Hazal Türesan: Başarabileceğime inandığım şeyi ihtirasla istiyorum

● Oldukça pozitif birisin. Hayatta seni ne sinirlendirir?
Bu hayatta en büyük öfkem yumurtaya (gülüyor).
 
● Nasıl yani?
Yumurtadan nefret ediyorum. Mesela çekime getirdiğim cupcakeleri normal biri yapsa yumurtayı büyük ihtimalle 10 kere çırpardı, bense 40 kez çırpıyorum. Ve o sırada bildiğin yumurtaya kızıp onunla konuşuyorum. Kokusuna bile dayanamam. Bir de çok tertipli ve titizimdir. Evimde her gün o elektrik süpürgesi çalışacak mutlaka. Öyle çok dip köşe olmasa da üstünkörü yapılacak (gülüyor). İşin ironisi kardeşim ve bir ev arkadaşımla yaşıyorum. Ve kardeşimle bu konuda zıt kutuplarız. Neyse ki o biraz törpüledi bu özelliğini, bendeki anlayış da arttı. Bir şekilde orta yolu buluyoruz.
 
● Şansına canlandırdığın karakterin seviliyor. Sevilmese kötü bir şakaya maruz kalabilirsin. Başına hiç böyle bir şey geldi mi?
Yok, çok şükür yaşamadım (gülüyor). Bu arada bir de palyaçodan hoşlanmam. Korkmuyorum ama boyalı yüzün altında yatan hisleri görememek ürkütücü geliyor bana. Bir kere ben görmemişim. İki arkadaşım benimle konuşurlarken koluma girdiler. Meğerse o sırada beni palyaçoya götürüyorlarmış. Çığlık atmadım ama donup kaldım.
 
● Bunları öfke veya korku yerine tatlı delilikler diye özetlesek?
Teşekkürler (gülüyor). O zaman listeye müzik çalmasa bile dans etme özelliğimi de ekleyelim. Settekiler özellikle çok iyi bilir beni camın önünde dans ederken bulabilirsin. Her modumun bir şarkısı vardır. Herhangi bir ortamda içeri girdiğimde o çalar. Kafamın içinde konuşan sesleri bastırır çoğu zaman. Mesela konservatuara hazırlandığım dönem sadece o sesler vardı. “Hazal sen şu an uyuyorsun ama uyumamalısın. Çalışman gerekiyor, sınava az süre kaldı” cümlesi çınlardı. Sonra yerini müziğe bıraktı. Mesela sete çok mutlu gelirsem kafamda Bruno Mars’ın ‘Uptown Funk’ı çalar.
 
● Bu enerjik ve cıvıl cıvıl yapının altında bir kontrol mekanizması devreye girer mi? Hayatta ket vurduğun konular var mı?
(Gülüyor). O enerjik ve cıvıl cıvıl yapının altında gerçek bir kontrol manyağı yatıyor. Ara sıra uyanmaya çalışıyor ama ona ket vurabildiğimi düşünüyorum. Ailemle yaşadığım dönemlerde gece uyanıp annemin, babamın ve kardeşimin nefesini dinlerdim bir sorun var mı diye. Her şeyi engelleyebileceğimi ve kontrol altında tutabileceğimi düşünürdüm. Hayat bir şekilde öyle olmadığını öğretti bana. Arada bu yanım hortlamaya çalışıyor ama kendime hatırlattığım bazı şeyler var. Bu kadar müdahil olmamaya çalışıyorum artık insanların hayatlarına.
 
