Olaylar, hayaller, gerçekler ...
"Saçımızın renk tonları farklı, biz kardeş olamayız" By Nihal
Olaylar sürü sürü, hayaller ortak, gerçekler sanıldığı gibi değil. Neler oluyor neler buralarda. Hem Hüsnü’nün hem de Yusuf’un baba olacağını öğrenip sevinmiştik. Yine rekabet kaldığı yerden devam ediyor. Nihal geldiği için de sevincimiz vardı ki kursakta kaldı öylece.

Gül ile kardeş olmadıklarının ortaya çıkmasını geçici süreliğine “bilmiyormuş gibi” yapmaları konunun kapanacağını hissettirse de Nihal tarafından olay kapanmaz, kafa karışır.  İlk güvencesi Niyazi olmak üzere yardımlarını Aynımah’tan da destek sözü aldı. Ne de olsa Aynımah’ın dedesi bir mektup ile gitmişti.  Nihal’in eski eşi Harun, Nihal’in kafasını karıştırarak Niyazi’den uzak durmasını sağladı. Gül ile kardeş değillerse kendisinin evlatlık olacağını düşünmesi de psikolojisini bozdu diyebiliriz. 3 kız kardeş yolculuğunda kim kimin kardeşi? Aynımah ile Nihal kardeş olup, Sultan Ana, Gül’ün babaannesi değildir, belki de tahmin ettiği gibi Nihal evlatlıktır. Sahi kafam karıştı. Ben gelin kaynana tarafına gidiyorum.


Dudu: Ballı kurabiyem, incir tatlım, elma yanaklım.
Hüsnü: Yemediğin bi ben kalmıştım Dudu, beni de ye.

Gül ile Cemal evlendikten sonra Dudu daha bir Cemal’e düşkün oldu. İçgüdüsel olduğunu düşünüyorum. Eeee hamileliğinde vermiş olduğu duygusallık ile birleşince ver elini Kaynan Dudu. Cemal’ine sıkı sıkı sarılmalar, Gül’e laf sokmalar, gebeliğe sığınmalar… Neler var Dudu da neler. En önemlisi de hepsi yakışıyor. Hüsnü diye bir adam var ki yanında, evlilikte sadece kadının değil yeri geldiğinde erkeğin de idare etmeyi bilmesini ince ince işliyor. Yeni evlilerin feyz alması gerek, bikaç bölüm sonra net boşanmalar azalır, ders niteliğinde öğütler, davranışlar…

Davranışlardan bahsederken Doktor Kaan’a ne olduğunu bilen geri gelsin. Valla Hikmet’ten beter oldu, Kamuran saflığı bile yanında hiç kaldı. Bu nasıl sevgi, yok yok bu nasıl intikam hırsı oldu, tarlaları alma isteği, inat uğruna Kamuran ile evlenme talebi, köyden ev alması...Kaan’ı hastaneye götürmek şart oldu, duyan beri gelsin… Kaan bu durumda içten içe de plan yaparken, Kamuran da kaçma planlarına başladı bile. Seval destek olur mu, kendi başına iş mi açar – ki açmasın artık çok olay var- göreceğiz…

Bu taraf genç atışması iken bir de Hüsnü ile Yusuf’un yeni bebeklerine döktürecekleri lokma var. -o lokmanın üzerine biraz tarçın, biraz hindistan cevizi ohhh miss- Haydaaaa yine mi rekabet sesleri geliyor. Dudu hamile olduğu için tereddüt içerisinde kalsa da  gelini Gül yardımcı olacağını söyledi; ama ne hacet. Dudu Sultan Hazretleri güvenir mi, inanır mı… Söylene söylene Hüsnü tarafından kenara çekildi… Diğer tarafta ise maşallah daha çok kadın olduğu için Esma yapmasa da yapacak var…


"Haspam, Gül ne bilipdururmuş lokmayı, tatlıyı"By Nurten


"Kızzz Gül, babam görmeden kekten 4 tane daha alayım mı, söz başka almıcam"By Nurten

