Büyük A Küçük A'yı yutar.
Ortalığın birbirine girdiğini, kafaların Dev karıştığını, şoktan şoka girdiğimizi falan söylemenin artık sıradan olduğu bir Tatlı Küçük Yalancılar bölümü daha geride kaldı. Malum geriye kaldı son üç bölüm, sırlar birer birer değil beşer onar açığa çıkıyor. Kime dokunsan bir A çıkıyor, sonra daha büyük bir A’nın olduğu ortaya seriliyor derken elimizde A’nın dokunmadığı kimse kalmıyor. Dokunmak mı? Tamam, bu biraz hafif kaldı. En son işte büyük A dediğimiz Eren, saniyeler içinde, daha büyük bir A tarafından vuruldu. Eren’in kişilik bozukluğuna mı şaşırsak, Aslı’nın kaderine mi yansak bilemedik. Sanırım ben, şaşırma hakkımı A’nın kadrolaşmasından yana seçeceğim, ne yayılmakmış kardeşim! Söylesene, siz kaç kişisiniz?
 
"Bana abla abla abla dedileeeeerrr!"
 
Bizim kafaların gidişinden her hafta yakınırken, asıl sen Barış’ın kafa bir git! Geçen bölüm, musluktan akan suyu kıpkırmızı yapan onca kan kaybına rağmen, Tatlı Barış’ımız sudan çıkmış balık kıvamından bile çok daha iyi halde çıktı karşımıza. Şikâyetçi miyiz? Yooo, aksine yürek dayanmazdı zaten. Ama yanan sadece bizim kafalar olmayınca biraz hoşumuza da gitmedi değil hani. Barış’ın sahte hafıza kaybı bölümün eğlence dozunu sağladı. Barış bu hikâyenin önemli bir unsuru bu anlamda…
 
Selin’in Barış’ın hafıza kaybı planını ortaya çıkaran oyunu da tam Selin’lik hareketti takdir kazandı. Bu arada bu iki zeki karakterin konuşurlarken telefonlarının yanlarında olma ihtimalini hesaba katmıyorum. A’nın dinlemesi için telefonun pili takılı şekilde yanlarında olmasının yeterli olduğunu geçen bölüm Güven de gayet gözlerine sokmuştu. Umarım şu sinyal kesen poşetler stoğunuz sağlamdır.
 
 "Aslında burada hafızayı silip A'yı unutma hakkı benim olmalı ama..."
 
Aslında bana kimin kafası giderdi diye sorsalar, kesin Toprak derdim. Çünkü her bölüm oklar en az bir kez onu gösteriyor. Tabii bizim de yürekler ağızda “eyvah Toprak kötü biri çıkmasın” diye. Herkes onu suçlayacak gibi olurken, neyse ki sonunda anlaşılıyor ki Toprak suçsuz. Bu yüzden kafayı çizmesi gereken, hafızayı kaybetmeyi hak eden biri varsa Toprak’tır, net. Zavallıcım, Eren’in sırrına da vakıf oldu ama kızlara değil Janset’e söylemeyi tercih etti. Onlar da başka bir cephe olarak A’nın peşine düştüler ama elde ettikleri sadece Eren’in bölünen kişiliğinin kanıtları oldu.
 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER