Tatlı, küçük, beyin yakıcı yalancılar...
Tatlı Küçük Yalancılar'ın en çok nesini sevdin deseler, işte bu tattaki sahnelerini derim.
Sorularımızın bir kısmını cevaplayan, ancak yepyeni ve çok daha mühim soruları da kucağımıza bırakan Tatlı Küçük Yalancılar 4.bölümüyle geride kaldı. Pretty Little Liars izlememiş olanlara bir de iyi haberim var. Artık spoiler korkusu yaşamaya son. Çünkü hikâyenin aldığı virajlar öyle farklılıklar oluşturdu ki PLL izlemiş de izlememiş de olsan kafan karıştı. Bu bölümü izleyen herkesin beyni, artık eşit derecede yanık. Bölümün son sahnesini şoklarla izlerken, gelen yeni bölüm fragmanı bunun sorumlusu oldu evet! Çok gerileceğiz, çok karışacağız, yaşasın!
 
Şiddet eğilimi için Toprak'a bolca söyleneceğim ama izlemeye doyamadım, sahne rocks;)
 
Benim Tatlı Küçük Yalancılar için kişisel tercihim romantizmdense gerilim sahneleridir. Bu bölüm de daha çok benim gibileri memnun etti. Gerçi bölümle, içimdeki Barış sempatisi tavan yaptı, o ayrı. Barış, henüz işin gerilimli kısımlarına dâhil değil, tatlış tatlış Hande'ye yürüyor, yürüsün yolu açık. Tüm romantizmi Barış'a yükleyin hiç şikâyet etmem mesela, fakat Eren! Ona bu hafta bayağı saydıracağım.
 
Yalnız önce çuvaldız bana. Geçen hafta A'nın sağ kolunu ifşa etmiş, her iddiasına varım erkek,demiştim. Yanılmışım. O kol Ebru'nunmuş(Gerçi ben hâlâ kolun bir erkeğe ait olduğunu iddia ederim ama siz bana bakmayın, Ebru diyorlarsa öyledir). Zavallı Ebru’cuk bölüm boyu kıvrandı durdu. Bir de Cesur’un tacizine maruz kaldı. Evet, yaşadıkları net bir tacizdi bence. “Sen bana aşıksın gel öpüşelim” diye kızı tenhada kıstırmak başka neyin kafası olabilir ki? Açıkçası Cesur’u doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor. Şimdi Açelya’ya bu denli düşman olmasının tek sebebi, Açelya’nın söylediği yalanlar ve entrikaları mı, yoksa başka şeyler de var mı? Neyse, cepte Cesur’un da en az Açelya kadar “ayarsız” olduğu dursun, gerisini nasıl olsa öğreniriz.
 
Neee! Bayat bisküviler benim için dünyanın en güzel yemeği mi dedi oooo! Yaaa ama çok mu tatlısın!!
 
Gelelim bölüm boyu boncuk boncuk döktüğü terle, ekranda şu sıcak günlerde izleyicisini temsili hali olan Toprak’a. Bütün oklar Toprak’ı gösterse, bütün suçlar üzerine kalsa da TKY izleyicisinde Toprak’a karşı oluşan bir güven ve sempati var bir kere, orası kesin. Açelya’nın kaybolduğu gece Toprak’la hesaplaşmalarına tanık olduk. Toprak’ın Açelya’yı öldüren olmadığını hep biliyorduk, eh hemen hiç birimiz Açelya’nın da öyle bir fanı falan da değiliz ama Toprak’cığım gece vakti kızla gölün içinde hesaplaşmak neydi? Tamam, onun yüzünden kardeşine zarar vermekle suçlanıp hapse girmişsin, öfken büyük, anlarım. Ama kızı gölde kıstırıp, boğazlamaktan son anda dönmeni bir tık fazla buldum, sana yakışmadı. Her ne olursa olsun bu cinayet eğilimin hiç hoşuma gitmedi, bil. Diğer her şeyinle kabulümüzsün, sıkıntı yok.
 
Konuşmak için boğazın kıyısına gitmek ama manzaraya sırtını dönmek?
 
Selin’in cesareti ise takdirlikti. Tamam Toprak, o ve arkadaşları yüzünden hapis yattı, bu yüzden vicdan azabı çekiyor. Yazlık evi saklanması için Toprak’a açtı, ona da ok’im. Ama sen niye çocukla o evde kaldın Selin’ciğim? Kalk evine git. Ne bileyim ben olsam, Toprak’la aynı çatı altında geceyi geçirme konusunda bayağı bir düşünürdüm. Münasebetleri öyle çok eskiye dayanmıyor yani. Neyse, Toprak’ın Selin’den hoşlandığını biliyorduk, artık Selin’in de durumunun sadece vicdan azabı olmadığına tanık olduk. O uzun bakışmalar vicdan muhasebesi falan değildi, net!
 
Güzel bakışıyorsunuz ama bu hafta sizin için maalesef şu şarkıyı seçebildim: Eksik Bir Şey mi Var?
 
Gelelim Eren’e… Saydıracağım demiştim, başlıyorum. Derslerde “yalan makinesini bile kandırırım” diye öğrencilerine hava atıyor ama A’nın birkaç mesajı ile tırsım tırsım oldu. Bırak Aslı’nın babasının ihanetini herkes öğrensin, sanane! Hayır, amacı Aslı’yı korumaksa, Aslı öğrenip her türlü yıkılacak nasıl olsa. Herkes öğrenseydi, hiç olmazsa adam rezil olur ve Eren’in ayağının altından çekilirdi, öyle değil mi? Hem adamın gözünün önünde kızıyla konuşmak nedir yahu? Adama resmen “bak, şu an seni ispiyonluyorum” dedi. Kızları sürekli takip ediyor olmasına da acilen bir açıklama alabilirsek sevineceğim. Bir ara Açelya’nın iğrenç yüzüklü adamının Eren çıkabileceğini düşündüm. Aslı’cığım ne üzülürdü. Bu arada Aslı’nın aşktaki cesur tavrı çok tatlı, keşke hedefi için de aynısını söyleyebilseydim.   
 
Aslı’nın aşka yaklaşımı çok tatlı ama babasıyla yüzleşmesini oldukça garip bulduğumu söylemeliyim. Şimdi, insanın babasını ihanetle suçlaması zor bir şey. Eren’in Aslı’ya tam olarak ne söylediğini duymadık. Ama Aslı babasına bunu sormak yerine direkt adamı suçlayarak olaya girdi. Ama sonra da birden hiçbir ikna edici açıklama gelmeden geri adım attı. Bunu bir tek ben mi garipsedim? Neyse…
 
Bu A bayramlarda da herkese toplu mesaj atıyordur kesin!
 
Aslı’nın babasıyla yüzleşmesinde onu ne kadar garip bulduysam, A’nın Toprak’ı polise ihbar etmemesine uyanmasını o kadar takdir ettim. Gerçekten de A’nın derdi kızlara Selin’in Toprak’ı sakladığını ispiyonlamak mıydı şimdi? Peki A’nın bundan çıkarı ne? Kafada deli sorular!
 
Şu Barış'lar tam olarak hangi yurtta yetişiyordu bir daha der misiniz? Hayır, taliplisi çok da!
 
Erkekler arasında en sevdiklerimden birinin artık Barış olduğunu söyleyebilirim. Eğlenceli, akıllı ve ne istediğini biliyor, her eve lazım. Üstelik öyle uzaklara dalıp gizemli bakışlar da atmıyor, yaşasın! Hande’nin onun sayesinde olgunlaşıp, hayattan çok şey öğreneceğine eminim. Umarım Barış sayesinde Hande’yi de daha çok sevebilirim.
 
Şimdi, gelelim ipuçlarımıza. Selin Açelya’nın fotoğrafını otelde buldu, bu cepte de, o fotoğrafın Açelya’nın kaybolduğu gece çekildiğini nereden anladı? Kıyafet mi? Aynı kıyafetle oraya pekâlâ gelmiş olabilirdi? Bunu da cevapsız sorularıma ekleyip devam edelim. 

Kızların otel görevlilerini oyalama organizasyonu güzeldi. Henüz oradan bir cevap alamadık ama Ilgaz'ın foyası ortaya çıktı. Melisa’nın Ilgaz’la buluşacağına adım kadar emindim, Selin’in de bunu görmesi güzel oldu. Asıl sürpriz ise, fotoğrafta Açelya'ya sarılan yüzüğün sahibinin Ilgaz olması diyorduk ki, A bize Açelya’nın kaybolduğu gece çekilmiş videonun devamındaki gizemli sevgilinin Güven olduğunu gösterdi. Şok üstü şok! Şimdi Açelya’nın gizemli sevgilisi hangisiymiş yani? Güven mi, Ilgaz mı? Yeni fragmanda ikisinin kanka olduklarını gördük, nedir olay? Her şey çok karıştı. Bu hafta Tatlı Küçük Yalancılar izleyicisinin beyni böyle yandı işte. Kızlarımızın yalancılıkta öyle çok iyi olduğunu söyleyemeyiz ama bu ilişkilerin durumu ortada, beynimiz çok zarar görecek daha çok!

Bölümden kısa notlar:
*Aslı'nın babasının bakışları da çok tekinsiz.
*Arabanın bagajında büyük örtüler bulundurmak iyi bir şey, ne şekilde ihtiyacın olacağı belli olmaz.
*Barış ve Toprak tam gönül çelmelik. Eren'de yaratılan gizemse Aslen aşkına biraz mesafeli durmamızı sağlıyor. Amaç zaten bu gibi şimdilik, dur bakalım.
*Eşlerinden ayrılan babaların çocuklarını unutması yasaklansın!
*Şu A'yı Barış da bir öğrense de onun da kriz anlarındaki davranışını görsek.


 

 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER