Aşk
hakkında yüzlerce roman yazılmış, binlerce teori üretilmiş. Oysa ki dünyanın en
eski ama en etkili kuralı bellidir; kaçan kovalanır. Gel gör ki kaçabilirsin
ama saklanamazsın Fatih Şekercizade! O aşk bu diziye ge-le-cek!
Tüm
hataları bir yana, sadece güzelim balayını yarıda kestiği için bile ıslak
odunla Ertan'a dalacak kadar sinirli kaç kişiyizdir kimbilir! Mutlu aile
tablosuna çeyrek kala musibetler ortaya çıkmasa şaşırırdık. Zeynep koşa koşa
İstanbul'a döndü, hız kesmeden de Ertan'ın karşısına dikildi. Fatih de durur mu
''Şşş yannız kendisi karım olur'' edasıyla girişini yaptı. Zeynep o an Ertan'a
belli atmadı fakat sonrasında epey sinirlendi bu davranışa. Başta ''Adam senin
için savaşıyor şımarma be Zeyno'' dedim ama sonra düşününce hak vermemek elde
değil. Sen bir aşkın peşinden savrulmuşsun gurbet ellere ama mesele salt gönül
işi değil ki. Ayaklarının üstünde durmak, hatalara da doğrulara da kendi
kararların çerçevesinde doymak, başkalarının hayatında elini kolunu sokmaması
için yığınla bedel ödemek... İlla ki birinde kendimizden bir parça görmüyor
muyuz? Baban olur, kocan olur, patronun olur. İsimler değişir, kısıtlamalar
baki kalır. İşte Zeynep o döngüyü kıranlardan! Denizdeki dalgalar ne kadar zapt
edilebilirse onun da en fazla o kadar geçilebilir önüne!
Yine mi çubuklu imtihan?
Selin ve
Orhan'a ne demeli? Birbirlerinin hayatına uyum sağlamaya çalışırken bir yandan
da çılgın mı çılgın anne ve babalarıyla boğuşmak zorundalar. Ama öyle tatlılar
ki 'orta halli gencin zengin restoranlarıyla imtihanı' konulu klişe çalışmaya
bile güldük epey. Selin zengin ama mütevazı bir kız, Orhan ise şaşkın ördek
yavrusu. Yan karakterlerin içi doldukça daha da bağlanıyorum diziye. Misal
Karadeniz şivesindeki sıkıntıları olan tayfanın geri plana alınması ve
mahallenin civelek teyzesi Ayfer'in öne çıkarılması muh-te-şem oldu! ''Gız
Şazimeeğğğnt!'' diye bağırışı herkesin mahallesinde en az bir kez tanık olduğu
teyze yakarışı değil midir? Şaziment gizli bir kahraman ama açığa çıkarsa,
komedi açısından epey renklendirici olacak gibi görünüyor.
Gara
Meryem kızına ha ulaştı ha ulaşacak. Asıl geçmişteki hikayesini merak ediyorum.
Ne oldu da aniden yok olup gitti bu kadın? Derin Şevket bir fırsat vermiyor ki,
kadın ağzına tıkılan kelimeleriyle çaresiz kalıyor her defasında. Yine de
kızının izini buldu, bir torunu olduğunu bile öğrendi. (Ayfer teyzem sağ olsun)
İlk karşılaşmalarını merak ediyorum. (Umarım yine sıradan bir sokakta çarpışma
anı yaşanmaz)
Ertan
bebeğin kendisine ait olduğunu anlayacak gibi. Ben Ertan unsurunun bir tık daha
geç dahil edilmesini tercih ederdim. Ama zamanlama olarak böylesi uygun
görülmüş. Çocuğunu anne karnındayken istemeyen adam iki günde hak iddia etmeye
başlarsa işte o zaman kemiririm kumandayı! İrem entrikalarına devam ediyor
tabii. Ertan'la ne kadar da uyumlular diye düşündüm bu bölüm. Gerçi İrem çok
güzel bir kadın ama tutkusu eksik gibi. Seyirci ekranda alev alev yanan bir
hırs görmek ister bu karakterlerde. Ben nedense Fatih için delirdiği hissine pek
ikna olamıyorum.
Yeniden kırılmamak için yapılması gereken aşktan kaçmak mı?
Zeynep
elbette ilişkilerde güven konusunda kırık ve tedirgin. Bu konuda epey hak
vermiştik daha öncesinde. Ama Fatih'e bakınca Fadik gibi içimiz sızlamıyor mu
bizim de? O abaküsteki bütün boncuklar Fatih'e feda olsun! Fatih kalp biz. Çok çok
kalp, büssürü kalp! Taktikle hayat geçmiyor ama taktiksiz de yaşanmıyor
sloganıyla tavırlarda değişikliğe gittiler. E haliyle ilgisiz ve sert (içi yana
yana) rolüne giren Fatih, 32 dişiyle ona gülmek isteyen Zeynep'i bir miktar
şaşırttı. Bi' ince ''Oh olsun'' dedim şimdi yalan yok! Neyse ki Zeynep pası gole
çevirdi ve ''Benimle çıkar mısın'' dediği an top ağlarla buluştu! Beni en çok
güldürense Fatih'in ''Nereye!'' yanıtı oldu. Fakat bir düşünün o anın
şaşkınlığıyla ne desin adam? ''Çıkarım!'' dese daha mı az tuhaf olur? (Bir
defasında aynı cevabı vermiş biri olarak sizi temin ederim) Sonuç itibariyle
oyun gerçek oldu ve aşıkların elleri kavuştu! Şimdi sırada oyunu bozmaya
çalışanlara karşı birlikte savaşacakları günler var. 7. bölüm bittiğinde gelen yeni fragmana bakılırsa şunu
söyleyebiliriz: ''Her şey daha şimdi başlıyor!''
Güzel
günler.