Okul basan kedilerde ümidi kesmeliydik!
Yıllardır izlemediğim dizi çeşidi kalmamıştır, çok beterlerini de gördüm ama Zoo'nun 9. bölümü sahiden sıkıcılar listesinde zirveye oynar. Cağnım cağnım konuyu hiç etmelerine mi yanayım yoksa gün geçtikçe bambaşka bir saçmalığa evrilmelerine mi? Dünya dile gelse ''Ben kimler için dönüyorum'' diye isyan ederdi dizinin ekibine. Ama okul basan fosforlu kedi gözlerini gördüğümüz gün ümidi kesmeliydik diyorum ben bu işten...


Dur bakayım uf mu olmuş?

Mitch'in bir noktada direksiyonu ihanetin aksi yöne kıracağı daha başından belliydi. Ama ben ana hücreyi vermeyi hiç planlamadığını düşünmüştüm. Oysa ki o kızının durumuyla ilgili hassasiyeti yüzünden epey bocalamış. Delavane  dizideki yeni hainimiz oldu ama bu beni pek heyecanlandırmadı, ne yalan söyleyeyim...

Mitch ve Jamie arasında bir şeyler olacağını sanmıştım en başta. Ama ne onlar ne de Chloe ve Jackson pek fazla temas edemedi birbirleriyle. Yine de ikinci çift daha çok çabalıyor diyebiliriz. Ama başlardaki loser Mitch'in sonradan karizma abidesine dönüşmesine kaç puan? Benden bi' yüz puan çalışır!


Bize biraz kendinden bahsetsene Mitch......

Her bölümde yeni hayvanlara odaklanıyoruz ama her bölüm de mantık hatalarını zirveye taşıyor. Kuşlar halka saldırıyor ama bebekleri özgür bırakıyor. Bunun bir mantığı var mıdır, ilerde açıklarlar mı, bilinmez... Ama tek bildiğim FBI'dan kaçan ekibimizin hiç de profesyonelce davranmadığı. Ben burdayım diye bağırırcasına tuhaf bir gözlük ve şapkayla dolaşan Jamie, kendi deyimiyle kız kardeşi ve sevgilisinin ihanetini bile anlayamamış bir analist olan Chloe, kızına ilaç ulaştırmak isterken tüm dünyayı ateşe atan Mitch ve diğerleri... Bu ekip en başından fiyaskoydu dostum.


Aç şu camı az hava girsin Jackson!

Ana hücre yardımıyla mutasyonun tersine çevrilmesi teorisi son zamanlarda beni en çok güldüren şeylerden biriydi. Bilimden teorilerden en fazla filmler kadar anlarım ama ben bile bu kreş çağı teorisini saçmalık ötesi buldum. Elimizde ana hücre var, mutasyon geçirmiş ama Reiden Global'a eli değmemiş bir hayvan bulalım hadi! Sonra onun DNA'sıyla ana hücreyi ayran çırpar gibi çalkalarız ve bummm! İşte dünyayı kurtardık a dostlar... Yapmayın, gözünüzü seveyim yapmayın, seyirciyle dalga geçmektir bu.

Dizi başlangıcında herkesi epey heyecanlandırmış olsa da yarattığı üzüntü yerini şaşkınlığa bıraktı. Bu bölümden sonra anladım ki sağlam bir teori üzerinden bile inşa etmemişler senaryoyu. Bilimsel veriler desek zaten fiyasko. Oyunculukların ve çekimlerin vasatlığı da eklenince dizinin pek de uzun ömürlü olmayacağını söylemek zor değil. Dilerim hayvanlara hayvanların gözünden bakabileceğimiz bir iş izlemek nasip olur şu ahir ömrümüzde. Bekleyip göreceğiz.

Güzel günler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER