Bu bölüm son zamanlarda en çok ihtiyacımız olan şeyi
gösterdi. Düşmanın da olsa onunla yüzleşmelisin.
Bir damla göz yaşı, bir damla elerimdeeee...
Davros ve Doktor’un karşılıklı sahneleri hangimize
beyin orgazmı yaşatmadı ki? Her ne kadar Davros bir ara “merhametten maraz
doğar” sözünü gerçekleştirse de bölümün sonunda da gördüğümüz gibi "Her
şey bir çocukla başlar".
Her çocuk masum doğar (Davros bile).
Ne demek istiyorum? Bir çocuktan katil yaratan
karanlığa bile bir noktada “umut” tohumu ekebilirsin. Doktor’un bu bölüm
Dalekler’in sözcük dağarcığına “merhamet” kavramını ekebilmesi buna şahane
bir örnek oldu.
Diğer nokta ise, Dalekler’in kendi lağımlarındaki
pislikleri (aslında geçmişleri) ile yenilmeleri. Bu bana bir ırkın, dünyada
yaşadığımız için insan ırkının, kendi pisliklerini uzun süre halı altına
süpüremeyeceği gerçeğini hatırlattı. Bir zaman gelecek ve insanlar kendi
pislikleri ile yok olacak. Bu yok olmayı önlemek için elimizde olan tek şey ise
“her ne olursa olsun merhamet et!” düşüncesine sarılmak.
Bölümü ve sezonu beğenmeme rağmen, tek beğenmediğim
unsur Doktor’un neredeyse imzası haline gelen sonik tornavida yerine
gözlüklerin geçmesi. Burada kocaman “come onnnnn!" demek istiyorum. Ya da bir
Angaralı ağzı ile “o gözlük ne la?”