Mutlu
Ol Yeter’in 2. bölümü yine Can’ın rüyasıyla başladı belli ki
sık sık rüyalarda buluşacağız, e hayrolsun rüyalarımız ne diyelim. Rüya
sahneleri en komik sahneler arasında yer alır ama bir tık fazla uzuyor, rüyanın
kısası makbuldür benden söylemesi.
Dik dur, eğilme taraftar seninle Can!
Zeynep’in bavul hikâyesini Can’dan soruş tarzını pek
sevmesem de Can’ın aslında gerçek olan hisselerini yokmuş gibi anlatması içime
battı. Bavulu açıklamak için bulduğu BDS (Bakkal Defteri Sendromu) ise
hayatımda duyduğum en yaratıcı bahane olabilir, hatta öyle! Can’a katılmadığım
tek nokta ise Zeynep’e açılırsa onunla dalga geçmesinden korkması. Yahu
dünyanın en güzel en saf duygusudur sevmek, dalga geçmek ne demek?! Ancak
Zeynep bir gün ondan hoşlanıp ona açılırsa aralarında bir şey olabileceğine
inanıyor, o kadar umutsuz vaka. Can’cığıma buradan seslenmek istiyorum, kızlar
bu tarz şeyleri erkeklerden beklerler canikom seviyorsan git konuş bence!
Güneş'in her hayırlı işe çikolatasını kapıp gelmesi kalp ben yani çikolata kalp ben anladınız siz
Dubai macerasından vazgeçen Zeynep artık avukatlık
yapmak istemediğine karar verdi (evrenden mesaj mı var?!) ve Güneş’in
şirketinden istifa etti. Kız şanslı, o daha istediği işin hayalini kurarken
ayağına teklifler adeta yağdı. Güneş için Kamer (burada bir parantez açmak şart
oldu, Kamer’in Güneş’in babası olduğunu ama oğluna yakın olmak için ameliyatla
başka biri olup muhasebecisi, aslında sağ kolu olduğunu biliyoruz ama ben bu
hikâyenin ayrıntılarını çok merak ediyorum, ilerleyen bölümlerde umarım
öğreneceğiz.), Can için de Babür planı yaptı.
Biz kimiz? Gönüllüler! Ne için geldik? Kazanmak için! Ne yaptık? Kazandık!
Küfteeciiileer!
Güneş’in aşırı uçuk teklifine değinmeden Can’ın babası
sayesinde duygusal bir hal alan köfteci ortaklığı teklifi Zeynep’in tam da
hayalindeki işti. Zeynep bir liste halinde çekincelerini Can’a sundu zira
Can’ın asla bir iş adamı olmadığını ondan iyi kimse bilemez herhâlde. Her şey
güzel başlamıştı, Can erken bile uyanmıştı ama ta ki Can ihtiyaçları almak için
çıkıp 4 saat oyun konsolunda kendini kaybedene kadar. Belli olmuştu ki Can işe
yaramayı bırakın adeta işleri zorlaştırıyordu.
Zeynep’te Can’ı dükkândan uzaklaştırmak için Ayşe’nin
sapığı isimli bir plan ortaya koydu. Bu plan en çok Ayşe’nin hoşuna gitti,
resmen istemem yan cebime koy şeklinde dolandı Can’ın etrafında. Ben zaten
Ayşe’nin niyetini ilk bölümde Can’a gidip Zeynep’in peşini bırak gitsin
dediğinde anlamıştım. Oysa ben Ayşe’yi Babür’le düşünmüştüm. İlerleyen bölümler
için bir diğer temennim bu ikili üzerine.
Ya ben bu ikiliyi yerim yalnıııız<3
Yasak dans lambada?!
Can uzaklaşma planını çaktı ama temiz kalpli çocuk
sevdiği kızdan nasıl şüphelensin, durumu Güneş’e yordu tabii. Fitneci Güneş de
yaptı yapacağını ve adeta Can’ın beynini yıkadı. Can’ın hayata Güneş’in gözlükleriyle
baktığı sahne kesinlikle bölümün en iyi sahnesiydi. Çok eğlendim özellikle
Babür’le Zeynep’in hallerine, danslarına bayıldım arkadaş!
Tembel köfteci çocuğun aşırı acıklı hikayesi
Güldük, eğlendik ama saftirik Can Güneş’in gazına öyle
bir geldi ki ortada ne dükkân kaldı ne masa sandalye, geriye bir tek tuzluk
kalmıştı selam olsun Erdal Bakkala! Zeynep de mahalleli de haklıydı Can’a tavır
almakta. Can bu sefer cidden çok abarttı. Zeynep’le Babür günlerdir emek emek
çiçek gibi yaptılar dükkânı, çok ayıp ettin caniko çok! Gerçek Kesit, Kalp Gözü tarzı dizilere özgü bir finalle bölümü
bitirdik. Final de tüm bölüm olduğu kadar eğlenceliydi.
Mutlu
Ol Yeter bu bölümüyle içime su serpti ve bir kez daha
umutlandırdı. 2. bölümü izleyenler bana katılacaktır Mutlu Ol Yeter kesinlikle şans verilmeyi hak ediyor. İlk bölüme
bakıp kesin hükme varmanın ne kadar yanlış olduğunu kendi adıma ben bu bölümde
anladım ve inanıyorum ki git gide daha iyiye gidecek. Bu eğlenceli bölümde
emeği geçen herkesin emeklerine sağlık. Neşemiz daim olsun, mutlu olalım yeter!
*Muhteşem fotoğraflar için canikom Duygu Tombak'a teşekkürü borç bilirim.