Daha fazla kapıydı, eşikti muhabbeti yapmak istemiyorum. İçeriye bir türlü giremiyoruz işte. Bu hafta ilk adımı attık sayılır ama kim bilir eşikteki diğer ayak ne zaman yerinden kalkacak. Azizim, demem o ki Fargo bu sezon epey ağır işliyor. O kadar ağır ki sabırları zorluyor. Aslında bu yönüyle biraz Homeland kurgusuna benzetiyorum. Umarım gelecek bölümlerde yanıltır. Neyse biraz da neler olmuş ona bakalım.
Gerhardt hanedanlığının hem içi hem kafası çok karışık. Şimdilik Dodd, annesinin hakimiyetini kabul etmiş görünüyor ama bunun bu şekilde devam etmeyeceği çok açık. Annesi her ne kadar kurdukları şebekede yer alan adamların onayını almış olsa da Dodd tam bir demir yumruk olmak istiyor ve demokrasi bu noktada önemini yitiriyor. Yinede toplu bir karar alabildiler. İlk hamleyi onlar yapmayacak ama Kansas City mafyası bir hamle yaparsa çok sert karşılık verecekler. Oysa iyi dövüşçüler "kazanmak istiyorsan ilk yumruğu sen atacaksın" derler.
Kansas City ise ikilem içerisindeydi. Hem fiyat arttırmak istiyorlar hem de Rye’yi bulurlarsa işi en basit yoldan çözebileceklerini düşünüyorlar. Adamların kendi çöplükleri sayılabilecek bir yerde Rye’yi onlardan daha hızlı bulabileceklerine inanmaları gerçekten gözlerimi yaşartıyor. Büyükler bu gerçeğin farkında olup, “fiyat yükseltin" derken onlar yanlış yoldan göze girme derdindeler. Fakat unutmamak lazım yanlış yoldan ilerlersen onun adı göze girme değil, göze batma olur.
Hayır enseni burada temizletemezsin. Onun için erkek kuaförüne gideceksin.
Bölümün en sevdiğim anı kesinlikle kuaför sahnesiydi. Hawley önümüzdeki bölümlerde Fargo’yu geçen sezonki çıtasına yükseltebilecek mi bilmem ama şundan eminim ki ileride müthiş bir gerilim üstadı olacak. Gerilim sahnelerini müthiş yazıyor.
Kuaför sahnesinde bir anlık da olsa Peggy'nin yakayı ele vereceğini sanmadım desem yalan olur. Betsy, Waffle Nut olayını öyle bir çözdü ki aslında tüm olay tam olarak aydınlandı ama kimseyi ikna edemedi. Hank Larsson’un “bir kadının adama vurduktan sonra öylece arabasıyla eve gidip yemek yapabildiğini mi düşünelim yani?” repliği beni benden aldı. İlk bölüm yazısında da buna değinmiştim. Bu nasıl bir psikopatlık? Hank dayı senin bilmediğin, o adamın pekmezi de ön koltuğa akıyordu. Bu arada ilk sezondaki Molly’nin de kime çektiği anlaşılmış oldu. Her ne kadar babası polis olsa da o annesine çekmiş.
Kusursuz bir cinayet var mıdır? Katili bulunamamış her cinayet bence kusursuzdur. Peggy’nin de amacı cinayetini kusursuz bir hale getirmek. Kuaförde işin arabaya kadar geldiğini görünce soluğu kocasının yanında almasına zaten bahis şirketleri 1’e 1.01 veriyordu. İki sayko kafadar bula bula.....