Aylar önce,
ilk tanıtımlarının yapıldığı zamanları hatırlıyorum. Başrollerini Nurgül Yeşilçay ve Erkan Petekkaya’nın paylaştığı Paramparça
isimli bir dizi başlıyor. Çocukları hastanede karışmış iki ailenin dağılma ya
da birleşme hikayesi. Aslında tüm olay hikayeye hangi pencereden baktığınla
alakalı. Bir yanda yıllardır beraber yaşadığın ailen olarak benimsediğin
insanların aslında tamamen birer yabancı olduğunu, diğer yandan da hayatın
boyunca hiç karşılaşmadığın insanların senin öz ailen olduğunu öğreniyorsun. Bu
hikayede rol alan her bir karakter için kabullenmesi çok zor bir durumdu. İşte
biz bu karışık, duygu yoğunluğu yüksek olan bir diziyi, Paramparça’yı bekliyorduk.
Dizinin
başladığı aylar televizyon için çatışmaların çok çetin olduğu, reyting canavarının
acımasızca önüne geleni yıktığı bir dönemdi. Ancak Paramparça yayınlandığı ilk bölümü ile tüm reytingleri altüst etti
ve zirveye oturdu. Tabiri caizse bu sert geçen savaşta hayata tutunmayı başardı.
Tam 30 hafta
boyunca kimi zaman güldük, ağladık, onların yerine koyduk kendimizi kimi
zamanda sinirlendik ama asla vazgeçmedik.
Şimdi
31.bölüm ile ekranlara ara verme zamanı geldi…

Anne dayanışması...
Çok şey
öğrendik bu diziden, aile kavramını yeniden sorguladık. Hangisi daha çok anne
olmayı hak ediyordu, doğuran mı? Büyüten mi? Aslında ikisinin de aynı olduğunu,
hiçbir farklarının olmadığını öğrendik. Söz konusu çocuklar olunca bütün
düşmanlıkların bir kenara bırakıldığını öğrendik…
En önemlisi
de ne kadar dağılırsak dağılalım asla paramparça olmamayı öğrendik.

Üzdü...
Bütün bir
sezon boyunca sabrımızı belki de en çok zorlayan karakter olan Hazal’ın,
dolayısı ile de Alina Boz’un
oyunculuğuna bu bölüm bir kez daha hayran kaldık. Yürüyemediğini öğrendiği
sahnedeki duygu geçişlerini, çaresizliğini ekran başındaki bizlere öyle doğru
bir şekilde yansıttı ki, bir anda kendimi onunla birlikte ağlarken buldum.
Bence ilk sezonun yıldızı Alina Boz
olmalı, bütün alkışları ona ithaf ediyorum.
Adım adım
bölüm finaline yürürken de dizinin en dengesiz insanı olarak Özkan’ı seçiyorum.
Adam bütün sezon boyunca Gülseren’i mi sevsem? Dilara’yı mı sevsem derken en
sonunda Candan’a tutuldu. Tam ondan ümidi kesti diye düşünürken Almanya’dan
Nuray çıkageldi. Üstelik karnında Özkan’ın bebeği vardı. Oğlu olduğunu duyunca
ilk defa baba oluyormuş gibi abartı bir sevinç yaşarken, Nuray’ın babası ile
yaptığı konuşmada bence hayatının en talihsiz anıydı. Ah Özkan ah! Sen de kız
babasısın, senin karşına biri çıkıp bu lafları söylese ne tepki verirsin çok
merak ediyorum. Tamam, şiddetin her türlüsüne karşıyız ama seninki de biraz
fazla değil miydi? Adam zaten belinde silahı ile gelmiş. O yüzden sadece en
dengesizi değil, son yaptığı olayla da dizinin en şanssızı ilan ediyorum.
Gelelim
Gülseren – Cihan - Dilara cephesine;
Hazal’ın
yaşadığı sakatlık sonrası müthiş bir dayanışma örneği gösteren Gülseren ve
Dilara’nın dostluğu hastaneden ayrılana, Dilara annesinin yanına gidene
kadarmış. Açıkçası ben bu dayanışma içindeki hallerini izlemekten çok keyif
almış, keşke hep böyle olsalar diye düşünmüştüm. Ancak her güzel şeyin bir sonu
olduğunu bir kez daha anladık. Dilara, Hazal’ın isteği üzerine olsa bile geçici
bir süreliğine Gülseren’in yalıya taşındığını öğrenince haklı olarak tepki
gösterdi. Ama Cihan her zaman olduğu gibi doğru düzgün hiçbir açıklamaya
yapmayarak Dilara’nın daha çok çıldırmasına sebep oldu. Açıkçası ben bu konuda
sonuna kadar Dilara’nın arkasındayım.
Siz
olsaydınız Dilara gibi bir tepki vermez miydiniz?
Tüm bu
olayların dışında bir de düşmanımız oldu. “HALDUN”
Henüz kim
olduğunu bilmediğimiz ama Candan ve Alper ile bir bağlantısı olduğunu tahmin
ettiğimiz Haldun’un hep Dilara ile geçmişten kalma bir derdi olduğunu
düşünmüştüm. Ancak son bölümde gördük ki asıl hedefindeki isim Cihan. Dizinin
başından beri mükemmel iş adamı, kusursuz bir baba ve insan imajı çizen Cihan
Gürpınar’ın neden onu öldürmek isteyecek kadar büyük bir düşmanı olur
anlamıyorum. Aklıma hiçbir mantıklı sebep gelmiyor ama eminim ki Paramparça senaristleri yeni sezon için
bize büyük bir sürpriz hazırlıyor.
Haldun’un
Cihan için hazırladığı bomba, yanlış kişiyi hedef aldı ve Dilara tam arabasına
binerken patladı. Tam o sırada da Hazal yardım çığlıkları arasında denize düştü
veee final!

İlk nereye koşacaklar?
Şimdi yeni
sezona dair daha büyük bir merak var içimizde..
Özkan öldü
mü? Dilara ve Hazal içinde bulundukları durumdan nasıl kurtulacaklar?
Bütün
sorularımızın cevabı yepyeni hikayeler ile birlikte Paramparça 2.sezonunda saklı…
Sabahlara
kadar soğuk havalarda bu güzel diziyi izleyebilmemiz için çalışan, emeği geçen
herkese çok teşekkürler…
Yeni sezonda
görüşmek üzere…