Mesanenin durumu nedir Poyrazcım Karayel?

Biz Poyraz’ı loser olduğu için sevdik. Çömez polislere (o ikili de hala olamadı bu arada) bağırıp çağırıp artistlik yapsın diye değil be. Bak o attığı tokayı aldı geldi mesela, duvardaki  Zarifoğlu göndermeli şiire dokundu eve girerken. Öyle şeylerdir Poyraz’ı sevdiren. Poyraz her şeye rağmen iyi bir insandır. Unutturmayın. Aksiyon sahnelerine de bir haller oldu zaten. Karanlıkta dört kişiyi öldürdü, Poyraz’da bir şey yok. Onu geçtim polis olarak mı infaz yapıyorsun kendi başına buyruk mu soran yok. Keza Sadreddin de hastanede terör estirdi elinde silahla, ortada polis yok güvenlik yok. O yüzden son sahnede albino kardeşimizi Poyraz atmış olsa bile (ki atmadı) polisliğim yandı diye endişelenmesine gerek yok bence. Arka Sokaklar’dakilerden bir farkı vardı bu sahnelerin diye biliyorduk biz.


Avukatlar arası çöp çatma koalisyonu

Poyraz bu sezon henüz bi mafyalıklarını göremediğimiz ekibe büyük satışının nedenini anlatarak sanki affedildi, Bahri Baba’ya da Sinan vesilesiyle yavaştan yanaşmaya başladı gibi. Zaten yardım teklifi de geldi ama en azından bir işbirliği içine girmeleri elzem gibi. Ayrı gayrı olmuyor böyle. Hatta Bahri, makamını Sadreddin’den geri almayacaksa tahtın yeni varisi Poyraz bile olabilir ilerleyen bölümlerde. Ama bir de mor pantolonlu, sportif, sakin, kibar avukatımız Mete var şu an fotoğrafta. Üstelik o da Umman malikanesine yakın. Sema iyice cozutunca yerine o geçecek olmalı ki varlığının bir manası olsun, di mi? Poyraz şu an teslim olmuş gibi görünse de rekabet burada bitmeyecektir. “Yedi” isimli (Lostuvalı effect) hukuk bürosu sahibi Mete vasıtasıyla Despina (yani İdil Fırat) ve yeğeni (Öykü Çelik) diziye giriyorlar. Bak kader yine ağlarını örüyor, görüyor musun? Onlar da Adil Topal’ın bir şeysi çıkarsa tam olur.


Gelin başı ne la?

Kader bir başka faaliyetine de Zülfikâr cephesinde başladı. Tesadüfe bak ki polis Poyraz’ın isyankâr hacker kız kardeşi Meltem gidip polislerden nefret eden Zülfikâr’ın arabasına (plakandaki ACAB detayını da seviyoruz dayıcım) bindi. İkilinin uyumlu olacağını tahmin etmiştim. İlginçtir, karikatürleşmesinden korktuğum Zülfikâr şu ana kadar en kendini bozmayan karakter gibi duruyor. Düğün masrafları konulu küresel sermaye yorumunu “Yürü be!” nidalarıyla izledim. Helal dedem! De, Sinan’ı öldürmeye teşebbüs eden 18 Kasım örgütüyle Meltem’in ne alakası var? Adil Topal lazım bize acilen.


Sandaldayız, çünkü psikopatlık bunu gerektirir.

Sadreddin ne güzel bir psikopat ya. Hastasıyım. Hapisten çıktıktan sonra yumuşama emareleri göstermişti neyse ki özüne döndü. Ancak benim bildiğim Songül o namlunun ucundan da bir şekilde kurtulur. O yüzden heyecanlanmadık. Son sahnede de adam çok başarılı bir şekilde aşağıda kendisini bekleyen kumların üstüne düştü beton yerine. Tebrikler.


Bi CSI İstanbul olmadığın kalmıştı Ayşegül!
 
Hadi ben sevemediğim bölüm hakkında bile üşenmedim yazdım, sen de üşenmeden okuduysan sana da selamlar sevgili okuyucu.

Mutlu günler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER