Geç kaldın be ihtiyar!

Geçen bölüm Doktor, Ashildr’e ölümsüzlük tılsımı uygulayarak onu ölümden döndürmüştü. Ashildr, melez bir ırkın ilk üyesi idi. Doktor, Ashildr ölümden döndüğü için sevinse de, bu durum onu endişelendirmişti de. Seçtiği yüzü niye seçtiğini de hatırlayınca, yine karanlık sorgulamalara gitmişti. Zamanda dalga yaratmak bir yere kadar kabul edilebilirdi. Ancak zamanda tsunamiler yaratmanın ilerleyen zamanlarda büyük etkileri olabilirdi. The Fires of Pompeii bölümünde David Tennat bu kırılmayı yaşamıştı. “Ben Doktor’um her şeyi yaparım” algısı acı şekilde kırılmıştı.

 Yalnızlık sonsuz cehennem.

Bu bölüm de Peter Capaldi’li Doktor için bir kırılma oldu. Geçmişte yarattığı tsunaminin etkileri ile yüzleşti. Aslında bir bakıma aynadaki aksi ile yüzleşti. Evrende başka bir ölümsüzün yalnızlıkla mücadelesine şahit oldu. Zaman yolculukları sırasında yanına yoldaş almasının nedenini de bir kez daha sorgulamış olduk. Ve anladık ki Doktor tüm evrende yalnız dolaşmış olsaydı, daha karanlık bir Doktor ile karşı karşıya olurduk. Tıpkı Missy gibi. Ashildr’in geçirdiği dönüşüm hem Doktor’a hem bize bunu kanıtlamış oldu.

Yalnızlık kendi isteğinle seçmediğin bir yaşam biçimi ise insanı yabancılaştıran bir süreç. Hem kendine, hem kendi yaşamına yabancılaşıyor insan. Dahası insan, yaşadığı hayata ve bu hayattaki diğer canlılara karşı da hissizleşiyor. Ashildr’e olan da bu idi. Ashildr, Doktor onu terk ettiğinden bu yana 800 yıl yaşamıştı. Sonsuz yaşamı içerisinde insan kalbinin dayanamayacağı şeylere şahit olmak zorunda kalmıştı. Kendi çocuklarının ölümü dahil! Sonsuza kadar atan kalbi bir süre sonra, onun için tiktaklayan bir organdan başka bir şey olmadı. Etrafındaki her şey, herkes duman gibi yok olurken, kalbini acıtan duyguları da kapatmıştı. Bir anlamda “insanlık düğmesi”ni kapatmıştı. Bu noktada, o taşlaşmış ve paslanmış kalbi çok iyi yansıtmış Maise Williams.

 Gözlüklerim şekil, önümden çekil!

Doktor, Ashildr’e ikinci bir tılsım verdi. Ancak Lady Me’nin bunu hak edecek birini bulamadım diye kullanmamasına kızılmamalı bence. Ölümsüzlüğü hak etmek, aslında, iyi manada bir hak ediş olmayabilir. Zira ölümsüzlük, pek çok başka dizide de karşımıza çıktığı gibi sonsuz yalnızlığı da yanında getiren bir şey. Bu nedenle Lady Me’nin bu yalnızlığı paylaşacak birini seçememiş olması, hala içinde Ashildr’den parçalar kaldığının kanıtıydı. Bölümün sonunda bu tılsımı kendini değil, dünyayı kurtarmak için kullanması; bencil olmadığının göstergesi oldu.

Hadi diğer sayfada devam edelim.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER