Gecenin kör vaktinde sokakta yürürken arkamızda
ilerleyen ayak sesi tehlikenin işaretçisidir. Ya da belki yardım istemeye
çalışan bir yabancı? Küçük bir bebek ağlıyorsa; acıkmıştır, muhakkak bir
sıkıntısı vardır. Ya da belki tek isteği kucağa alınmaktır. Su yüz derecede
kaynar. Kaynar su ise insana ölüm getirir. Fakat aynı su insana yaşam da
getirebilir. Peki hangisinin gerçek olduğuna nasıl karar veririz?
Wayward Pines'a düştüğümüz ilk andan beri soru
sağanağının altında sırılsıklam koşturuyoruz. Bizi bu kadar peşinden sürükleyen
şey de bu. İnsanın başına meraktan ne çok dert açılıyor.. Ethan artık
cevaplarına ulaştı sanıyoruz bu bölümden itibaren ama hiç emin değilim.
Şüphecilikte ferahlık var.
Açaydım gollarımı gitme diyeydim..
Ben, okuluna alışma sürecinde hiç ummadığı bir
yaşama düştüğünün farkına varıyor. Herkes öyle ilgili ki bu hiç alışık olmadığı
bir şey. Ama işin aslı tuhaf bu durum. Küçük bir kasaba olduğu için mi herkes
birbirini bu kadar çok seviyor? Yoksa herkes birbirini seviyormuş gibi
davranarak hayatta kalabileceği için mi? Ben'in manipüle edilmeye en uygun
karakter olduğu ortada ama işler karıştığında popülarite pek bir işe
yaramayacak gibi.
Muggle olanlar da alınıyor mu?
Meğer her şey İlk Jenerasyon içinmiş. Bunca zamandır neyin peşindeyiz, mistik bir olgu mu,
zaman kayması mı yoksa başka bir şey mi diye düşünürken upsss! Her şeyin sebebi
dünyanın yok oluşuymuş meğer. Dünyadan ziyade insanlığın, kültürlerin ve
dillerin yok oluşu.. Neyse ki bilim hâlâ ayakta ve yardımımıza koşmaya hazır.
Buna inandığımı mı söylemeliyim? Yo dostum yo. Megan Fisher'ın hipnozundan pek
de etkilenmedim ben. Abby'lerin varlığı sahiden ürkütücü ama keşke daha farklı
bir tehlike olsaydı karşımızda diye düşünmeden edemedim. Çok mu memnuniyetsizim
ne?
Bir çamaşır makinesiyle her şeyi örnekledin bravo!
Besin piramidinde insandan daha tehlikeli bir varlık
olamayacağını düşünürken mutasyona uğramış canlılarla karşılaştık. Wayward
Pines etrafı duvarlarla çevrili bir Silent Hill olabilir mi? Theresa, Ben ve
Ethan aynı anda gerçekle yüzleştiler ama ben Pilcher'a güvenmiyorum. Bunun
nedenini bilemiyorum fakat sezgisel bir şekilde bunun bir deney olduğu hakkında
derin şüphelerim var.
İnsanların buraya zorla çekilmesi ve kaçmaya
çalıştıklarında infaz edilmeleri sadece insan ırkının devamlılığını sağlamak
içinse bu fazla manyakça olur. Ethan bu kadar ciddi bir odak noktasında
duruyorsa belki de deneyin asıl anlamı onun varlığıyla örülüdür. Kim ne derse
desin dizinin gelişim sürecinden beri geldiği en can alıcı nokta bu bölümdü ve
bundan sonrası için merakım katlandı. Tek isteğim cevapları kolay
ulaşamayacağımız yerlere koymaları.. Zira beni düğümleyen şey, beni peşinde
sürükleyen şeydir.
Güzel günler.