Nisan otuz, dolu doluyuz
"Doğru mu görüyorum, yapımcımız ile yönetmeniz mi orada oturanlar, çimdikle beni Nazan"By Gazo
Havalar ısınırken, nisan ayını da bitirmişken dolu dolu bir bölüm izledik. Herkesin bol bol güzel karelerle yer aldığı, kahkahadan binbir surat olduğumuz, “bitmesinn yeaaağğğğ” çığlıklarıyla inlettiğimiz, en güzel bölüm kategorisinde 1 numaraya yerleşti.

Bir önceki bölümde yabancı arkadaşları ile tanışıp kaynaşan Pelin’i, bu bölümde onlarla vedalaşırken yakaladık. Tüm aile kapıda çocukları yolcu ederken yine bizleri kahkahaya boğabildi. Önce Esma’nın çocuklara durmadan tuvaletlerinin olup olmadığıydı. Peşine de Mukadder ve Tülay’ın hazırladıkları yolluklar. Turşular, yufkalar, yumurtalar gayet iyi yolluk ; ama uçakla nasıl götürcekler.Can ve Zafer Ar’ın ince espri anlayışı çizgiyi bozmadan bıyık altı gülüşüne neden oldu. Cüneyt’i de unutursak, kahkahamız kurusun. Tüm çevreye aldırmadan son güçlerine kadar “anne yemek birliği” için savaşmalarına bayıldım.

Hikmet Ar’ın Ganalı Azim’e alışmışlığı, onun gidişiyle çökmesi Gazanfer’in çenesini çalıştırdı. Annesine yaptığı baskılar düğünü getirmek üzere yola çıkardı. Sağlık taramaları, mekan ayarlamaları, çalgılar, çengiler, davetiyeler, çağırılacak kişiler ve istenmeyenler de buna dahil...

Dizi babamın değil, dedelerden nenelerden de miras kalmadı. İzlerken keyiften dört köşe oluyorsam, içerlerine alıyorlarsa benimsediğimdendir, içerlerine alma hissindendir ve bu akşam dışardan kendimi izlemeye çalıştım.Anladım ki ben bu dizide onların ama kızgın, ama üzgün çoğu zaman kahkahalı, her daim kalabalık yaşantılarına karşı apartmandan dahil olan komşularıyım. Attıkları her adımdan haberim var, keyifle onların olaylarına her hafta dahil oluyorum. Bu bölümde içlerine İsmet nam-ı değer İsot teyze / yenge dahil oldu.

Hikmet Anne’nin Pelin’e anlattığı kadın. Hem ablası, hem kaynının eşi. İyi insan lafın üzerine gelir demeyi tercih ederek, İsmet Ar, dışarıdan Zafer ve Gazanfer’e fırçayı atarak, esip gürleyerek yukarıya geldi. Beki’nin teyze / yenge şaşırmasına cevap da akrabalık ilişkileri, hem annelerinin ablası hem de amcalarının karısı. Yepyeni soluk, çılgın büyükanne ile hoş geldin İsmet nine… 

Bu taraf kahkaha yoğunuyken, diğer taraf hüzün rüzgarlarıyla boğuşuyordu. Fulden’in karnındaki bebeğin virüs riskiyle boğuşması, bebeğin gelişiminde ne gibi sorunlara neden açacağıyla uğraşılıyordu. Hakan’ın bir kızı olduğundan mıdır bilinmez ; ama daha sertti. Fulden öyle miydi? Anneydi,  karnında taşıdığı yavrusunu o bilebilirdi, ne pahasına olursa olsun doğurmak istemesi de bu yüzdendi. Ve yine yazılıyordu, fedakâr annenin tarifi …

Şeniz tarafında ki dalgalar da durulmuşa benzemiyordu, Aziz’e olan sevdası alevlenmiş, Sefer’den aldığı telefon ile yanına gitmesi gerçekleşmişti. Sefer, gelirse seferinden İsot yengeden çekeceği var söylemedi demeyin. Pelin ile diyalogları da merakla beklenmekte. Bir de Rıza, bu aralar Aysel’in peşinde dolaşıp bilgi toplamaya çalışan sahte Engin. Toplayabilse de bize de yararı dokunsa. Aziz’in adamı dedik, Sefer’e düşman olabilir diye düşündük.. Varsayımlar beynimizde yer etse de bugün düğün modundayız bunalım takılamayız…

Gazanfer ve Nazan’ın tüm kareleri ayrı macera. Hastanede kan aldırmaya gidip, Güneş’e abla demesi, utanmasa “Kanlarımızı da ben alır, raporlarımızı da hallederim” diyecek. Güneş’ciğim rahatla, Nazan her şeyi yapar…


Şeniz: İki kaynana var, sesini çıkarma
Hikmet: Nerden geldin abla, iki horon tepcektim
İsmet: Limonataya zehir koydularsa, içme İsot içme

Evdeki Hikmet ve İsot savaşları da tam gaz sürmekte. Düğün telaşı böyle mi sahi. Şükür ortada Nazan’ın sadece teyze ve dayısı var. Kalabalık olsalar yandı buralar. Neyse ki 3 ablası ile Güneş kız da görebilme ihtimalimiz yüksek. Baksana Nazan’a çoğu şey yapılmıyor, çoğuna da kendi hallederim diyor. Hikmet kaçırmasın tabi bu kızı, bu devirde böyle Nazan’ı bulmuş. Esma bile şaşırdı. Öğrenciyken böyle değilmiş. Aşka bak arkadaş. Gazanfer’i de romantik şair yaptı ya, pes…

İsot’u sevdim gibi gibi. Nedenleri var. Abla sözü dinlenecek, dediği yapılacak, aranmadığı için haklı sebepleri var.Ben de ablayım, kardeşim aramayacak, ayyy neler yaparım diye düşününce İsot ile yarışırım. Aile apartmanındaki dışarıdan gelen insana söylenmesi mantıklı olsa da herkesin içinde kiracısın tarzını yaşlılığına verdim. Aynı şekilde sorup sormadan Tülay, evine dön çağrısını da biraz patavatsız olmasıyla bağdaştırdım. Büyüklere saygımız sonsuz; ama sormadan, anlamadan öfke kusmak yakışmıyor. Hikmet’i mumla arayıp, İsot’un karşısına tek çıkmak istemiyorlar. Her şeyi böyle rahat söylemesi de ayrı durum, bekar erkek varsa Tülay’a hiç mi bakmaz dedi. Engin’e, 25 yıllık Tarık diyerek Esma’yı birazcık fethetmeyi başardı.

Gülay’ın gece kabusları, Cücü’ye rastlamasıyla biraz daha hafifleyecek inşallah. Tülay’ın da akşam dükkanı kapatmaya kalması, Cüneyt ile dertleşmesine, belki de aşk kıvılcımlarına sebebiyet verdi. Kızım ordan bi Cüneyt getir her eve tek seans. Aşk kıvılcımları olur da aşk kızgınlıkları da olmaz mı? Yanlış anlaşılmalar, yanlış anlaşılmalar…

Geçen haftaki aşkım diye ortada dolaşan kız için akrabası olabileceğini söylemiştim, ilk başta Gülay ve Can da samimi konuşmalar üzerine sevgili bağı kurup, trip atsalar da, doğruyu anlayınca Miray’a oyun oynamak yolunu seçtiler. Eğlence zamanı başlasın. Alışveriş de geri durmasın.

Düğün zamanı kısa, alışveriş için vakit yok nerdeyse. Ar Ailesi işin içindeyse ve “Ben hallederim Nazan” varsa nakit vakittir. Nazan’ın kır düğünü istemesinden başka bir şey istediğini duymadım , hakkını yemeyeyim kzıın. Sandalye örtülerini bile ben dikerim dedi. Yazarken bile kahkaha atıyorum Nazan… Gelinliğe saygı sonsuz. Annesinden hatıra. Alışverişe hep birlikte çıkılır, gençler kendilerine göre ayrılır. Fatih’e Mahmutpaşa ‘ya gittikleri için laf atsa da Miray, onunla gelmesi hoşuna da gitmiyor değil. Ortada kuzen oyunu da varken en sevinen de Gülay.

Bu taraf alışveriş yapar da Pelin durur mu? O da babasına aldıracak elbisesini. Tam da bu arada Güneş kızla denk gelirse, nedime olmasını kendinden örnek vererek açıklıyor. Fındık kurdu nasıl mutlu, el kızını nasıl sevdi. Babasıyla olması onun bazı olayları öğrenmesine neden oldu. Hastalığı duydu ve tuvalete gittiğinde tesadüfen Fulden’i duydu.

Babası ortakmış da, patron kızıymış da, çalışanlara öyle yapılmazmış da… Bak sen şu bilmişe... Hııhhhh tarla faresi konuştu, kıssadan hisseyi cebimize koyduk. Gece kafasında takılanları ananesine anlattı, olayı anlayan ve ona yol gösteren bir büyüğü olduğu için şanslı çocuk vesselam. 

Çalsın davul zurnalar ... Düğün gününe vardık…


"İkiiiiiii, senden sonra ben evlencem amca"By Miray

Koşturmalar, hazırlanmalar, tatlı telaşlar, neşeler, kahkahalar, hava güzel, kıyafetler hazır, pastane düğünden ötürü kapalı… Gazanfer’in baskısıyla önce dini nikah, peşine resmi nikah yolu, Güneş’in tüm bunlar karşısında sade nikah töreni baskıları, Pelin’in neşesi, fotoğraf çekimleri. Ekranın içine içine giresim geldi. Geldi gelin damat, kıyıldı nikah. Kocaman topluluk, takılar az olsa da kalpler bir olsun. Ben hallederim Nazan, düşünceli Nazan oldu. Yerin kirasını düşünmesin istedi Gazanfer. Onlar erdi muratlarına, bizler çıkalım kerevetimize…

Düğüne kuzeniyle gelip, oyuna devam eden Fatih ve yandaşları Miray'ın kulak misafiri olması ile haftaya yandılar, benden söylemesi. Tek kulak misafiri onlar değil, Tarık ve Gülay da Şeniz'in telefon konuşmasını duydular. Bir de davetsiz misafir vardı ki, düğüne şenlik. Kimlik araması yapılmaya gelinmesi, düğün kutlaması değil, Rıza araması çıktı... Bugün moralimiz bozulmasın, neşemiz gitmesin.


NazanFer düğün hatırası

Esma'sı, Mukadder'i, İsmet'i, Hikmet'i bir saç yapımıyla bu kadar mı daha şık olur. Gençleri suya götürüp susuz getirirsiniz hanımlar. Hepsi birbirinden güzel, birbirinden özel olmuş maşallah. Arada düğün yapılsın en iyisi. 

Cücü ve Pelin Alman pastasını yaparken, Pelin'in mesleklerinden bahsedilince daha önce yazmış olduğum yazı aklıma geldi ve yalan yok üzerime alınıp sevindim.Dizi süreleri ciddi boyutlardayken, bir kez daha anladım lezzetli yapılan işlerde zamana bakmıyoruz ya da daha kişisel olayım bakmıyorum. Bu bölüm bitmesin diye haykırdım, geçen süreyi farketmemişim bile. Sorsalar, on dakika sürdü çok kısa, derim... Bölümde emeği geçen herkese sevgiler...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER