Yer gök Tayyar olmuş

Dizinin başından beri tek bir konusu var sanki: Tayyar nasıl kurtulur? Tayyar’ın polisi, tetikçisi, savcısı, doktoru, avukatı, emniyet müdürü, psikoloğu ve unuttuğum daha birçok adamı var. Yer gök Tayyar olmuş gibi. Sanki Matrix’in Tayyar versiyonunu izliyoruz.

Yerinde olsam sıkı bir yumruk patlatmıştım .

Allah’tan bu kurtulma planı anlatılırken mutlak bir dram izlemiyoruz. Ömer ve Elif aşkı ne olursa olsun nefes aldırıyor. Sinyorita’dan başlayıp, 'gözlerindeki orman'da biten bir aşkın her sahnesi güzel. Bazen tekrara düşüyorlar o ayrı. Ama bu Tayyarix dünyasında aşkları bile doludizgin gidemiyor. Kendi mutlulukları bile Tayyar’ın adımları ile şekilleniyor. Elif’in her şeyi kabullenmesine pek ısınamasam da şöyle düşünüyorum. Sanırım Elif, Aslı gibi aklını resetlemeyi seçti. Aslı’nın annesinin ölümü sonrası her şeyi dondurması gibi Elif de hapishanedeki zamanlarını bir mola gibi kullanıyor. Çünkü buna ihtiyacı var. Onca şey yaşadıktan sonra, ilacın da etkisi ile teslim olması normal.

Tayyar kendi hayatında aşkı bulamadığından olacak, sadece Elif-Ömer aşkının değil, Nilüfer ve Metin aşkının da rotasını çiziyor. Aynı şekilde Tayyar’ın küçükken oyuncakları olmamış sanırım. Çünkü etrafındaki hayatlarla oyuncakları ile oynar gibi rahat oynayabiliyor. Canı sıkılıyor adam vuruyor, vurduğu adamın organları ile oynuyor. Sinirleniyor istediğini hapse attırıyor. Canı istiyor istediğini yurt dışına gönderiyor.Sahi bir Pınar ve jumior Taner vardı ona ne oldu?

Bazen seçimleri kurşunlar belirler .

Nilüfer ile Metin aşkı ise en başından beri seçimlerle ilerliyor. Her adımları bir sınav. Elif ve Ömer aşkından farklı da olsa onlarında bir rutinleri var. Metin bir şeyler yapıyor. Nilüfer “bana bunu nasıl yaparsın?” diye sinirleniyor ve uzaklaşıyor. Metin, Nilüfer’i masum olduğuna ikna ediyor. Öpüşüp, koklaşıyorlar. Sonra Metin yine bir yanlış yapıyor. Aynı rutin tekrar ediyor. 

Elif ve Ömer barışırken uzun uzun cümleler kuruyorlar. Nilüfer ve Metin kestirmeden gidiyorlar ve ekiz yatakla buluşuyorlar. Bu sürecin sonucu elbetteki Junior Metin olacaktı. Nilüfer’e yeni bir sınav lazımdı çünkü. Yalnız tüm bu seçimler içerisinde, Elif kadar güçlü bir kadın olmadığı için, Nilüfer iyi aklını kaçırmıyor. Bence Aslı onu zorlamasaydı, o bebeği kesin aldırırdı Nilüfer. Ama ne zaman birileri Nilüfer’in seçimlerine karışsa tam tersini yapıyor. Nilüfer’in Zerrin Sultan kozu ise çok damardan oldu. Aslı’nın bence bu laflar sonrası bir çöküş yaşaması ve bir kimlik bunalımına girmesi lazımdı. Çünkü başına gelenler dolayısı ile kızdığı annesi gibi davranmakla suçlandı. Bu benim için çok ağır bir itham olurdu.

Geçen bölümde de bu bölüm de tekrar edilen şu cümle tüylerimi diken diken etti. Daha önce tango dersi alırken de benzer bir cümle söylenmişti. Hamile olduğunu haber veren hemşirenin seçtiği cümleler, Türkiye’de var olan kadın algısını nasıl da ortaya döküyor. Üstelik bu dizinin senaristleri kendi ayakları üzerinde durabilen kadınlarken, bu cümleleri duymak beni çok üzüyor. Ne dedi hemşire: “Nilüfer hanım sizin hayatınız bitti! Bundan sonra bebek için yaşayacaksınız!” Daha önce de tangoda ne demişlerdi: “Tango da aşk gibidir, bırakın erkek yönetsin!” Eee o zaman biz bu kadına neden bir ad, bir eğitim ve bir hayat veriyoruz ki? Zaten hayatı yok artık, her şeyi bebeği olmalı, düşünmesine de gerek yok bir erkeki var çünkü (?).

Metin kötü bir adam. Dizideki her kötü adam gibi onun da bir “ama”sı var. Metin kötü bir adam ama istediği sadece bir baba. Bu babanın fiziksel varlığına bile ihtiyacı yok. Sadece ismine ihtiyacı var. Çünkü çocukluğundan beri bir adı, bir yeri ve bir ailesi olmamış. Ne adı kendi adı, ne babası bildiği kendi babası. Bu hayatta var olabilmek, kendini tam hissedebilmek için bir kanıta ihtiyacı var. O da neredeyse tüm evrene hükmeden Tayyar’ın ismi.

Hani derler ya “ancak bir benzerim öldürebilir beni” diye. Tayyar için de olacak olan bu. Fiziksel bir benzerlik yok. Boylardan bile belli ama ortak bir DNA’yı paylaşıyorlar. Damarlarında akan kan aynı. Metin’in kaç bölümdür sürdürdüğü plan da bize gösteriyor ki Tayyar’ın sonu öz oğlu Metin’den olacak.

Dizinin polisleri bu bölüm Tayyar’dan daha çevik hareket ettiler. Pelin’in iki de bir de değişen ruh halinin en sonunda sakinleşmesine ve deli fişek kadın polis kıvamına geri dönmesine en çok ben sevindim. Arda ve Pelin çiftinin aşkını sürdüremediler. Ama Arda ve Pelin’i bir ekip olarak çalışmasını özlemişiz.

Dizinin özlediğim başka bir yönü de ilk bölümde gönlümüzü çalan CSI tekniklerini hatırlatan sahneler. Yavaş çekimler, saatlerdeki oyunlar, flashbacklerin özenle verilmesi idi. Son birkaç bölümdür bunları yeniden görmek çok iyi geldi. Ama flashbackleri azıcık kısa tutsalar çünkü orada anlatılan hikayeden yeni bir bölüm çıkar.

Son olarak, umarım Elif, “ben yaptım, suçumu itiraf ediyorum” demez.

 

 

 

 



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER