Bana Baba Dedi 3.
bölümü ile dün akşam ekranlardaydı. Bir önceki bölümde bebeğin gelişiyle
birlikte düzen bozulmuş, Kaan’ın Macit’ten saklaması gereken kişi sayısı ikiye
çıkmıştı. Yeni bölümde Bora, Didem ve Su’yu kurtarmak adına kendi kendini ifşa
etti ve Macit’in karşısına çıktı. Bunu hangi hakla yaptı ya da kendinde böyle
bir yetkiyi nasıl buluyor bilemiyorum ama Macit’in kararı Bora’nın evden
gitmesi yönündeydi. Açıkçası bir insan ne kadar çatlak olursa olsun kiracısının
evinden kimseyi kovamaz ama dizi olduğu için bu ayrıntıya takılmayıp, gözlerimi
yumacağım.
Cüneyt olmasaydı ve Bora evden gitseydi bu kadar çabuk
sineye çekebilir miydim bilmiyorum ama neyse ki Cüneyt bir roket edasıyla ayağa
fırladı, babasını Bora’nın bir fırsatı hak ettiğine ikna etti ve böylece işler
tatlıya bağlanmış oldu. Gerçi Macit’in Bora’yı adam etmek isteği üzerine
dükkânında işe alması daha sonralarda Cüneyt’in biraz kanına dokunacak ama olur
o kadar. Ne yapalım yani Bora doğuştan pazarlamacı ve inanılmaz derecede
yalakaysa? Beyaz eşya satmak onun kanında var.
Kabul ediyorum Bora’nın bir işe girmiş olması ve adam gibi
adam olma yolunda ilk adımlarını atması hoş bir şey ama bunun işleri yoluna
sokacağını kimse söylemedi. Aksine zorlaştıracak bile! Evde bakıma muhtaç bir
çocuk ile o çocuğa bakması gereken biri olduğundan ve şu zamana kadar o kişi
olmaya en müsait insan şimdilerde çamaşır makinesi broşürü dağıtmakla meşgul
bulunduğunda Kaan’ın kendi başının çaresine yine kendisinin bakması
gerekmektedir. El arabasını Zeo’dan kaptığı gibi koyar Su bebeği içine, kapatır
pusetin üstünü ve istikamet Cafe Mekan…
Kaan bu sürprizi yine Didem için ve kendi adına hazırlasa ne kadar da güzel olurdu. Bu aşkı beklerken öleceğiz diye korkuyorum.
İlk başta Kaan’ın iş yerine 3 aylık evliliğinin meyvesi ile
gelmiş olması patronu Hayri’nin hoşuna gitmese de bebeğin ilgi odağı olması ve
müşterilerin saldırısına uğraması kendisinin hoşuna gider ve küçük Su’ya hemen
bir yer açar. Sonuçta söz konusu olan kişi Hayri ve onun için para denildiği
zaman akan sular durur. Hatta öyle ki Kaan, Didem ile sevgilisinin kendisi
yüzünden ayrıldığını düşündüğünden ve onları barıştırmak için elinden geleni yapacağına
söz verdiğinden Hayri’den ufak bir kıyak istediğinde bebeğin içeride kalmasına
karşılık Kaan’ın isteğini yerine getirir.
Kaan’ın isteği ise Didem ve olmayan sevgilisi için 2 kişilik
bir masa hazırlamaktır. Böylece onları barıştırabilecek ve yine olmayan
hatasını telafi edebilecektir.
Hatırlatmakta fayda var ki Didem’in bir sevgilisi yok ve çareyi
Bora’nın şu sıralar pek çok kez işinin düştüğü eski ajansından bir arkadaşında
bulur. Bora, Didem’e yardımcı olması için Adem’e 20 lira vermiştir ve Adem’in
cafedeki yemeklerin bu paradan çok daha fazlası olduğunu fark etmesiyle Didem’i
çok güzel bulması bu oyun olması gereken şekilden uzaklaştırıp, olmaması gereken
bir şekle büründürür.
Bir gün herkes Zeo'yu sevmeyi öğrenecek gerisi senin başına Rafet Baba...
Diğer yandan Zeo ve Rafet arasındaki ilişki hâlâ bir düzene
girememiştir ve Zeo Rafet’in kâbuslarını süslemektedir. Bana soracak olursanız
bu ikilinin arasındaki gerilim dizideki en eğlenceli ilişki ve izleyicileri en
çok onlar güldürüyor. Belki de durum sadece bende öyle oluyordur, orasını
bilemiyorum. Zeo her çıktığında zaten istemsizce güldüğüm için aradaki ayrımı
pek sağlıklı bir şekilde yapabildiğimi zannetmiyorum.
Bu bölümde beni en şaşırtan ayrıntı Rafet’in karısı
Şükran’ın dizi izlemeye ara verip reklam aralarında sokakta görünmesiydi.
Şükran’ı televizyonu olmadan herhangi bir yerde görmek fazlasıyla garipti ve
gözlerim neredeyse yerlerinden fırlayacaktı. “Teşekkürler Şükran.”
Aynı zamanda bu bölümde Rafet çocuk yapma planlarına körü
körüne bağlı değildi ve bu bölümdeki uğraşı daha çok Bora’yı gözetlemekti. Yine
de Macit’in Cüneyt’e uygun bir talip bulması üzerine Rafet, Cüneyt’in karşısına
dikildi ve “benden önce çoğalırsan” ile başlayıp “külahları bozuşuruz” ile
biten bir tehdit savurmaktan geri kalmadı. Zaten Cüneyt’in evlenmeye hiç niyeti
yoktu ve evlenmeme planları yapmaya başlamıştı bile. Aktar Ahmet, Zeo, Kaan ve
Rafet’in yardımlarına başvurup ufak bir oyun düzenledi ve kızı kendisinden
soğutmak için elinden geleni yaptı ama Cüneyt’in oyundaki hâlleri kızın daha
çok hoşuna gitti ve böylece oyun etkisini kaybetmiş oldu.
Cüneyt’i evlenmekten kurtaran hayatının aşkı Ayşen ve
Kaan’ın küçük kızı olmuştu.
Bölümde en çok hoşuma giden şey ise Zeo’nun yeteneklerini
sergilediği ve az miktarda Carpe Diem ile bol miktarda Konu Neydi söylediği
kısımdı. İlk bölümden beri mikrofonu eline alıp, şarkılarını bağıra çağıra
söylemesini bekliyordum ve sonunda elinde mikrofon olmasa bile bunu yapmış
olması beni fazlasıyla memnun etti. Dizinin her bölümde biraz daha güzelleştiğini
ve seyircileri ekrana daha kuvvetli bir bağ ile bağladığını söylemeden de
edemeyeceğim.
Oynanan oyunlara ve yapılan planlara…