Rigsy’nin evine gittiler TARDIS’le, Rigsy bir dövme yaptırmadığını söyledi, aslında bir önceki güne dair hiçbir şey hatırlamıyordu, sabah işe gitmişti ve ancak gece yarısı dönmüştü, aradaki her şey bomboştu hafızasında. Doktor Rigsy’i TARDIS’e davet etti detaylı bir analiz için. Telefonunda sadece son güne ait bilgiler silinmişti. Doktor’a göre Rigsy uzaylılarla muhatap olmuştu son 24 saatte ve hafızası silinmişti. Ama daha fazlası vardı, geri sayım bitince Rigsy ölecekti. Her şeye rağmen Doktor doktorluğunu yapacaktı ama, çünkü bunu yapanları nasıl bulacağını biliyordu.
Dur kız düşecen!
Uzaylıların saklandığı, her zaman bir dedikodudan öteye gitmemiş Londra’daki gizli sokakları bulmak için büyük kütüphanedeki harita odasına daldılar. Eğer dedikodular doğruysa eski haritalarda olup gerçekte olmayan bir sokak olmalıydı, aynı bir haritacının haritasının kopyalanıp kopyalanmadığını anlamasını sağlayan “tuzak sokaklar” gibi. Bu sokaklar bir şekilde yanlış yönlendirme mekanizmasıyla fark edilemiyordu, dikkatli bakan gözler bile bir anlığına onları ıskalıyordu. Bu ıskalamaların nerede olduğunu anlamak için Clara sonik gözlüğü taktı ve TARDIS Londra semalarında uçarken Doktor Clara sayesinde bu yanlış yönlendirme noktalarını buldu. Clara ise neredeyse düşecekti ama işin dalgasındaydı, sanki hiç bitmeyecekmiş gibi bu maceralar eğleniyordu, aynı eski companion’ların yaptığı gibi.
Üçlü yere inerek bu sokakları aramaya başladı. Gözlerinin önünde olabilirdi herhangi biri, hiç fark edilmeden geçilecek basit detaylarda saklı olabilirdi. Bu yüzden nerede şaşırdıklarını anlamak için sayarak ilerlediler sokaklarda, şaşırdıkları yerde belki de yanlış yönlendirme devreye giriyordu. Yine de tam başarılı olamadılar, Doktor Clara’dan diğer duyularını karıştırıp göz önünde olanı bulabilmelerini sağlaması için sinir bozucu eşyalarını TARDIS’ten getirmesini istedi. Bu arada Rigsy’nin telefonundaki bilgiler de geri getirilmişti, dün onu numarası gözükmeyen biri aramıştı. Telefonu alırken düşürdü Rigsy ve bir anda düne ait olaylar kafasında canlanmaya başladı, yanında bir kadın yerde ölü olarak yatıyordu ve iki uzaylı ona yaklaşıyordu. Dikkatlerini yoğunlaştırmalarıyla tam o noktada gizli sokağı buldu ekibimiz.
Ashildr: Masum köylü kızından belediye başkanlığına uzanan bir başarı hikayesi.
Sokağa adım atar atmaz alarm çalmaya başladı ve iki adam ortaya çıktı, aslında uzaylı olan bu adamlar insan gibi algılanıyordu herkes tarafından, arada sırada gerçek yüzleri görülebiliyordu eğer dikkat edilirse. Burası bir sığınmacı kampıydı uzaylılar için ve belediye başkanı da Ashildr’dan başkası değildi. Clara’yı sanki yeni görmüş gibi karşıladı Ashildr, onu sadece yazdığı anılardan hatırlıyordu daha evvel olduğu gibi, sonsuz hayatı sonlu hafızasını sığmıyordu çünkü. Doktor da onunla ilgili bilgileri TARDIS’te bir odada tutuyordu önlem olarak, çünkü pek tekin olmadığını görmüştük daha evvel hatırlarsanız. Yine de Clara’nın selfiesinde kendini göstermişti Ashildr, hala bir şeyler peşindeydi Doktor için.
Rigsy yüzünü gösterince uzaylılar ona “katil” diye hitap ettiler. Ashildr Kuantum Gölge denen bir varlığı kontrol ediyordu, Rigsy’i bu sayede cezalandırmıştı dün bu sokakta bir kadını öldürdüğü için, en azından hoşçakal diyebilmesi için de sayacı o koymuştu Rigsy’nin ensesine ve hafızasını silmişti. Diğerlerinin de silinecekti, ama Doktor Clara için güvenlik garantisi alarak Ashildr’dan neler olduğunu anlatmasını istedi. Bunun üzerine sokağa girdiler, ama pek hoş karşılanmadılar, bütün insan görünümlü uzaylılar Rigsy’e katil diye hitap ediyordu. Bu sırada önde ve arkada iki yüzü olan bir erkek görüldü ama hemen kayboldu. Uzaylılar insan görünümlerini ışıklarıyla telepatik bir alan yaratan solucanlara borçluydu. Ashildr’in sağladığı keskin kurallarla her tür barış içinde yaşayabiliyordu, kurallara karşı gelen ise sokaktan atılıyordu.
Doktor ve Clara, geçmişi ve geleceği görebilen Anah’ı dikkatle inceliyor.
Rigsy’nin güya öldürdüğü kadının bedeninin gömülene kadar tutulduğu bir eve girdiler, Anah adındaki kadın başını taşa çarparak ölmüştü ve Rigsy de o an orada olduğu için bundan sorumlu tutulmuştu. Daha önce sokakta gördükleri erkek gibi onun da iki yüzü vardı önde ve arkada. Bir Janus olan Anah oğluyla kölelikten kaçmıştı. Doktor dişi Janusların psişik olduğunu ve gelecek ile geçmişi görebildiğini söyledi, eğer Anah’ın kızı olsaydı yardım edebilirdi. Büyük olasılıkla sokaktaki uzaylılardan birinin bu işi planladığını düşündüler, o sırada da kapı çalındı. Bir adam eşi için ilaç çalmıştı ve geri sayım dövmesi ensesine yerleşmişti ceza olarak. Ashildr krono-kilidi kaldırabileceğini söylese de kaldırmadı, adaletin kestiği parmak acımayacaktı. Kadın eşinden krono-kilidi kendisine vermesini istedi onu kurtarmak için, ama adam zaten amacının onu kurtarmak olduğunu söyledi. Geri sayım bitti, ve bir anda daha evvel sokakta kafes içinde gördükleri kuzgun, yani Kuantum Gölge kafesinden toz halinde dışarı çıktı. Eğer ceza kesilmişse nereye kaçarsanız kaçın sizi bulabiliyordu bu Gölge, ve ne kadar boş yere kaçsa da adam kılığındaki Cyberman’i bularak canını aldı.