Kökenlerin hikayesinde bu hafta zor bir ölümle
karşılaşma ihtimaliz havada asılı seçeneklerden biriydi. Bölümün başından
itibaren Josh ve Aiden aşkının romantik bir yolculuğa doğru evrilmesiyle ölüm
bizim için daha dramatik bir hale geldi.
RIP Aiden...
Klaus için casusluk yaptığını Jackson'a itiraf etti
ve vicdanını temizlemiş oldu aslında. Jackson, söz konusu Klaus olunca
müttefiklerine karşı ılımlı olmayı seçen biri. Bunda alfalığa hakim olma
isteğinin de büyük payı var. Aiden ve Josh tam da tüm bu karmaşadan ve kirli
oyunlardan sıyrılacaktı ki, Dahlia soğukkanlılıkla seçti yine kurbanını. Dahlia
büyü gücü çok kuvvetli bir kadın. Bir kadından öte yetenekli bir canavar. Aiden
ölürken öylesine sakince bitirdi ki işini, şaşkınlıktan ayak bileklerime kadar
buz tuttuğumu söyleyebilirim. Şimdi Josh bunun altından nasıl kalkacak, Davina
Kol'u geri döndürmeyi bırakıp Klaus meselesine mi dalacak gibi sorular dönüyor
zihnimde.
Dahlia'nın Hayley ile yaptığı konuşma ise aklıma
kazındı. Dahlia öylesine büyüleyici ve haklıymışçasına konuşuyor ki Hayley'nin
bir an öfkeyle büyü sınırını geçip ona saldırmasından korktum açıkçası. Çünkü
Hayley plan yapmak yerine çevresindekilerinin yaptığı planlarla yola çıkmayı
tercih ediyor. Çünkü Hayley gözünü karartıyor ve kızı için canını bile verecek kadar
hırçınlaşıyor. Oysa ki soğukkanlılık şu sıralar hepimizin tek ihtiyacı.
Düşmanının sükunetini örnek almalısın ki, savunmanın en iyi saldırı olduğunu
aklından çıkarmayasın. Nitekim Hayley de gerekeni yaptı bu noktada. Dahlia
ufaklığa veda ederek büyülü mekandan ayrıldı. Sadece şimdilik! Aslında bu bölüm itibariyle Dahlia'yı tanımaya
başladık. Yaptığı konuşma da onu ele veriyordu. İstediği şey sadece büyü gücü
değildi çünkü. Aşk? Aile? Bağlılılık? Esther'le yaptığı anlaşma hayatındaki
boşluğu doldurmak için miydi? Henüz cevaplar belirsiz ama Dahlia'nın benim
gözümde bir anlaşılma payı var artık. İstediği şey kendine ait olan bir çocuk.
Freya'nın aksine Hope'un çok küçük olması onun zihnini baştan dizayn etmesini
sağlayabilir çünkü. Hope ailesinden uzakta olacaktır ama ailesinin varlığını
bile hatırlamayacaktır. Fakat küçük bir hataya düşüyorsun Dahlia. Bahsi geçen
aile Mikaelson ailesi.. Yolun kanla ve et parçalarıyla dolu olacak.

Ellerimi silmeden yemeğe oturamam
Klaus kendine delicesine güveniyor ama Dahlia'yı yenmenin bir yolu var mı gerçekten emin
değilim ben. Bu konuda en büyük söz hakkına sahip olan kişi Freya. Onunla geçirdiği
uzun seneler işini kolaylaştıracaktır. İkiyüzlülüğü ise artık inkar edilemez
bir boyuta ulaştı? Freya da tıpkı Klaus gibi onu yetiştiren kişinin kimliğini
kazanmış aslında yıllar yılı. Ne kadar ondan kaçsa da yine onun karanlığına
saplanıp kalmış. Şimdi kazanmaya çalıştığı aileyi bile birbirine düşürme çabası
bunun en açık örneği. Tabii iş aileyi birbirine düşürmeye gelince kimse
Dahlia'nın eline su dökemez...
Soğuk bir drink alır mıydın çılgın melez?
Klaus tam da Aiden'ın ölüm haberi gelmeden önce
planından bahsediyordu. Açık olarak kimseye anlatmadı ama bunun hem iyi hem de
saçma yanları var. Artık ciddi bir ordu saldırısı şartken Klaus'un tek başına
ilerleme hırsı ve insanlara olan güvensizliği çok tehlikeli. Üstelik Dahlia ile
ilk karşılaşmasında Dahlia'nın parmağını şaklatarak onu yere serdiği de başa
çıkması gereken bir gerçek. Hayley'nin kızına olan bağlılığı çok daha ön planda
aslında. Sihir gücünü kapatan bileklik fikri nazarımda muhteşem bir plandı!
Daha iyisi yapılana kadar en iyi anne ödülünü sen kazandın Hayley!
Şuraya da psikopat bir teyze çizeyim..
Klaus'un korkuya ve güce olan takıntılı yapısı Aiden ölümünü üstlenmesine
neden oldu. Esasında Hayley ona biraz kendini bıraksa ve Jackson'ın
fısıltılarından biraz olsun uzaklaşsa belki her şey düzelecek. Ama onlar bir
savaşın iki karşı cephesi gibi. Olan ortada neler olduğundan habersiz sihir
saçan ufaklığa oluyor tabii. Klaus ise Cami yerine Hayley'e gerçekleri
anlatsaydı belki de aralarındaki uçurum derinleşmeyecekti. Zira Cami ve Klaus
arasındaki etkileşimden son derece rahatsız oluyorum. Cami'nin her şeye hisli
ve felsefi yaklaşımı ruhumu daraltıyor ve Klaus'un bundan etkilenme ihtimali
bile içimi burkuyor. Olması gereken çiftler listesine Cami ve Klaus son sıradan
bile giriş yapamaz!
İhanet Mikaelson ailesinde yeni tadılmış bir şey
değil. Yine de böylesine birlik içinde gerçekleştirilen bir ihanet Klaus için
hiç iyi olmayacak. Yaşamı boyunca en tahammül edemediği şeyle bir kez daha
karşılaştı ve hançerle yere yığıldığı an tüm ailesiyle yüzleşti. Daha kötü ne
olabilirdi ki? Sahiden de kimseye güvenmekte haklı mıydı? Belki de söylediği
gibi kızını koruyabilecek tek kişi gerçekten de Klaus. İhanetin nelere yol
açtığını gördüğümüzde Klaus'un haklılığı Hope'un zarar görmesiyle sonuçlanmaz
umarım. Ne de olsa Dahlia'nın olduğu yerde haklı çıkmak bazen kafana sıkmakla
eşdeğer olabilir.
Güzel günler.