Geçtiğimiz
bölüm arkadaşlarının gazı ile araba yarışına katılan Ozan kaza yapmıştı. Yani
öyle tahmin ediyorduk çünkü arka fondan gelen ses ve ekranın kararması Ozan’ın
başının dertte olduğunun habercisiydi. Nitekim de öyle oldu. Ozan çok büyük bir
kaza atlatmış arabası hurdaya dönmüştü. Neyse ki kazayı burnu bile kanamadan
atlattı. Aynı dakikalarda da Gülseren ile dışarı çıkan Cansu da iki serserinin
hedefi oldu. Kızının tartaklandığını gören Gülseren çocuklardan birinin
kafasında şişe kırdı. Soluğu karakolda aldılar. Polisin karşısında atıp tutan,
küfürler savuran çocuklar için henüz Cihan Gürpınar ile tanışmadılar diye
düşünmüştüm ama çok geçmeden Cihan, Ozan ile birlikte karakola geldi. İçerde “babamı
arayacağım” diye esip gürleyen çocuklar Cihan Gürpınar’ın gazabına uğradıktan
sonra süt dökmüş kediye döndüler.

Cihan Gürpınar'ın gazabına uğramak (temsili değil)
Ozan’ın tüm bu olanlara şahit olması Gülseren’e
karşı olan tutumunun biraz daha yumuşamasına neden oldu. Zaten yakında o da
Gülseren’in güvenli kollarına gidecek diye umuyorum.
Kaza
sonrasında Ozan her ne kadar çok büyük bir ders çıkardığını söylese de bu
yaptığı cezasız kalmayacaktı. İlk defa Dilara ve Cihan ortak bir kararda
birleştiler ve Ozan’ın tüm kredi kartlarını elinden aldılar. Böylece para
kazanmaya başlayacak ve kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenecekti. Ozan’da para kazanabileceğini kanıtlamak için
bir otelde bellboy (valiz taşıyan
görevli) olarak işe girdi ve ilk gününde aşık oldu. Yalnız ufak bir sorun
vardı. Aşık olduğu resepsiyonist kız zenginlere ölümüne düşman. Onunda vardır
bir hikayesi zamanla öğreniriz. Ozan’ın kıza yaranabilmek için kıyafetlerinin
etiketlerini kesmesi, telefonunu değiştirmesi vs. çok güzel detaylardı. Asıl en
en güzeli de aşık olduğunu anladığı anda bunu hemen Cansu ile paylaşmasıydı.

Aşk için telefonumu bile değiştirdim. - Ozan
Aşk
demişken, Paramparça’da sadece aşk hayatında hareketlilikler yaşayan Ozan değildi.
Uzun zaman sonra Keriman’ın hayatında da Osman diye biri belirdi. Zamanında az
peşinde koşturmamış peşinden Keriman belli. Diziye dahil olur olmaz Çemberlitaş’taki
avukat yeğenini devreye soktu ve Keriman’ı hapishaneden kurtardı. Keriman için
şimdilik hapishane hayatı bitti gibi göründüğü için (her an başını derde sokup
tekrar içeri girebilir) üzüldüm açıkçası. Çünkü Nezaket ( Ayta Sözeri) çok güzel bir uyum yakalamışlardı. Umarım
dizide kalıcı olur da bizde bol bol Keriman ile atışmalarını izleriz.

Hoşgeldin Osman!
Nedense bahar
geldiğinden midir nedir hemen herkesin hayatında güzel şeylerin olduğu bir
bölümdü. Ben de bu güzelliğe zarar vermemesi için Dilara-Özkan-Candan cephesine
hiç girmiyorum.
Yıllar sonra
tüm olumsuzluklara rağmen Gülseren, Özkan’dan boşanmayı BAŞARDI! Bu arada tepsi
tepsi börekleri de Cihan’ın satın aldığını öğrendi ve artık aralarında hiç sır
olmadığı için çok sevindim. Gelen siparişlerin iptal olma korkusunu
üzerlerinden attıktan sonra yepyeni bir dükkan açtılar. Son anda Özkan
morallerini bozdu ama olsun. Gülseren’e düz saç da çok yakışıyormuş arada
kullansınlar bunu lütfen.
Demiştim ya
herkesin hayatında güzel şeyler oluyor diye tabi ki Hazal için geçerli değildi
bu durum. Yalıya geldiği ilk günden beri tenis oynamak istiyorum diyen Hazal’ı
Dilara alıp Cansu’nun tenis hocasına götürdü. Her zaman ki gibi formunda olan
Hazal, hocayı tersleyip hiç bir şey öğrenemeyince kulüptekilerin de diline
dolandı. Hatta videosunu çekip internete koydular. O hırsla Gülseren’e giden
Hazal bir kez daha kadının kalbini kırdı ve doğup büyüdüğü sokakları küçümseye
küçümseye yalıya döndü. Sonra bir de ağlıyor neden beni kimse sevmiyor diye.

Kambersiz düğün, Özkan'sız davet olmaz!
Günün
sonunda Cansu’nun milli takıma seçilmesini kutlamak için kulüpte küçük bir
organizasyon yapıldı. Geceye Gülseren ile katılan Cihan davetlilere ufak çaplı
bir şok yaşatmasının ardından Dilara ve ekürisi Candan ortamı terk ettiler.
Şimdi Gülseren de çok güzel olmuştu. Dilara’nın sinirden kudurmasını normal
karşılıyorum. Gecenin kamberi olarak Özkan’da gelip bütün basına şovunu yapmayı
ihmal etmedi. Tüm bunlar olurken kıskançlıktan gözü dönen Hazal kendisi dahil
herkesin hayatını riske attı ve atların tutulduğu yeri ateşe verdi. Umarım onun
yüzünden bütün kulüp yanmaz da başı daha büyük belaya girmez…