● Her konudan bahsetmişken, Demet Evgar’ı anmadan olmaz. Ona benzetilmenin herhangi bir dezavantajını gördün mü?
Görmedim ama görebilirim. Benim Demet Evgar olduğumu sanıp konuşan ve o olmadığımı anlayınca çok üzülüp yüzüme bakmayanlar olmuyor değil (gülüyor). Büşra (Develi) geçenlerde denk geldiği bir taksicinin beni ‘Tatlı İntikam’da Demet Evgar olarak izlediğini söyledi. Halbuki Başak’ı benim canlandırdığımı duyunca şok geçirmiş. Demet Evgar’la tanışmıyorum ama çok sever ve beğenirim. Acaba kendisi ne düşünüyor bu durum için? Ona da gidip diyorlar mı? Hashtag açacağım Demet Evgar bu konuda ne düşünüyor diye. Bazıları yanıma gelip beni dinlemeden ‘’Bir Kadın Bir Erkek’te de çok iyiydiniz’’ diye konuşmaya başlıyor. Bu arada evet, çok iyiydi gerçekten. Bir gün marketteyken biri yanıma gelip ‘’Demet Hanım fotoğraf çekilebilir miyiz?’’ dedi. Ben de o olmadığımı söyleyip gittim. Sonra o beni markette izlemiş, tam çıkarken yanıma gelip ‘’Fotoğraf çektirmemek için Demet Evgar değilim dedin ya bir de’’ dedi. Orada çekilirdim ama eminim üzülürdü sonra (gülüyor). O yüzden artık bana baktıklarında zihnimden şu soru geçiyor: ‘’Acaba beni mi tanıdı, yoksa Demet Evgar mı sandı?’’
 
● Gelelim popüler kültüre; hangi dizileri takip ediyorsun?
Yerli dizilerden ‘Hayat Şarkısı’na bakıyorum arada. Yabancılardan ise ‘Game of Thrones’ ile ‘Orange is the New Black’in hastasıyım. ‘Six Feet Under’ı tekrar izleyeceğim. Tam bir ‘Dexter’ fanıyım. ‘Bron / Broen’, ‘Fargo’ ve ‘Flesh and Bone’u da çok seviyorum.
 
● Peki, bu yapımlardan sence hangisi Türk ekranlarına uyarlanabilir ve içlerinden kimi canlandırmak isterdin?
Hangisi uyarlanabilir çok emin değilim ama ‘Orange is the New Black’de Uzo Aduba’nın canlandırdığı Crazy Eyes’ı oynamayı çok isterdim. Hoş o dizide herhangi bir rol de olur (gülüyor). Keşke dans edebilsem ve ‘Flesh and Bone’ uyarlansa…
 
● Son zamanlarda izlediğin filmlerden seni en çok etkileyen hangisi?
‘Inside Out’ adlı animasyon. Aynı filmdeki gibi duyguların kafamızın içinde o şekilde harekete geçtiğini düşünüyorum. Bir ara herkese izlemelerini söylüyordum. Gülmeye çok ihtiyacımız var.
 
● Söz konusu müzik grubu veya müzisyen olduğunda devreye kimler girer?
Son zamanlarda Son Feci Bisiklet’in ‘Ütopya’sına takıldı. Alarmım bile o. Mükemmel bir enerji veriyor. David Guetta ve Sia’yı da çok dinlerim. Apocalyptica’ya bayılıyorum. Üniversitede bile sahne çalışırken fonda hep o olurdu. Bana çok ilham veriyor. Film müziklerini çok dinlerim. Nadine Labaki’nin ‘Where Do We Go Know?’ filminin soundtrack’i beni çok etkiliyor. Dönemine göre değişir aslında. Mesela Yıldız Tilbe ve Müslüm Gürses’i de çok severim. Keza Jeff Buckley de öyle.
 
● Son olarak hayallerden bahsedelim. Sıkı sıkıya sarıldığın ve sürekli kafanın bir köşesinde yer edinen hayallerin var mıdır?
İdealize edip bir yere koyduğum herhangi bir rol hayali yok ama bağımsız bir filmde oynamayı çok istiyorum. Basit ve gerçek olanı seviyorum çünkü. Sonuçta ekrana iş yaptığımız için her detayı düşünüp estetik hale getirmemiz gerekiyor. Fakat ben bu kaygılar olmadan, tamamıyla gerçek bir iş yapmak isterim. Okuldayken bu fırsatımız olurdu. Nasıl göründüğünün hiçbir önemi olmazdı. Çünkü okulda önce kendini kanırtmayı, sonra da bunu ne kadar yapman gerektiğini öğreniyorsun. Ben o günlerimi çok özlüyorum.
 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER