Büyük beklentilerle başlayıp, ara ara tökezleyerek devam
ettiğimiz Zoo sezon finaliyle şimdilik macera defterini kapatarak mola verdi. Geçtiğimiz iki
bölümün heyecanından olsa gerek, ilk kez merakla bekledim Zoo'yu. Merakıma
değdi mi? Bence evet. Daha iyi bir sezon finali yapılabilir miydi? Ona ne
şüphe. Ama bu haliyle de doyurucu buldum. Neden mi?
İlk bölümden itibaren pompalanan 'tu kaka hayvanlar' fikri
yerini empatiye bıraktı. Artık biliyoruz ki onları bu hale getiren de onları
yok etmek isteyen de Reiden Global. Başlangıçta bu anlamı yerine oturtamadı
senaristler ancak sonunda sahiden de ekibimizin doğru tarafa geçtiğini görmek
güzel. Ne kadar öfkeli olurlarsa olsunlar, kızamıyorum hayvanlara. Zoo'nun bize
vermesi gereken asıl mesaj da bu olmalıydı zaten.
Bu kusacak alın bunu burdan!
İlk günden beri jeneriğini The Walking Dead dizisine
benzettiğim Zoo, girdiği dram kulvarıyla da benzerliğe devam ediyor. Ekibimiz
parçalandı, bu parçalanma uzun sürecek diye korktum. Çünkü öyle uzaktan uzağa
dünya mı kurtarılırmış canım diyenlerdenim ben. Birarada olacaksınız, iriiii ve
diriiii olacaksınız!
Mitch'in dağılmışlığı aşkının gerçekliğini ispatladı. Ama
ben asıl Jamie'nin uyandığında mevsim şoku yaşamasına bayıldım. Zaman atlaması
olacağını biliyordum ama bunu yeni sezon başında bekliyordum. Sonra düşününce
şimdi olması daha mantıklı geldi. Zira ekibimizin uzun hastane maceralarını
görmek konuyu sıkıcı bir noktaya taşırdı. Leopar yavrusunun irileşmesine ne
demeli? Görmeyeli koca oğlan olmuşsun kedicik!
Jackson ince ince babasının yoluna giriyor, ürküyorum a
dostlar... Tepkileri, ruh hali vs yeni sezonda da başımıza iş açabilir gibi
görünüyor. Ama bir karakter eksilecekse bu Chloe olsun isterim ben. Jamie bile
sevimli görünüyor artık gözüme ama Chloe yapay İngilizce'si ve itici
yürüyüşüyle feci halde sırıtıyor dizide. Çık Chloe çık, Chloe oyundan çık.