Paramparça’nın
19.bölümü Hazal’ın hırsı yüzünden büyük bir felakete dönüşmek üzereyken
bitmişti. Yangın ve getirdiği felaketlerin öncesinde Cihan ve Gülseren’i yan
yana gören Dilara, Candan ile birlikte orayı terk etmişti. Ne olursa olsun
kızının milli takıma seçildiği bir günde Cansu’nun yanında olmayı tercih
etmediği için aslında ne kadar bencil bir kadın olduğunu bir kez daha gösterdi.
Candan da zaten arkadaşı mı düşmanı mı belli değil. Sakinleştireceğine daha da
dolduruyor Dilara’yı. Ben artık Candan’ın Dilara’nın içine düştüğü bu durumdan
zevk almaya başladığını düşünüyorum. Tüm gözlerin Cansu’ya çevrildiği bir
sırada Hazal’ın başlattığı yangın kısa sürede yayılıp hem kendisine hem de
atlara çok büyük zarar verdi. Üstelik Gülseren olan biten her şeyi görmüştü. Atı
Amber’in bir daha asla eskisi gibi koşamayacağını öğrenen Cansu hayatının
yıkımını yaşadı. Kızlarının mutsuz olduğunu gören Dilara ve Cihan onun moralini
yerine getirebilmek için birbirinden çok farklı tekliflerde bulundular. Cihan
kızı ile gerçek anlamda ilgilenip onu sarıp sarmalamaya çalışırken Dilara
yanına 5 dakika uğradı ve alışverişe gitmeyi teklif etti. Hayır cevabını alınca
da tek başına moda evine gitti. O an Dilara’nın yerinde Gülseren olsaydı Cansu’ya
sarılır saatlerce onunla otururdu.

Böyle de güzel tesellir edilir mi?
Cihan, tüm
bu olup bitenlerden Özkan’ın sorumlu olduğunu polislere söyleyip tutuklanmasına
sebep oldu. Ellerinde kanıt olmadığı için serbest bırakılan Özkan, Cansu’nun da
kendisini suçladığını anlayınca onun karşısına çıktı ama kendini aklayamadı.
Tam o sırada Özkan’a araba çarpınca Cansu her şeyi unutup yanına koştu. Özkan’ın
“eğer bu aldığım son nefesse ben suçsuzum” demesiyle de Cansu ona inanırken ben
de artık Özkan’ın kızını gerçekten sevdiğine ve önemsediğine ikna oldum.

Cansu: Tavuk suyu çorbamı o?
Herkes
yangını başlatan kişiyi ararken Gülseren soluğu Hazal’ın yanında aldı. Hazal
doğal olarak yaptıklarını inkar edip bir de zeytinyağı gibi üste çıktı ama
Gülseren haklıydı ve kolunun yandığını da fark etmişti. Söyleyip söylememe konusunda
arada kalsa da Cihan’a yangını Hazal’ın başlattığını söyledi. Kızıyla haftalar
sonra oturup baş başa konuşan Cihan, sonunda Hazal’ın Cansu’yu ne kadar çok
kıskandığını anladı. Hazal belki de hayatında ilk defa bu kadar savunmasız ve
şeffaf olmuştur birisine karşı. Yalnız hem Gülseren hem de Cihan kızlarının
kolunun yandığını bilmelerine rağmen bir kere bile bu yanık ne boyutta diye
düşünmediler, ilgilenmediler. Akılları başlarına ancak Hazal ambulans ile
hastaneye kaldırılınca geldi. Yine olaylardan en son haberi olan Dilara
hastaneye gelir gelmez olay çıkardı. Ben de Hazal’ın yerinde olsam bağırırdım
öyle. Çünkü Dilara artık gerçekten sinirleri zorluyor. Vee nihayet Hazal
terapiye başladı. Biraz daha geç kalsalardı Hazal tüm İstanbul’u birbirine katardı.

İsyan!
Yaşanan bu
kadar olay arasında Dilara moda evinde kendi dedikodusunu yaptığını duyduğu
Solmaz ve Alper’in ipini çekti. Candan ve Rahmi iş birliğinde Alper’e verdiği
vekaleti geri alırken artık sakladıkları levyenin hiçbir öneminin kalmadığını
da söylediler. Çünkü levyeye karşılık ellerinde Alper’in Cihan’ı vurduğu
görüntüler vardı. Tüm bunların sorumlusu olarak Solmaz’ı gören Alper onu evden
attı. Bu arada şunu söylemeden geçemeyeceğim. Alper’in karısına sürekli ama
sürekli hakaret etmesi artık benim midemi bulandırmaya başladı. Evet, Keriman’ın
yemek yemesi bile midemi bulandırmazken Alper’in bir kadınla üstelik karısı ile
bu şekilde konuşması bulandırıyor…
Keriman
demişken, Paramparça’nın 20.bölümünden en karlı çıkan o oldu. Osman’ın getirdiği
şöbiyetler gününü aydınlattı. Bir de üstüne Osman’ın durumunun iyi olduğunu da
öğrendi. Kimse tutamaz artık onu.
Ozan’ın
çalışmaya başlaması ile hayatımıza giren Müge her bölüm zenginler hakkında atıp
tutması ile Paramparça’da sevilmeyen karakterler arasına adaylığını koydu. Müge’nin
bu kadar ön yargılı olması, Ozan’ın yalanları ve Dilara faktörü birleşince bu
aşk imkansız. Ozan yol yakınken dönse iyi olur.

Acaba bugün zenginleri nasıl kötülesem...
Bölümün
sonunda Gülseren’i Cihan’dan uzaklaştırmak isteyen Rahmi kolları sıvadı ve
planını uygulamaya koyuldu. Plana göre Cihan’ın eskiden tanıdığı bir kadın
tesadüf eseri Cihan ile karşılaştığında ayağını burkuyor ve onu odasına
götürmek de Cihan’a kalıyor. Üstelik onlar odadayken fotoğrafları çekiliyor ve
bu tuzağa Cihan düştü. Kadını odasına götürdü ve fotoğrafları da çekildi.

Cihan hangi parfümü kullanıyor acaba?
Umarım
Gülseren bu fotoğrafları görünce güler geçer de bu olay Rahmi’nin
başarısızlıkla sonuçlanan planlarından biri olur…

Yeni aşıklar da şurada dursun :)