Şeytanla bakan şeytanla görür!
Hepimiz seçemediğimiz bir ailenin içine doğarız. Bazen huzurlu bir yuva, bazen sadece bir sığınak, bazen aşılmaz bir karanlıktır aile. İçeceğimiz suyun temiz olup olmaması onların ellerindedir, hangi isme sahip olacağımız onların ellerinde. Ailemiz yüzü gün ışığı gibi aydınlık insanlardan da oluşabilir, elinden kanlar damlayan canavarlardan da. Peki ya biz neye dönüşürüz? Her şey farkına bile varmadan olup biter aslında. Zaman geçmiştir ve işte her şey ortadadır. Ya sevginin yolundan geçeriz ya da korkunç birer yaratık oluruz.


Kızın Jackson'a baba diyecek! BA-BA!

Klaus şeytanla anlaşma yaptı diye şaşkınlığa düştüm. Ama düşünüyorum da belki Klaus şeytanın ta kendisidir, olamaz mı? Dahlia onun zihnine girdiği andan itibaren konuşmasını yeterince süsledi. Klaus için 'baba' ve 'Jackson' sözcüklerini yan yana getirmeniz öfkesini tetiklemek için kâfi. Dahlia sadece Klaus'un zihninde gezinmedi ki. Aynı anda bizim de beynimizi çalkaladı. Haklı olduğu taraflar vardı, evet. Viking kanına olan nefretine de ikna olduk sayılır. Peki yeterli miydi sizce? Yani evet, Esther ve Dahlia köy katliamında esir alınmış olabilir ama diğer detaylarla oynanmadan sunulan saf bir hikaye miydi bu? Dahlia'ya bir kısa anısı sayesinde şıp diye güvenmek yalnızca çok öfkeli birinin harcı olur. O öfkeli kişi deee.. Hmm bir düşüneyim.. Ah tabii ya.. Klaus Mikaelson!


Yıldızın parlasın Hayley

Esasında Klaus'un paranoyalarının gerekliliğinden bahsetmiştim geçen hafta. Özellikle Freya konusunda hiç haksız sayılmazdı. Freya'nın Hope'u zerre umursadığını sanmıyorum. Bir teori olarak tek isteğinin Hope'un gücünü elde etmek ve dolayısıyla Dahlia'yı indirmek olduğunu söyleyebiliriz. Freya sahiden tehlikeli bir kadın ve gerçek amacı gizemini hâlâ koruyor. Klaus ise güç takıntısı yüzünden hançerlendi ve yine korkuları gözünü kör ettiği için Dahlia'yı bile müttefik olarak seçebiliyor. Peki tam olarak haksız mı? Dahlia kızını eğitebileceğinden söz ediyor. Bana göre ortada eğitim filan yok, gücü sömürme var. Zaten Dahlia da açıkça belirtti bu isteğini. Ama rehabilite makyajını yemedim ben ı-ıh.

Klaus eli kanlı bir canavar. Ama o bu sonuca ulaşmadan önce geçtiği yolda kaç kez ihanete uğradı hatırlayabilen var mı? Kaç kez ihanet etti ve kaç kez ihanetle yüzleşti terazisi kursak sonuç maalesef açıkça belli olur. Son olarak Rebekah ve Elijah'nın hançer hamlesini hiç doğru bulmamıştım. Bu sadece sinirini yükseltecekti ve işin kötü yanı ona bir kez bile Aiden ölümüne 'gerçekten' bulaşan kişi olup olmadığı sorulmamıştı.


Ölü olmadığı halde mezarlıkta bu kadar takılan bi' biz varız

Davina ise Kol'u geri döndürmekte kararlı. Sezon finalinde Kol'a kavuşacağız gibime geliyor ama hangi bedende? Daniel Sharman yeni bir diziye başlayacağı için onun dönmeyeceğinden eminiz. Öyleyse geriye tek seçenek olarak Kol'un eski bedeni kalıyor. Bizim için fark etmez. Muhteşem aksanı ve kurnazlıklarıyla havamızı şenlendireceği kesin!


Çakma elmasla mı kandırdılar seni Davina?

Bu arada Vincent hangi sahnede olursa olsun bayılıyorum ona. Ekranda muhteşem bir enerjisi var, en sıradan kelimeyi bile canlandırıyormuş gibi. Umarım yakın zamanda öte tarafa yolcu olacaklar listesinde onun ismini görmeyiz..


Suratımı sürekli böyle muşmula gibi tutayım da erken kırışmayayım!

Hayley cephesinde işler duygusallık ve mantık arasında gidip geliyor. Denge nerdeyse imkansız hale geldi. Jackson yakın arkadaşlarını kaybetti ve bunun öfkesine sahip. Ama asıl meselenin Hayley'i Mikaelson'lardan koparmak olduğu da su götürmez bir gerçek. Elijah'a saldırması ve tahrik çabası ne anlamsız bir şeydi öyle. Hayley ise tüm erkeklerin kendi totosunu kurtarması için savaşmalarına seyirci kalmakta kararlı. Gelme Elijah, canisin Klaus, aldırma Jackson.. Bir gün bu şımarıklığın başına patlayacağını biliyordum ama böylesini tahmin etmemiştim elbette.

Yine de Hayley'nin bebeği için çabaladığını açıkça görüyoruz. Sanki tüm dünyaya diz çöktürebilirmiş gibi davranıyor ama düşmanın Klaus olacak artık. Ben Klaus'un şimdiye dek sağ kalan bir düşmanını hatırlamıyorum maalesef. Ne Hayley'nin böylesine bencilce ''Benim bebem, benim ailem, benim kararım huhuuu'' diye çıldıracağını düşünmek istemiyorum ne de Klaus'un Hayley'e kıyabileceğini. Onu hiç umursamadığını söyledi Klaus ama doğum sahnesinde Hayley ölünce nasıl da başında put gibi taş kesildiğini hatırlıyorum. Hatta Jackson'la evlenirken bile bir burukluk vardı Klaus'ta ama belki de bana öyle gelmiştir. (Derin sulara girmeyeyim, Klaus'a çatmayalım durduk yere)


Bi' büyü çakarım feleğiniz şaşar eheh

Önceden olsa Klaus'un melez gücü üstün ve ürkütücü gelebilirdi. Ama şimdi Hayley de melez ve kontrolü zor güçlere sahip. Anne ve baba savaşırsa kaybeden daima bebek olur, bu hiç şaşırmadı şimdiye dek. Umarım yanılırım..

Güzel günler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER