Genellikle yorumlarıma başlık bulmakta zorlanırım. Eğer
bölümü izlerken aklıma bir şey gelmemişse yazı bittikten sonra ilginç bir
başlık bulmak için kafa patlatırım. Çok zorlanırsam bölümün bana hangi şarkıyı
hatırlattığını düşünüp, içinden güzel bir cümle seçip kolayına kaçtığım da
olmuştur. Bu hafta hem yazının başlığını hem de fotoğrafını bulmak o kadar
kolay oldu ki. Hepiniz Amerikalı modacıların meyhanede her yediklerine “what is
this” diye sorduklarını hatırlayacaksınız, işte buradan yola çıkarak ve bölümün
geneline bakarak ben de diyorum ki; This is Kiraz Mevsimi… Aşkıyla,
romantizmiyle, neşesiyle koşturmacasıyla, Öykü’nün şaşkınlıklarıyla, Ayaz’ın
kahramanlıklarıyla, ÖyAz’la ve aşkla dolu dolu geçen 46.bölüm sanırım tüm izleyenlere yine ilk bölümlerin keyfini yaşattı. Kiraz Mevsimi hızla ve aralıksız birinci
yılını doldurmaya yaklaşırken; geçtiğimiz haftalarda kaybettiği reytingi de yavaş
yavaş kazanmaya başladı, umuyorum ki yarın sabah açıklanacak reyting
oranlarında bu ivmeyi kaybetmez.
Öykü'nün eli hafiftir, bişiycik olmaz demiştim. Hafıza kaybı bile 10 dakika sürdü :)
Kiraz Mevsimi ezbere bildiğiniz üzere Öykü’nün şu anda
bulunduğu yere gelmesini sağlayan ilk adım, ilk koleksiyonunun adı. Hepimiz
Öykü’yü hayallerinin peşinde koşarken tanıdık. Yeteneği ve azmi ile karşısına
çıkan her şeyin, herkesin bir bir üstesinden geldi. Bir süre Öykü’yü hem
okulundan hem de çizimlerinden ayrı gördükten sonra, son haftalarda yeniden
okula dönmesi ve ayakları yere daha sağlam basarak hedefine her gün daha fazla
yaklaşması bir süreliğine uzaklaştığımız Kiraz Mevsimi ruhunu da geri getirdi. İlk
bölümlerde Öykü’nün zaman zaman aşırı bulunan tepkileri şimdilerde yerini daha
kontrollü ama hala çok eğlenceli sahnelere bıraktı. Bu hafta Öykü’nün
hastaneden kaçarken ki panik tavırlarını izlerken çok eğlendim. Ardından defile
için hazırlanan tasarımların başına gelenler, konukların klasik turist
muamelesi ile taksi turları, Şeref ve Eşref, en sonunda da Öykü’nün teknede
mahsur kalması ile birbirini kovalayan olaylar beni ekrana bağladı, neşeyle ve
keyifle izledim, bölümün nasıl aktığını fark etmedim bile. Tüm bunların arasına
serpiştirilen, ne az ne de aşırı romantizm ile ÖyAz’ı mutlu görmekten şikâyetçi
olacak kimse yoktur sanırım.
Senin Mete'n hangisi? Seçtiğin fotoğrafı 0000'a sms gönder, o Mete sana gelsin!
Ah Mete, biz senin bunca zamandır günahını mı almışız? Neler
söyledik, neler yazdık, hatta gerçek olsan ve sokakta karşımıza çıksan elimizden
bir kaza çıkmayacağından emin olamadığımız ruh hallerine girdik. Meğer senin
beyninde ur mu varmış da baskı yapıp seni sinirli, alıngan ve saldırgan
yapıyormuş? Gerçi Öykü küreği vurunca biraz yerinden oynadı zaar, bir anda melek
kesildi, pamuk gibi bir insan oldu. Işık ile geçirdiği zamanda sanki Mete’yi
değil başka birini izledik. Allah daim etsin diyeceğim ama o yere yığılma pek
hayra alamet değildi. Bu arada, Işık’ın yakın zamanda barıştığı bir erkek
arkadaşı yok muydu? E bu adam Işık ve Mete’nin yeni bir aşka yelken açmış gibi
görünen hallerini görürse Mete’yi dart tahtası yerine kullanmaz mı? Şaka maka,
Mete’nin halleri beynindeki ura bağlandı ve çıkıldı işin içinden. Açıkçası
bence mahsuru yok, burada tıp uzmanı kesilecek ve yok efendim olmaz öyle şey
diyecek falan da değilim. Belli ki Mete’nin geldiği o uç noktayı biraz törpülemek
istiyorlar ki tam isabet olur.
A: Öykü çıkışta dürümcüye gidelim mi, çok acıktım! Ö: 404 not found error !!!
Şimdi her şey iyi, güzel ve hoş, keyifle izlediğimiz bir
filmin mutlu sonunu izliyor gibiyiz. Peki bundan sonra ne olacak? Ortaya
çıkması merakla beklenen ve dizinin seyrini değiştirecek bir sır yok mesela, ya
da ana karakterlerin birbirine aşık olup kavuşmalarını beklemiyoruz… Normalde
diziler öyle bir yerde kalır ki, gelecek hafta ne olacağını ve bunun dizinin
gidişatını nasıl etkileyeceğini merak ederiz. Bu hafta Kiraz Mevsimi böyle
bitmediği gibi gelecek haftalarda Öykü ve Ayaz’ın evlenmelerinden başka bir
beklenti kalmadı gibi. Bir de Mete’nin durumu var elbette ama bunların ikisi de
diziyi uzun süre götürecek sürükleyici konular değil. Bu nedenle Kiraz Mevsimi
senaristlerinin aklında neler olduğunu merak ediyorum. Acaba bize sezon sonu
için nasıl bir sürpriz hazırladılar ve gelecek sezonda Kiraz Mevsimi’nde
bizleri neler bekleyecek? Şu durumda bu sorulara tahmin bile yürütemiyorum. Peki
siz ne düşünüyorsunuz? Tahminlerinizi yorum kutusunda paylaşın, tartışalım.
47. bölüm fragmanını izlemediyseniz ya da bir defa daha izlemek
isterseniz EN listesinin altında bulabilirsiniz. Bu hafta EN listesi yine çok
tatlı, bakalım mı?
EN güzel replik: “Umudun bittiği yerde Ayaz başlar” ve “Sen
benim küçük dünyamın büyük kahramanısın”
EN romantik sahne: Ben susayım fotoğraf konuşsun…
EN çok güldüğüm sahne: Öykü’nün kaçışı fakat saklanamayışı...
Kiraz Mevsimi’nde EN sevdiklerimden: Dostluklar...
Bu hafta caps rekoru kırması EN muhtemel fotoğraf: Mete’den…
Defilenin EN güzel kıyafeti: Aydilge’nin kıyafeti idi.
Diğerlerini zaten ya aşırı karanlıktan ya da gözüme lazer kaçtığı için göremedim!
Defilenin EN şıkı: Bence Şeyma’ydı. Hem kıyafeti, hem de
saçı ve makyajı çok hoştu. Burcu’nun da saç modeline bayıldım.
Son olarak bir de caps ekliyorum ve kaçıyorum…
