Eskiler ''Zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtına''
demişler. Ne de güzel söylemişler. Zeynep'in kocaman bir girdap içine düştüğü
anda havaalanında tanıştığı Fatih'le bir oyun başlatması plansızca gelişmişti.
O yalın, esnek ve eğlenceli anları özlüyorum aslına bakarsanız. Çünkü bu bölüm de
dahil olmak üzere son birkaç bölümde ciddi anlamda huzursuzluk yaşıyorum. Hep diyorum ya, bir eşik var ve Aşk Yeniden o
eşiği geç-me-li! Çünkü öyle de umut veren bir dizi.
Neden böyle yapıyoyçun bakiyim çen?
Seni tanımadığı ilk andan aşık olduğu son ana kadar
sana saygıyla ve ilgiyle yaklaşmış bir Fatih var ortada be Zeynep. Bir güven
problemi var, bu anlaşılır. Fakat Fatih insanın hayata olan inancını
tazeleyecek türden bir adam. (bazen bu keşke bu karakter bu kadar mükemmel
çizilmeseymiş diyorum) Sütten ağzın yandı bir vakitler. Fakat üflenecek yoğurt
da Fatih değil be Zeynep, gör artık şu inceyi. Bir Kara Meryem sırrı var ortada
ve hallaç pamuğu gibi attırdı tazecik ilişkiyi. Biz daha flörtün tadını
çıkaramamışken bir anda güvensizlik fırtınasında savrulmaya başladık. Fatih'e
ne demeli? Kaynananı kaçır. Peki kaçırayım. Yok artık! Bu kaçırma durumu iyiden
iyiye kabak tadı verdi. Şimdiye kadar kaçırılanlar listesinde; Fatih, Zeynep,
Selim, Ertan, İrem ve Meryem var. Bir de Orhan'ın sürekli saklanması ve o
saklanmanın telaşı. Bakalım kim sonuncu olacak?
Öte yanda elbette Fatih'in gizemli halleri var ve
buna bir cevap arıyor Zeynep. Ama aklına ilk gelen kişi İrem mi olmalı? İrem
yahu! Hani Fatih'in yıllarca köşe bucak kaçtığı ve hatta kesin kurtuluş için
seninle bir oyuna başladığı İrem! Akıl var mantık var gözünü seveyim Zeynep. İrem
geçen haftalarda hissettirildiği üzere bir büyü işine bulaştı zaten. Ama onun
bile lezzetine varamadık. Ne yalan söyleyeyim, İrem ve Mukaddes'in bir büyücüye
ulaşma ve belki dolandırılma macerası gelişseydi, İrem'in böyle kuru kuru
''Donuna büyü yaptırdım dur çekmecene koyayım Fatih'' demesinden çok daha
etkili olurdu bizim üstümüzde. Diyorum ya, eksik bir şeyler var. Ama öyle sıcak
bir iş ki insan hep daha iyisi olacak diye umudunu saklı tutuyor.
Bir efsaneydi efsaneydi senle beraber olmak!
En çok özdeşleştiğim karakterler Meryem ve Şevket
oldu şu sıralar. Onların aşkı, öfkesi, acısı birkaç bakışa sığabiliyor ne
tuhaf.. Duygusal anlamda da tırmanmalara ihtiyacımız var çünkü. Gerçek hayat
hissine ihtiyacımız var yani. Zaten ikisi de öyle usta oyuncular ki bize
oyunları karşısında yalnızca ceket iliklemek kalıyor. Kara Meryem'in salt
ihanet uğruna eşini hele ki kızını bıraktığına inanamam. İnanmak istemem. Belki
bir hastalık belki de bir başka şey, ama o sebep bu kadar kolay bir şey
olmamalı. Mektup açılınca göreceğiz..
Fatih is the last sabır bükücü, annıyor musun Zeynep?
Bir de Fadik var, canım Fadik! Ekran başındaki
bizlerin hoparlöre verilmiş hali gibi değil miydi? Kaç haftadır bu adam daha ne
yapsın dedik de duyuramadık, bari sen anlat Fadik. Hoş, sen de 007 Bond
takibine soyundun ama restoran sahnesi yüzümüzü güldürdü işte fena mı?
(Fiber-Fadik ikilisini de heyecanla beklemekteyim)
Kaç basıyon sen onla? Protein tozu mu yiyon yumurta mı?
Bir sahne daha vardı yüzümüzü güldüren. Gizemli
Şaziment'in koca adayının spor salonunda mahalle timinin arasında sıkışması.
Maşallah gücü kuvveti de yerinde damadımızın. Bir de kızımızın gül cemaliyle
tanışma şansımız olabilecek mi bilmiyorum. Bu gidişle sezon finalinin bombası Fatih
ve Zeynep düğünü olmaz mesela, Şaziment'in ortaya çıkması olur. Bunu hak etti, kabul
etmeliyiz! Daha yüzü görünmeden izleyiciye kendini bu kadar sevdiren kaç
karakter vardır? Tabii bunun beklenti çıtasını yükselttiğini de inkar edemeyiz.
Aşk Yeniden; olayların gelişme hızında temposu
yüksek (birkaç bölümde nerelere geldik inanılmaz), zaafiyetleri açıklama
konusunda bir nebze zayıf bir bölümle karşımızdaydı. Zeynep için üzülemedik,
çünkü biz Fatih'e deli gibi güveniyoruz. İnsan kendini hikayenin içinde bir
yere koyamayınca ne kadar çabalasa eksik, ne kadar istese de marazi. Umudumu bir
sonraki bölüme saklıyorum ve çok daha anlaşılabilir, çok daha pozitif bir bölüm
diliyorum. Bekleyip göreceğiz..
Güzel günler.