Charming odaklı bir bölüm izledik. Arthur’un da foyası yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Tabii bunu kahramanlarımız ne zaman farkedecek bilinmez.
Son iki sezondur filan eski Charming’den ve Snow’dan eser kalmadığı bir gerçek. Charming’i geri getirelim diye düşünülmüş şüphesiz ancak bunun yapılış şekli beni biraz rahatsız etti. Emma, Regina, Snow ve Belle bir çözüm bulmak için çabalarken çocuğuna bakan Charming’in göz devirmeleri, ne işim var burda halleri çok çekici değildi açıkçası. Evet, kahramansın, Charming’sin, Snow’la neler atlattınız ama erkeğim, gururumun okşanması lazım halleri bu dünya Charming’i bozmuş dedirtti. Bir prensesi öpüp, uykusundan uyandıran adam olarak anılmak istemiyormuş. Bil bakalım n’oldu, tam da öyle anılıyordun. Arthur da bu zayıflıktan faydalanıp Charming’i Lancelot’un yerine oturttu yuvarlak masada ama işler çok karışacak. Lancelot da döndü zaten. İkinci sezonda olduğu gibi Snow’la işbirliği yapacaklar sanırım. Charming dosyasını kapatırken; kamyonetiyle yaptığı günümüz şövalyeliği güzel sahneydi. Ama küllerinden doğan kahraman hikayesini bu kadar kör göze parmak işlememelilerdi belki de.

Güzel olduğunuz kadar kurnazsınız da
Biz Arthur’u efsanevi kral diye bağrımıza basmaya hazırdık ki dizinin alıştığımız kötüleri gibi oluverdi. İşte yine bir klasik OUAT hareketi. Kimse tamamen iyi veya tamamen kötü değil. Arthur da biz henüz ne olduğunu bilmesek de kendi doğrusu için uğraşıyor. Ama yaptıklarına değecek mi; günün sonunda çok sevdiği Camelot’a dönmüş, krallık yapmaya devam ederken görecek miyiz bakalım. Storybrooke’u yeni Camelot yapacakmış. Camii de yap.
Hook bu kalp kırıklığıyla ne yapacak kestirmek zor. Kendi karanlığından kurtuldu (mu acaba?), Emma’nın da her şeye rağmen yanında olacak mı? O kafa karışıklığıyla zaten Emma’nın-aslında Belle’in ama artık Emma’nın- ihtiyacı son şey olan Rumple’ın basit bir adam olduğu günlerden kalma kılıcın gittiğini de anlamadı. Ve daha Gold’un uyanmasına sevinemeden Emma’nın emelleri korkuttu. Gold’u bir kahraman yapmak iyi bir şey gibi geliyor kulağa ama bunu söyleyen Dark One olunca ne kaçırıyoruz diye düşünmemek elde değil.
En güzel one-line'lar hâlâ sana yazılıyorlar