Kendisini Silsile’den
hatırlayan mutlaka vardır (Ozan Açıktan’ın, son dönem Türkiye Sineması’na
armağan ettiğin en güzel filmlerdendir.) Fakat benim için Aytaç Uşun eşittir Kalp Atışı’ndaki Hakan Koç. O meşhur
çatıda rehin alma sahnesini görsel hafızama öyle bir kazıdım ki herhalde
kolaylıkla gitmez. Önce tedirgin ettin, sonra diken üstünde oturttun, ardından
bolca soğuk ter döktürdün ve nefes almayı neredeyse bıraktırdın. Bir izleyiciye
bu zulüm yapılır mı? O sahneden sonra Aytaç’ı Silsile’de izlediğimi tamamen unuttuğum için hemen Google’lamıştım;
sonra da adını zihnimin bir köşesine yerleştirdim bu sefer. Fakat bunu yapmak
için erken harekete geçmiş olmalıyım ki Aytaç, fazla ara vermeden Çukur’un Meke’si olarak arzı endam etti.
Tabii bu esnada bu yıl maalesef kaçırdıklarımdan Sarı Sıcak filminin başrolünü sırtladı. Ve festival festival
dolaştı.
11 Haziran Pazartesi sezon finalini yapan (evet,
sosyal medyada hala “yanlışlıkla finali yayınladılar” esprileri dönüyor) Çukur’un yegane yaşayan üyelerinden biri
olarak kendisini bu köşede ağırlamamak olmazdı. Hele ki kendisini tanıyorsanız,
sohbetini çok iyi biliyorsanız bunu yapmamanız gerçekten imkansızlaşıyor;
deneyimle sabit efendim. Aytaç’ın fotoğraf çekiminin gerçekleştiği gün “Keşke
ben de orada olsaydım” dedim, zira bu kareleri çeken Alper ile Tilki Yapım’ın
cevval kurgucusu Deniz, tam bir Aytaç Uşun fanı. O gün stüdyoyu kısa süreliğine
stada çevirdiklerinden eminim. O coşkularını göremedim ama nedenini rahatlıkla
söyleyebilirim; bir yıl boyunca kendisiyle birkaç kere yollarımız kesiştiği
için Aytaç sadece güçlü bir oyuncu değil, aynı zamanda güzel bir ruha da sahip.
E, bu ikisinin kesişim kümesine dahil oldunuz mu coşku da tabii kaçınılmaz
oluyor. Bu alanı daha fazla güzelleme noktasına çevirmeden yazıyı en iyisi
noktalayayım ve yayını bekleyen son RaniniTV Ekspres’leri hazırlamaya
koyulayım. Sıra Aytaç Uşun’da!
1- Canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş
anahtar kelime. Çukur’un Meke’si için
cevaplayayım bu soruyu; ateş, sadık, saf, mide ve kalp.
2- Canlandırdığınız
karakterin tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini
seçerdiniz?Vicdan.
3- Oynadığınız diziyi / filmi veya tiyatro
oyununu bir yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak
düşünecek olursanız; diziyi, filmi ya da tiyatro oyununu hangi yemeğe
benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu? Çukur, et sote olurdu; Meke de
onun sarımsağı.
4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz;
nasıl geçmişti? İlk audition’da hatırladığım tek şey bana yabancı oluşuydu. Kendini tanıtma
bölümünden sonra oyun kısmında kendime gelmiştim.
5- Bugüne kadar sette yaptığınız en komik hata
nedir? Çok var ama en yakın hatırladığım
Kalp
Atışı dizisinin çatı sahnesinde yönetmen oyun vermeden oyuna girmem ve
parmağımı klakete sıkıştırmamdı.
6- Şu an / son olarak oynadığınız dizide, filmde
veya tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en
sevdiğiniz replik nedir? “Hep gül, hayat devam ediyor.”
7- Bir bölümlüğüne / sahneliğine oynadığınız
herhangi bir işteki karakterinizi ekipten başkası canlandıracak. Kimi o
rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de başka bir karakteri
oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri
düşünmeden.) Hmmm… Çok düşündüm. Meke’yi karavan sorumlusu Refik Abi oynarken görmek
isterdim.
8- Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir
ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli /
yabancı fark etmez.) Münir Özkul ve bunu şimdi de yapabilirim.
9- Karşınızda zaman makinesi var; hangi
dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz? 1990’lara, çocukluğuma dönmek isterdim.
10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız
nedir? Aşık olmamdı (gülüyor.)
11- Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları
izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler? La Casa de Papel’i izledim en
son. Yemesem olmaz dediğim bir abur cubur yok.
12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız;
öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz.
Hangilerini seçerdiniz? Sabahattin Ali’nin
İçimizdeki Şeytan kitabıyla
başlayıp güne
Leyla ile Mecnun’la
devam eder, finali de
Victoria ile
yaparım.
13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları
neler? Oyunculuğun en çekilir yanı bekleme süresi; en çekilmez yanı ise şanslı ve
de doğru zamanda doğru yerde olma gerekliliği.
14- Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm...
Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram
ekleyin. Abidikgubidikizm olurdu. Saçmanın başka bir versiyonu.
15- Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir
soru rica etsem…Umarım keyfin yerindedir. Yerinde mi?
RaniniTV Ekspres 15 Soruda bölümünün
önceki konuğu Pelin Ermiş’in sorusu:Bir
şarkı olsan hangisi olurdun?Bugüne
göre cevaplarsam Cem Adrian’ın
Ben Seni
Çok Sevdim şarkısı olurdum.
Röportaj: Cansu Uras
Fotoğraflar: Alper Kemal Özkorkmaz