Ar Ailesi 25 yıl kayıp olan oğullarını bulmaya çalışıyordu.
Şimdi ise Rıza’yı bir kavga esnasında düşüren Şeniz kayıp. Gazanfer Amerika
yollarında, Can asker yolcusu, Güneş iz peşinde, Tarık geçmişi kaybetmeme
derdinde …. Sakinim, nefes alarak baştan başlıyorum.
Ar Apartmanı geçen haftaki curcuna sonrası bu hafta pek bir
sessiz geldi. Pelin’e bu konuda sonuna kadar katılıyorum. Güneş’in ablaları ve
teyzesini geçen hafta yolcu etmiştik. Sakinliğimizi koruyup, biz biz kaldık
dedik. Burası Ar Apartmanı burada aksiyon olmaz demeyeceksin. Kokusunda aksiyon var.
"Tansiyonum nereye düştü, bulamıyorum"By Hikmet
Şeniz’in evindeki kavga esnasında Rıza’nın kafasını vurarak
düşmesi, kanlı macera ile beraberinde neler getirdi neler. Bir anda polis
sesleri ile uyanan Ar Apartmanı telaşlı.
Kızlar, amcalarının bir şey yaptığını düşünürken Gazanfer şaşkınlıkla
çalan zile “Ben bakarım” dedi. Ne demişler, üzüm üzüme baka baka kararır. Nazan’dan
aldığı taktik ile ağırlığını koyan evin erkeği Gazanfer kapıyı açtığında karşısında
biricik komiserini görür. İşe geri alınacağını umması da ayrı komedi.
Sefer Ar ‘ı sorması herkesin yüzünü kireç gibi yapar. Ne de
olsa Sefer’in dönmediği seferi var. Aşağıdaki durumlar ise daha karışık. Polis
memuruna ağzını açtırmayan Gülay, Esma, Mukadder çene üçlüsü , Gazanfer’in
arandığını düşünerek Amerikan polislerine kadar işi ilerleterek apartmanda kaos
ortamı yarattılar. Sonuç mu?
Destek kuvvet birlikleri isteyen memur, Gazanfer’in de
gelmesiyle resmen baskın yaptı. Ah şu dinlemeden konuşmalar… Neyse ki komiserimiz
ordaydı da, konuya hakimiyeti daha fazla düğüm olmadan çözümledi.
Rıza’ya kim neden zarar vermişti. Rıza’nın o kadar
kötülüğüne rağmen “Kahrolsun içlerindeki iyilik sevgisi” ile yanında olmaları
bi yana, Rıza’nın başına bir şey geldiğinde ilk aranılacakların başında Sefer
Ar’ın olması daha önemli konu.
Apartmanımız doktor kaynadığı için, Rıza’ya müdahale edecek
olan da var. Alması gerekirse psikolojik destek verecek olan da. Bu taraf büyük
bir dayanışma içerisinde; fakat diğer taraf acayip ekip elinde. Can, Gazanfer
ve Gülay , Şeniz Ar’a bakmak için evine gittiklerindeki kapı maceraları ayrı
havayı soluyor, içeriye girdiklerinde yerdeki kan lekesini görmeleri ayrı hava.
Başka dizide görsek, inanın bu kadar neşeli karşılanmaz, adamlar eve
girdiklerinde kan görünce bayılıyor, evin büyüklüğüyle bin tane espri
patlatıyor.
Gel de gülme şu hale ey izleyici!
Can, Güneş’e haber verdi de ek işi ajanlık olan kızımız yanında
tüpüyle gelerek her ihtimali göz önüne alarak kan örneğini aldı. Bu arada
telefon ile Gülay da yengesine ulaştı da Şeniz’in Sefer’in yanında olduğunu
öğrendi. İnandık mı? Hayır. Bununla sadece Gülay’ı ve Gazanfer’i
kandırabileceğini biliyorsun Şeniz … Güneş’e de Tarık’a haber vermeden yaptığı
işlerden ötürü kızgınım. Nereye kadar sürecek. Mukadder şekerim, Engin’imize
başka kız mı baksak. Güneş’i İzmir’e yollayalım hıh …
Pelin’e hak verilmeyecek gibi değil. Aksiyon dolu evde
olursan, boşlukta kalacağının tedirginliği düşer içine. Neyse ki illa bir şeyler çıkıyor. Minik beden
de uyuyamaz ki gece gece. Uyumadığı için Fatih Saraçlı’yı da gördü, pembe üst
kardeşliği de yaşadı. Can ile Esma’ya ulaşamayıp , ışığı açık görünce kapıyı
çalmış. Işığı gören geliyor anacığım.
Fatih’i de yurtdışına yolladık. Gazanfer ve Nazan da vize
işlemlerini bitirdi. Sahi akşamın en iyi sahnelerindendi. Gazanfer’in komiser
yanında bulunup, hocamızın yanındaki adamla gelmesi. Gazo Reis muhabbeti, et
lokantası diye gidilen yer. Evet, hepsi de söylenenler ile uyuyordu. Adının
Şehsuvar Aktaş olduğunu duyduğunda bu işte bir pisuvarlık var dedi. Bayıldığı
anda ufak şaka yaptıklarını söylemeleri şükür yüreğine inmedi. Amerika’ya
gidemeden, ikizlerini göremeden, Nazan’ına doyamadan diğer tarafa gidiyordu.
Hakan da gitse ya. Kötülere bir şey olmadığı tescilli.
Fulden, Şeniz’in evinde kalacak diye ayak üstü Aysel’i ayartması ayrı, kıza
diğer müşterileri bırak demesi ayrı. Şeniz, Rıza’yı yaraladı diye dua edecektim
adeta. Fulden gelip gördü ve tokat atması iyi oldu da, yanlış yere atıldı.
Eşini koruma içgüdüsünden olsa da bir tokat, bir tekme Hakan’a gelmeli diye
söylenmemi sağ olsun Aziz duydu. Şeniz’i ararken Hakan’ın yalandan
havalanmasına bir tokat içimin yağları eridi. Sefam olsun. Fulden de bıraksın
seni de, git saç sakalın karışsın birbirine. Sokaklarda kal, ıslak terlikle
dövsünler, serçe parmağını sehpaya vur.
"Çocukluğum, seni en çok uyuyunca seviyorum"By Tarık
Vuruşmalar, dövüşmeler, bir de kan vermeler var. Hastahane
yatağında yatan Rıza Bakır’a uyan kan Aziz’den geldi. Güneş bu kez haklı mıydı
acaba? Rıza Aziz ile Şeniz’in oğlu muydu? Zeliha Hanım (Rıza’nın anneliği) ne
de olsa bakıcıydı. Tarık’a da bakan kadındı. Mukadder’in gönlünde büyük yeri
olan kadındı. Ana yüreği böyleydi, tanımadığın çocukları bağrına basmak ve bir
başka ana yüreği de kayıp çocuğunu bulmak ile geçiyordu. Zaman acımasız, yıllar
hızlıydı. Bir kez daha teşekkürlerini borç bildi Mukadder Ar…
Şunu araya koyayım da kim kaç yaşında olursa olsun, ana kuzusudur.
Ana yüreği ile gitmişken, oğlunun asker ocağına gitmesini
dahi Gülay’a bağlayan Esma Sultan, kız ile konuşacaktı. Kaç kere anlattığını
bize göstermedikleri için şükranlar. Gecenin kahkaha dozunun arttığı
yerlerdendi. Emekli öğretmenin, öğrencisine anlatır gibi olayı açıklaması;
fakat hâlâ sarışın şekerin anlamaması yok artık dedirtti… A ile çıkılan
noktadan B’ye gelene kadar geçen sürede en ufak anlama katetmeyen Gülay’a , Can
iyi dayanıyor. Allah cezamı vermesin. A kişisine verip veriştiren Gülay, kendisi
olduğunu belki bir gün anlar; ama nerde peh…
Günler, olaylar, çalışanlar, okuyanlar, gençler, çocuklar
derken hayat geçiyor. Ailemizde ramazan bizden biraz önce geldi. Telefondan
Miray bağlandı. Bol kalabalık ramazan sofrası ne güzelsin. Gazanfer’i
yolculadın; fakat Sefer bereketiyle geldin… Haydaaaaaaa , Sefer dönmüş, dönmez
dediğimiz seferinden … Başlasın yeni aksiyonumuz komşular, pehhhh ….
Heyecanlanan yengesine kolonya desteği veren Pelin’e kocaman
aferin. Aynı zamanda marketten alınacaklar listesi düzenlenirken anneannesine
yardım ederek, ekran başında listeyi “Gerçekten yazdığını” sananlar varken
aslında kafanın içerisine yazdığını hatırlatman için de beş tam puan benden.
Dede & torun ikilisini izlerken dondurmasız izlemeyeceğimizi her fırsatta
hatırlatman ayrı konu. Aysel’in de Ufuk’un gerçek isminin Rıza olduğunu
öğrenerek içten içe hoşlanma durumunun olduğunu kayıt altına aldık. Hiko’m
kızsan da, sövsen de, atasözlerin ile parçalasan da ana yüreğinin kıyamadığını,
evladını uzaklara göndermenin gözyaşını gözünde, acısını kalbinde hissettik. Mukadder
ile bu yönünüz ile kayınvalide – gelin ikilisinden çok anne-kız gibisiniz.

Kafası karışan Can, hırsızlara karşı savaşan Gazo vardı.
Can, Cücü ile konuşarak biraz daha rahatladı gibi. Ancak sezon finaline az kala
Cancağız da askere gider de , gel teskere diyebiliriz. Gidenler kadar gelenler
de ayrı yer kaplıyor. Kuzen Çiğdem mesela. Sakarlık ve şirinlik konusunda
aklımıza kazındı bile. Sahi bir de kısa süre gelen var. Eşinle dolaşırken
kadının çantasını çalan adam, adamı yakalayan
Gazo, borçlu çıkan Gazanfer,
kadınla tanış çıkan çocuk ile gelen
polise çatan kadın … Yok yok bu kadar kişi yoktu da, fıkra gibisin Gazanfer’im.
Senaristlere selam olsun, çok basit durumdan komedi yaptıkları için, hüzne neşe
tohumları ektikleri için…
Gelen Sefer’i, Cücü’ye Pelin’i yakıştırdığımızı Tülay-Cücü
nefretin aşka dönüşümünü, Rıza’nın yeni yalan dolan hikâyesini merak eder, Rıza
gülüşü ile selamlarız …
Sevgiler…