Köy meydanına gelindi, yerler ayarlandı. Bir tarafta Alkan Ailesi diğer tarafta Yaşabasmaz Ailesi hazırlıkları yapıldı ve yarışma muhtar Niyazi’nin sesiyle başladı. Dudu’nun “Eyvah gittiiii gitttiii gittttiii, bittikkkkk bittikkk bittikk” sesleri Hüsnü’nün ultra sakinleştirici dokunuşu sayesinde olaysız kenara alındı. Lokma yapan Esma tarafı, Gül’e bir yukardan baktı bakmasına da, yarış başlayınca gizliden gizliye merak ettikleri kekten almayı ihmal etmediler. İlk sunumlar bitip Niyazi köy ahalisine hangisinin beğendilerse tekrar o sıraya girmeleri gerektiğini söylediğinde Yusuf’ların taraf boynu bükük kaldı. Akşama Esma'nın canı çekti bahane, pankek şahane diyerek tepsi tepsi götürmelerini de Yusuf Amca duymasın. Bir bakıma  Gül açacakları kafe için ürün tanıtımı yapmışlardı ve başarıyı ilk ağızdan görmüş oldular. Şimdiden yolları açık, ciroları çok olsun. Yazın herkes Akyaka’da mekanı arayacak haberiniz ola…

Yollar bu tarafa açıktı; ama birinin ilk iş günü pek öyle geçmedi. Günler sonra işe başlangıç yapan Celal’e sevdiceğinin nazarı değdi. Daha önce Kamuran’ın köpeğinin ısırılmasına maruz kalan Celal bu seferde iş araç gereçlerini düzgün kullanmaması sonucu güzel gözlerinin kaybolmasına maruz kaldı. Çalışırken onu arayan Ayten mi suçlu, telefona bakan Celal mi daha suçlu bir tarafa, Celal’in kaynak işini kaynak gözlüğü kullanmadan yapmasına sıfır puan. Oysa ki o kadar kitap okuyup, ahkam kesen sen değil miydin ah Celal Efendi ahh… Şükürle olsun geçici olan iş göremezliğin. O değil de bu gidişle seni işten çıkarcaklar, ne bu böyle işe gidemeden raporlar. Ayrıca iş güvenliğini kullanmadığın için patronun başına da bela açarsın benden söylemesi. Umarım seni görüp de iş güvenliğinin ne kadar önemli durum olduğunu anlamış olan insanlar vardır. Cana sahip çıkmadan iş yapamayız…


Aynımah: Psikolojisi için her gün 2 defa terapi yapmamız gerek
Bünyamin: Nürten bir cevap ver, olmaz de.
Nurten: Bünyoş'um sen iyileş, bebe yapalım diye günde 3 kere terapi alabilirsin.

Bir başka can var ki, minik beden.. Bünyamin dışarıdan komik, işe yaramaz adam gibi dursa da, içindeki duygusallığı hepimiz biliyoruz. Tamam, çalışmayı sevmeyen bünyesi, kısa yoldan çok para kazanma arzusu olsa da bebek sevdasının büyüklüğünü biliyoruz. Doğmamış bebeğine neler yapan baba Bünyamin şimdilik yasta, yas durumuna Aynımah’ın aşkı karışınca duygusallık yerini komediye verse de ne diyoruz şimdi Aynımah : “Evli erkek ile olmaz, kendine başka bir adam bul”…

Evli adam derken, aslan Cemal’imiz de evli ve son dakika sürprizi bir kadın ile bir yakışıklı prens meydana geldi… Mansur, Hikmet ve Sıddık muhteşem üçlüsü çocukluklarına dönelim derken, karşılarında çocuklu bir kadın gördüler. İşler baya karıştı.. İlk bölümlerde turistlerden izler olsa dicem; ama çocuk büyük kalıyor, ben bunu zorda kalan turist kadının Cemal’in yardımseverliği ve HAYIR diyememe olayına tozpembe bakmak istiyorum…

Hissediyorum, haftaya kıskançlık dolu bölüm bizi bekliyor… Beklememizi Gül & Cemal romantik zeybeği ile yapalım.. Sevgiler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER