Acı kısadır, neşe sonsuz!

Son bir haftadır hastane işleri için koşturmaktan pelteye dönmüştüm. Trafik, gürültü, yorgunluk derken üçlü koltuğa jöle gibi yayıldım. Nihayet bu hafta yüzümü tamamiyle güldüren eğlenceli bir Aşk Yeniden bölümü izledik. Bir derin nefes aldım ki, göğsüme üç yağmur ormanı sıkıştırmış kadar oldum hani.

Düğün yorgunluk dinlemez tabii. Fatih ve Şevket yalanlarını bir sünnet kılıfına soktular. Minare kılıfa büyük gelse de Zeynep ''Çocuk travma geçirecek!'' endişesiyle çakmadı neyse ki durumu. En güzeli küçük yaşta sünnet olmasıdır Zeynep, ilerde daha zor olur güven sen bana. Böyle tatlı telaşlar romantik komedinin ruhuna ne kadar da yakışıyor. Aman dilimi ısırayım, daim olsun.


Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi?

Selin aşkı için abisi gibi Amerika'ya kaçmayı bile geçirdi aklından. Ama Orhan ondan beklenen olgunluğu gösterdi. Ondan beklenen diyorum çünkü Selin mütevazı yapısı bir yana daha özgür ve rahat yetişmiş biri. Orhan ise dayısının nefesini daima ensesinde hissetmiş, buna içten içe alışmış ve mantığı daha ön planda tutan bir çocuk. Özgürlük ellerine geçince sudan çıkmış balığa döndüler tabii, o ayrı. Keşke aynı eğlenceyi Fiber ve Fadik ikilisinde de görme şansımız olsa. Onlardan çok güzel bir sinerji doğacağı kanaatindeyim. Nedendir bilmem dizinin seyri pek o yönde ilerlemiyor. Belki de sadece biraz zamana ihtiyaç vardır. E acelemiz yok nasılsa.
Merakla beklenen çiftler sadece Orhan ve Selin mi? Ben Şaziment diye inlerken ince hastalığa tutulmak üzereyim. Kimdir bu Şaziment? Ne yer ne içer? Okeyde çanak kırmaktan başka hobisi var mıdır? Daha bunlara cevap bulamamışken bir anda Cevat'ın platonik tutkusu yüzeye çıktı. Eyvah eyvah! Ne içli bir sevdaya tutulmuşsun be sen Cevat! İri kaslı, haşin bakışlı kasap çırağının karşısına nasıl da dikildi öy... Tamam dikilemedi. Ama denedi! Bir Şaziment'i bin kişi ister, ama benim gönlüm Cevat'ın almasından yana! Şaziment ise tahmin ettiğim gibi sezon finalinde görünecek diye korkmaya başladım artık. Yoksa, yoksa hiç görünmeyecek mi?


Bana helva da yapar mısın anne?

Meryem kızını görmek için Şevket'e verdiği sözü tutacak gibi. Annesi olduğunu söylemese de kızının etrafında olabilmek onun için de daha faydalı bence. Çünkü şak diye karşısına çıkması sebebi her ne olursa olsun Zeynep'in üzerinde çok da faydalı bir etki bırakmaz. En azından Zeynep'in onunla çalışacak olması iki tarafa da yeterli süreyi tanıyacaktır. Meryem'in oyunculuğu ise muazzam. Ne az ne abartı. Her şey dozunda, hisler yerli yerinde. Yardımcısı Birol da geçmişin gizemlerine dahil ama henüz bunu öğrenemeyeceğiz gibi görünüyor. Zaten böyle büyük bir kozun çabucak harcanmasını beklemiyorduk.

Sahnelerin akışı, diyaloglar ve hikayenin hızı bu hafta çok mutlu etti beni. Her şey çok kararındaydı. Bu huzur ortamı ilerleyen günlerde sırların açığa çıkması, Ertan'ın Rusya'dan dönmesi ve işlerin karışması gibi çatışmalarla bozulacak illa ki. Zaten olması gereken de bunlar. Fakat dizideki kaygan yapının giderilmesi ve ritmin oturması çok sevindirici. Bir de Zeynep'i şöyle uçuş uçuş elbiseler içinde görmek nasip olursa benden mutlusu bulunmaz. (Gömlek ve kottan ben de bezdim vallahi) Selim ne kadar da güzel bir bebek, nazar değmesin aman. Her sahnede muhakkak bilmiş bilmiş mimiklerine denk geliyorum. Dünyalar tatlısı bir toruna babaannesi nasıl soğuk kalır aklım o kısmına takılıyor. Yani Mukaddes nihayetinde Zeynep'i istemiyor onu anladık ama bebeği kabullenmemesi çok enteresan. Gerçekler içine mi doğuyor acaba derdim ama ne yazık ki hisleri güçlü olacak kadar saf niyetli bir kadın değil kendileri.


Bu kareyi çerçeveletebilir miyiz?

Fatih ve Zeynep'in ilişkilerinin ilerlemesi, sünnet alışverişi, Yadigar'ın ekibi, Mukaddes'in horonla imtihanı ve Resul Dindar gibi berrak bir sesin o güzelim dans sahnesine olan devasa katkısı.. Her şeyiyle bir yaz bahçesi kadar serin ve ferah bir bölüm izlemenin mutluluğuyla tatlı hülyalara dalacaktım. Ta ki Ertan sinsi gülüşüyle kapıda belirene dek.. İlk kez Ertan'ın yapacaklarından korktum açıkçası. Çünkü bir hınç birikti onda ve tam da böyle güzel bir anda olayların içine dalması işleri epey zorlaştıracak gibime geliyor. Ama bizim ekip sağlam. Mustafa'ya ve Orhan'a güvenimiz tam. Şşş ayık olun! Bekleyip göreceğiz.

Güzel günler.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER