Yeni bir başlangıç mı, yoksa her şeyin bitişi mi? Bunu
haftaya göreceğiz elbet, şimdi gelelim bugüne. 7 sezon içindeki en güzel
dejavuyu yaşadım. California ofisine taşınma planı, müşterileri ikna
çalışmaları derken geçmişe şöyle bir uzandım. Sterling Cooper Draper Pryce’ın
kurulma zamanları öyle tatlıydı ki, hatırladıkça içim kıpır kıpır oldu. Geriye 4 bölüm
kalmışken sil baştan başlamak hikaye açısından ne derece doğru olurdu
tartışılır ama o sahnelerde inanılmaz heyecanlandım.
McCann’in babasının hayrına SC&P’yi istemediği zaten belliydi, işin altından mutlaka başka bir şey çıkacaktı. McCann 7.bölümde bir hamle yaptı,
iki tarafın da işine yarayan ama bir tarafın hep daha çok kazandığı bir hamle. Eğer
SC&P başarılı bir dönem geçirip, gelecekte daha da ileriye gideceklerini
göstermeseydi onlara birer birer kapı gösterilecekti. Sözleşmede bu noktaya
gelindiği takdirde devreye girecek, McCann’in lehine bir madde mutlaka vardır.
Ama baktılar işler yolunda gidiyor, bu seferde sözleşmede McCann’in aleyhine
bulunan bir maddeden ötürü SC&P’nin kendilerine rakip olması ihtimalini
ortadan kaldırmak istediler. McCann dersine iyi çalışmıştı, hepsini can evinden
vurdu. SC&P, Hobart’ın dediği gibi kazandı mı, kaybetti mi bunu da sonraki
bölümlerde göreceğiz. Don, Roger, Ted, Pete, Joan ve diğerleri reklam dünyasının cennetine hoş geldiler mi sizce?
Roger ve Ted o bıyıkları kesmezse McCann'den içeriye almam!Don, Roger, Ted, Pete ve Joan ne güzel ortaklar oldu öyle! Kavga
yok, gürültü yok, birbirlerine destek oluyorlar. Tabii ki Jim Cutler’ın
olmaması da bu güzelliğin bir başka sebebi. Aman bozulmasın araları! Beşinin kendi aralarında
yaptığı toplantıyı ayrı, McCann’le yaptıkları toplantıdan sonra içki içmeye
gittikleri kısmı ayrı, finaldeki hallerini ayrı sevdim. İşte SC&P’de görmek
istediğimiz hareketler bunlar!
McCann’in SC&P’yi devralmak istemesini öğrendikten sonra
Pete Peggy ile, Joan'sa Richard ile konuştu. İşte burada Don da Sally’yi arasın,
onun halini hatrını sorsun, sessiz sakin telefonu kapatsın isterdim. Don’ın
Sally’den fark etmeden güç almasını, Sally’nin Don’ın hatalarını yüzüne
vurmasını seviyorum. Neyse ki bu bölümde hataları yüzüne vurma kontenjanını
Meredith doldurdu. Meredith tatlım, senin de şu patavatsızlığını seviyorum.
Yalnız Don’ın değil de Pete’in sekreteri olsan çoktan kovulmuştun farkında
mısın? Neyse ki Don, Pete değil.
Ne demek Campbell'lar başka bir okula gidemez. Ofiste bunlar olurken özel hayatlarında suların durulmasını bekleyemeyiz
değil mi? Pete ve Trudy’nin ayrılmış olsalar dahi birbirlerinden kopamayacakları
bir bağları var: Tammy. Tammy’nin okul çağı gelmiş. Campbell soyadını taşıyan
biri öyle her okulda okuyamaz! Okuyamaz da Trudy ihmalkar davranmasa, Pete akıl
edip ne yapacaklarını sorsa gayet rahat halledilebilecek bir mevzu yıllar
öncesine uzandı resmen. Pete, okul müdürüyle Trudy arasında başlayan tartışmaya
dahil olursa, bir de mevzu Campbell soyadına gelirse tabii ki olay çıkmak
zorundadır. Pete iyi bir baba değil bunu biliyoruz, Pete de biliyor. Bu yumruk
biraz da kendine atılmış bir yumruk aslında. İnşallah Pete bu meseleden bir
ders çıkarır ve Tammy ile daha çok ilgilenir.
Kevin'ın sana benzemesini istemeyen bir milyon kişi bulabilirim Roger.
Mad Men’de hiçbir karakter iyi bir anne ya da iyi bir baba değil. İyi
bir anne, baba olmamanın pişmanlığını da yer yer hepsinde görüyoruz. Fakat
Peggy, ilk defa bu konuda bu kadar açık konuştu. Bu açıdan Stan’le aralarında
geçen sahneyi çok önemli buluyorum. Peggy Stan’i sadece iş arkadaşı olarak
değil bir dost olarak görüyor. Stan çok keyifli bir karakter, onunla olan
sahnelerine bayılıyorum o açıdan bu meseleye tanık olan kişinin Stan olması da çok
hoşuma gitti. Peggy’nin çocuğunu bırakmasını normal karşılayamıyorum elbet
fakat bir noktada öyle haklı ki, onun açısından bakınca tıkanıyorum. Kadın da erkeğin
yaşayacağı şekilde yaşamalı diyor Peggy, haklı. O çocuğun babası Pete ve Pete
çocukla ilgili tek bir kelime etmezken sadece Peggy’ye yüklenmek de doğru
değil. Peggy, insanın hayatına devam etmesi için bazı şeyleri bilmezden gelmesi
gerektiğini söyledi çünkü o geçmişi çok rahat unutabilen bir karakter. Ama bu
bölümde bir şeyler onun geçmişten gelen yarasına dokundu. Peggy bebeğini
doğurduğu günden çok farklı bir durumda, artık daha güçlü bir kadın. Ve
gerçekten anne olmasının zamanı geldi!
Ajansta bir o yana bir bu yana, dünya umrunda değilmiş gibi
dolaşan Roger’ın da kendine göre dertleri var. Don-Roger dertleşmelerini
özlemişim. Marie Calvet’le birlikteliğini de çok uzatmadan anlatması iyiydi.
Fakat Don, Roger gittikten sonra yine yalnız kaldı ve Diana’nın yaşadığı yere
gitti. Don’ın o eve gitmesi tamamen bir yandan yalnızlıktan korkup bir yandan
da kendisiyle baş başa kalma isteğinden ibaret. Çünkü Diana, Don’ın kadın
versiyonu; onunla beraberken ne yalnız olacak, ne de bir başkasıyla. Şükür ki
Diana o evden ayrılmış, inşallah Diana mevzusu da tamamen kapanmıştır.
Roger: Bundan böyle bu ofiste herkes mavi giyecek!Don’ın her bölümde kendini sorgulamasına alıştık. Finale
geldiğimizde Roger, McCann’e geçişle ilgili açıklama yaparken onu kimsenin
dinlememesi ise yine bir sorgulama şansı yaratıyor. Don ‘bu bir şeylerin
başlangıcı, bitişi değil’ derken bile kendini, SC&P’yi sorguluyor; sorgulamalı
da. Neden bu haldeyiz? Neden bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık? Neden? Neden?
Neden? Açıkçası geriye sadece 3 bölüm kalmışken aklımdan geçenle, kalbimden geçen
orta yolda buluşamıyor.
İyi düşünelim iyi olsun, McCann’in ofisine taşınmak bir
şeylerin bitişi değil başlangıcı olsun diyorum.
Haftaya görüşmek üzere!