Ben bir çocuk sahibi değilim fakat çocuklarla çok
uzun ve keyifli zamanlar geçirdim. Bir çocuğun karakterinin ilk 6 senede
oluştuğunu düşünmüşümdür hep. Pedagoglar bu konuda daha doğru tespitlere
sahiptir elbette. Ama ben 6 yaşımda ben oldum. Bir çocuğunuz mu var? Siz daha
elinizdeki fidanın neye dönüştüğünü anlamadan onun karakteri şekillenmiştir
bile. Şu an karşı koltuğunuzda ya bir canavar oturuyor ya da dünyanın en temiz
kalbi...
İşte bu bölümde benim gözüme çarpan esas mesele bu oldu.
İnsan bilgisiz çağlarında kendisine sunulanı alıp kendine katıyor. Burak
babasının sürekli onu eleştirmesine kendince bir savunma geliştirmiş. Yeterince
sorumsuz olursam ne kadar suçlarsa suçlasın etkilenmem diye düşünmüş. Akıllı
olup dünyanın kahrını çekeceğime deli olayım da dünya benim kahrımı çeksin
hesabı... Aslı onun tam tersi babasının yokluğunda kendini eksikleriyle
olgunlaştırmış bir kız. Hayatla mücadelesi pekala takdire şayan. Peki Aslı
neden bir hafta Burak'ın hayalini kurarken öbür hafta gönlünün rotasını
Volkan'a kaydırmıştı? Bu hafta yine Burak'a doğru çekildiğini anladık. Ama
fragman gösterdi ki Volkan'ın uzattığı bir el her şeyi değiştirebiliyor. Biz aşkın
tarafındayız ama Aslı'nın kalbi kimden yana, anlamak zor. Bu anlamda karakter
tahlili yapmak da imkansızlaşıyor.
Güllerin içinden cağnım koşarak koşarak gel!
Aslı hayatın renklerini Burak'ın avuçlarına
bırakacak, o kesin. Hayatındaki grilere karşın karşısında yemyeşil dalları olan
bir ağaçla karşılaştı Burak. O ağaç ona sevmeyi de sevilmeyi de öğretecek. Peki
böyle bir gençlik dizisinde bunca ağır ve durağan sahneler neden ısrarla
varlığını sürdürüyor? Yazın bunaltıcı etkisi üstümüze yorgan gibi serilmiş,
biraz ferahlasak ne güzel olur. Oyuncular dünya tatlısı, renkler mis gibi,
yazın kalbinde başlamış bir iş üstelik. İzlerken ''You can do it'' demekten
dilim aşındı. Keşke çok daha hareketli sahnelerle yerimizden zıplasak. Ne
bileyim romantikliğin etkisinden dudaklarımızı ısırsak. Ben hâlâ bunları
arıyorum. Çünkü bu iş çok daha iyi bir yeri hak ediyor.
Gülünce gözleri kısılan kaç kişi kaldı?
Aslı ve Burak'ın perdenin ardında mahsur kaldığı
sahne çok tatlıydı. Burak'ın ciddi ve hatta bazen sinirli halleri hovarda hallerinden çok daha keyifli. Ama daha da hoşuma giden şey arabada yaptıkları kısacık
konuşma oldu. Hikayenin belli sınırları var gibi görünse de işin aslı öyle
değil. Baksanıza işin içine aileler dahil olunca Çağla için bile içimiz burkuldu.
Demek ki neymiş? Duygular her zaman kazanırmış.
Tişörtümün deseni yaman, benim bu Deniz aşkıyla halim duman!
Volkan yaktın sen bizi... Hem kalbini yanlış ellere
teslim ettin hem de foyamızı ortaya serdin. Cat fight vakti yakındır! Haftaya
bir parti sahnesi daha bizi bekliyor. Geçen sefer kaçtıkları için bir şey
anlama fırsatımız olmamıştı. Bu defa tatlı bir dans sahnesi izlemeye hakkımız
var gibi. Bunca bölüm oldu ama Aslı ile Burak kreş seviyesindeki
tartışmalarından daha yeni yeni sıyrılabildi. Görünen o ki Aslı'nın yeniden
Volkan'a yönelmesiyle ana çiftimiz yine ayrı köşelere savrulacak. Bir aşkı daha
başlangıç aşamasında bu kadar hırpalamak bana pek mantıklı gelmiyor ama
hayırlısı...
Bi' mısır patlatıp dolduramadınız mı şu kaseye?!
Laçin Ceylan ve Mine Tugay beni işe bağlayan iki
önemli etken aslında. Onların ışığına bayılıyorum. Girdikleri işi
aydınlatıyorlar adeta. Her ne kadar uzun ve anlamsız Sinan-Elçin sahnelerinden
bunalsam da oyuncular beni kendime getiriyor diyebilirim.
Dizinin dünyaca ünlü Kore dizisi Heirs ile olan benzerliği
ise artık herkesin dilinde. Heirs izlemiş ve çok sevmiş biri olarak Kore
dizilerinde duyguların ne denli naif anlatıldığının kanlı canlı şahidiyim. Bugüne
kadar Heirs ile ilgili çok fazla benzerlik dikkatimi çekti. Bu konuda yorumlar
da geliyor ve esas oğlanın kızın saçlarını salma hareketi de bunlara bir
yenisini ekledi. Bu benzerliklerin bir telife dayandırılıp dayandırılmadığı
hakkında geçerli bilgiye sahip değilim. Ancak ben daima bize has, kendi
ruhumuzu yansıtan işleri izlemekten ve yapmaktan yanayım. Elbette
senaristlerimiz de büyük bir özenle çalışıyorlar fakat işlerin tüketicileri
bizler olduğumuz için naçizane görüşlerimizi bildirmeyi de borç sayıyorum.
Haftaya gerçekleşecek parti sahnesiyle ilgili
beklentilerim büyük. Demet Özdemir fragmanda bile pırıl pırıl görünüyordu. Bu
çiftin iki yakası biraraya gelsin artık. Acıları sonrasında çekecekler nasıl
olsa... Ayrıca dizide çok sevilen ve merak edilen şarkının linkini de yazının sonuna
bırakıyorum. Yazıyı hazırlarken keyifle dinleme fırsatım oldu.
Güzel günler.