Ah şu eski aşklar
Şimdi sus ve beni dinle gari
Sultan Ana hanesine BOMBA gibi düşen Firat Dede (Arif Erkin) hoş geldi, iyi ki geldi. Geçmişin güzel anılarını getirdi. Meraklı torunlara fırça atıp, Sutan Ana ile uzunca konuştu. Eli maşalı Sultan Ana’yı dize getirdi, maşallah. Nedenleri vardı, geçmişi serdi önüne ve astığı astık Sultan’ımız mum oldu.

Kızlarla ilgili NET gerçeği söylemeseler de yalnız kalmanın vereceği hüzün adına 3 kız toruna sahip olmak paha biçilemez. Gençlik dönemlerinde anlaşılmayan YALNIZLIK kavramı, ilerleyen yaş dönümlerinde keskin şekilde önüne çıkıyor. Yanında sevgi kelebekleri istiyorsun, mutluluğunu, gözyaşını paylaşabileceğin insanlar. Duygusal havadan sıyrılıp, Firat dünyasına dönelim.

Sultan Ana geçmişinin derinliklerini dinleyip, sırrını saklaması için Firat Dede’nin her dediğini yapmaya bir nevi söz verdi Sultan Ana. Torunların tanıtımı bitip, Gül’e geldiğinde sıra Cemal ile evlenmesinin öfkesini dedesine şikayet ediyordu. Ve geçen zamanla ilk aşkının yerinde MUHTAR'ın olduğunu.

Firat, asma yüzünü

Sultan Ana’ya gelen Hüsnü Baba bundan nasibini fazlasıyla aldı nitekim. Yeni muhtar olduğunu söylese sorun doğmayacaktı ya neyse, ufak kol bükmesiyle olay atlatıldı. Cemal’in sesi, Firat Dede'ye o kadar yakındı ki, kendini askerde zannedip komutanından komut aldığını sanacak kadar. Evet, evet Cemal’e kızmak bir kenara yüksek rütbeli zannederek dediklerini yapması herkesi şoke etti. GülCemal bu dededen en kârlı çıkandı. İşin önemli noktası ise, artık Firat Dede'nin de beyninde geçmiş yatıyordu ve unutkanlık illeti onu da çoktan vurmuştu.

Son haftalarda Celal’in bağımsızlık için verdiği savaşı görmek hoş durum ve son iki haftadır Ayten’in de buna destek olması cici aşıkları, bir üst level olan mücadeleci aşıklara çevirdi. Evde isyan bayrakları çıkaran Celal varken, Ayten de diğer evden katıldı. Sofrayı “Neden kadınlar toplar?” cümlesi, Celal’in istediği sözlerdi. Kadın – erkek eşitliği var mıydı? Nerelerde işe yarardı? Söylensen bile sofrayı toplamaya razı gelmek yenilginin ilk halkası mıydı? Uzunca soruların, milyonca cevabın alınabileceği sorudan hızla uzaklaşıp, Cemal’in herkese evli olduklarını söylemesinin yoluna geçiyorum.

Bana bak Gül, üzme kardeşimi

Muhtarlığın mikrofonu, bu hafta ucuza gitti. Cemal, anons ile tüm Güzel Köy halkına Gül ile evlendiklerini duyurur da, Firat Dede rahatlığından ağzı olan Kamuran, mikrofonu alıp da evliliğin geçerli olmayacağını söylemez mi? Ding dong … Bekle bizi ileriki bölümler …

Niyazi, bir el de sen atsan

Kimse Kaan’ı düşünmez ki!.... Adamcağız KÜT, yerlerde. Bu şok haberler bir gün birine zarar vercek ya bakalım piyango kime çıkacak. Mülayim, sakin, karizma doktor gitti. İçinden kıskançlık tohumları bulunan, alıngan, doğduğundan beri köy hayatı sürmüş gibi yaşayan Doktor Kaan geldi. Eyyy aşk nelere kadirsin…

Hastahane odasından eski aşk uğruna İNAT, HIRS ikilisi ile toparlanıp en ciks kıyafetleriyle Kamuran’ı istemeye giden Kaan, bize aşk ve uğruna verilen savaş filmini gösterecek.

Dudu anne, Dudu kayınvalide.Hüsnü Baba. Gül’ü bağırlarına basmaları, evlerindeki eksikler için gelmeleri, baba&oğul sevdaları … Bünyamin’in neşesi, işlerden kaçma mücadelesi. Ve Azmak başına hoş geldin Firat Dede. Mansur türküleri eski aşklara da iyidir. Onun da var ya bir hikayesi bekliyoruz güzelce.

Oğlunla, doğmamış bebeğinle, eski aşkınla,  annen ile, sevdanla, varlığınla, mücadelende, içindeki yarım kalmışlıklarla, neşenle, alın terin emek verdiklerinle, yurdumun insanıyla... Ne güzel #seninleaşk eyyy Güzel Köylü!… 

Koca bir haftayı mis gibi türküyle geçirelim, sevgiler...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER