‘’Asla, asla deme!’’ demişler. Kendimden biliyorum, neye asla yapmam dediysem yapmışımdır bugüne kadar. Büyük konuşmamak lazım. Bu lafları keşke bir arkadaşın olsa da sana söylese Yasemin. Ne kadar bilgili, kültürlü, zeki bir kadın olsan da bir adam gelip tüm ezberini bozabiliyor böyle işte. Aşk; statü, ast üst ilişkisi, maddi durumlar falan dinlemiyor. Sadece hissedilmeyi talep ediyor senden. Ne kadar kaçmaya çalışırsan çalış. Eninde sonunda, kendini yine onun yanında bulursun. Hep dediğim gibi, değişim öyle birden olmuyor. Yavaş yavaş, sindire sindire olması en mantıklı olanı.

Nazar boncuğu koyalım nazar değmesin. ^.^
İzlediğim çiftler illa öpüşsün falan diye diretmem. Öpüşme meraklısı biri değilim. Ama her sahnenin de bir yeri ve zamanı vardır diye düşünüyorum. Defne ve Ömer için de bu olay tam zamanında gerçekleşti. Adeta bir son dakika golüydü diyebiliriz. İlişkileri açısından bakacak olursak eğer bir şeylerin tam başladığı zamanda olması güzeldi. Ama haftalardır, bölüm sonlarında burun buruna bırakılan çiftin aradaki tansiyonu tavan yaptırıp izleyiciye hiçbir şey verilmediğinde isyan edilmesi doğaldır, diye düşünüyorum. İşte bu yüzden çalıların arasından kimsenin çıkmaması, sahnenin bölünmemesi on numara beş yıldız. Yanaklardan gelen masum öpücükler bölümün en güzel anlarıydı zaten, böyle bir sonla taçlanmış oldu.

Hüüüp diye içine çek beniii..
Benim asıl korktuğum şey ise çok şükür başıma gelmedi: Kötü öpüşme! Elçin Sangu ve Barış Arduç’un uyumuna laf eden taş olur elbette, ama öpüşme sahnesi apayrı bir olay bence. Gerçek hayatta sevgili olup da kötü öpüşme izleten ne çiftler gördü bu gözler. Bu yüzden hep bir “acaba?” vardı içimde. Neyse ki uyum, ışık, görsellik açısından güzel bir sahne izledik. Çekenin de oynayanın da emeğine sağlık.
Dizinin sosyal sorumluluğu ne kadar önemsediği, ara ara verdiği mesajlarla gözlerden kaçmıyor. Ömer’in kitap aşkıyla gençlere okumayı sevdirme çabaları ise şüphesiz en sevdiğim yönü. Bu hafta da Pablo Neruda’dan bir alıntı kullanıp bulan kişiye bir kitap hediye ettiler set ziyaretiyle birlikte. Alkışlar onlara…
Ben de yazımı yine aynı şaire ait Aşk şiirinin dizeleriyle bitirmek istiyorum. Defne ve Ömer’e çok uyacağını düşündüm.
Bundandır seni sevmem, ve bundan değil.
Onca nedeni var, ve onca nedeni yok,
ve böyle olmalı aşk dediğin,
kapsayan ve olağan,
özel ve dehşetli,
bayraklı ve gamlı,
yıldızlar gibi çiçeklenmiş
ve bir öpüş gibi ölçümsüz.
Haftaya bölünmeyen sahneleri olan Defne ve Ömer izlemek dileğiyle…
Kitapkurdu
Kiralık Aşk 14. Bölüm Fragmanı;