (küçük kardeşimi) oynayayım isterdim.

 

8- Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli/yabancı fark etmez.) 
Zorro!

9- Karşınızda zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz? 

1800’ler sonu İngiltere’sine ışınlanmak isterdim.

10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız nedir?

Şuana kadarki en büyük çılgınlığım 16 yaşındayken 4 arkadaş Avrupa'yı trenle dolaşmaktı. Tamamen spontane programlarla yaşadığımız 17 gün... Mesela tren istasyonuna gidip ilk tren nereye gidiyorsa ona biniyorduk. Tabii böyle olunca, tren bulamayıp istasyonda uyuduğumuz ya da gece kapanan istasyondan atıldığımız da oldu.

11- Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler?
Peaky Blinders - After Life – Çiğ Badem

12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini seçerdiniz? 
Puslu Kıtalar Atlası - Rick and Morty - The Fall (Tarsem)

13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları neler? 

Benim için en çekilmez tarafı kendimi izledikçe kusurlarımla yüzleşmek zorunda kalıyor olmam (ama bunun aynı zamanda en geliştirici şeylerden biri olduğunu düşünüyorum), en çekilir tarafı ise sevdiklerim tarafından takdir edildiğim zaman doğru bir şeyler yapıyormuş gibi hissetmemdir galiba.

 

14-Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin.  
Turşikizm.

 

Şu anki projede canlandırdığın karakter bir hayvan olsa ne olurdu?