Meraklı erkekler yurttan Güzelköy kahvesi
Söyle söyle evladım, çekinme.
3 2 1 veeee yansın ışıklar, başlasın oyunlar … Kaan, o kadar panik o kadar heyecanlı ki bunların hepsi hata yapmasına ya da yanlış anlaşılmasına neden oluyor. Yine dakika 1, gol 1 oldu bile.  Doktor Kaan, Hikmet ile yarışır vaziyete geldi ki eyvahlar ola. Gül ile Cemal için evlendiler dedi, Muğla’ya sürükledi onca kişiyi, kimse yok. Ev yaptı dedi, haydaaaa ev yok bu seferde. Eeeee adam bitti beyler, dağılın…

Kafası hâlâ Gül ile dolu Kaan var ve Kamuran’dan kıskanıldığını düşünen Kaan. Banu abla da çıktı ki evlerden ırak. Hayvanlardan korkan, insanlardan kaçan, ille de BEN BEN BEN diyen abla yapmışlar, olmamış… Seval’in kuförlüğünü nasıl beğendiğini 10 kişiye sorduk, henüz cevap alamadık.

Bir büyük kutu olay var, içinden çıkan küçük kutuları saymadım ve sürprizleri söylemedim bile… Nihal ile Niyazi’nin arasının bozuk olduğunundan faydalanan Bünyamin, şimdilik “Ateş Parçası” arabasının peşinde. Niyazi milletvekili adayı olma yolunda iken bunu fırsata çevirmeye çalışan uyanık eski sevgili Nurten, Niyazi’den yardım ister, işte tatlılı muhabbetin üzerine gelen Bünyoş, evde başka hatun olduğunu hissederek ortalığı ayağa kaldırır. Eşinin sesini tanıyamayan Bünyamin’in notu : -1 …


Bundan sonra TURUNCU kazaksız çıkmam, Kemal ...

Akşama Kamuran’ı, Kaan’ın isteyeceği haberleri öyle bir yayıldı ki görümcenin ne yediğine hemen bakıldı ve Seval Kuaför imdada yetişti. Deniz mahsulleri çorba & portakallı ördek. Yemek yapılışlarına internetten bakıldı, malzemeler Bünyamin & Kemal ikilisine aldırıldı. Tabi, ördek Sude’nin Gag’ı, midyeler denizden, çorba malzemelikleri pazarlık ile… (Gag’ın Güzelköy de dolaştığını bölüm sonunda belirttiler, no panik) Banu’ya şirin görünsün diye Kamuran’ı süslemeler, her gün o yemekler oluyormuş hisleri bir tür kadın dayanışmasıydı vesselam… Balık çorbası çekti canım ohh en tazesinden, portakallı ördek ise Pekin’den beklenmekte : )

o
Önce o lahanayı ince ince doğruyorsun, Gül , sonra sevgini katmalısın.

Başka bir yemek daveti de var ki Gül & Cemal Alkan çiftinden. Evlerine (şimdilik tütün damından hallice) ilk yemekli misafirlerini almak üzere yola çıktılar. Amaç Nihal ile Niyazi’yi barıştırmak, oysa işler arapsaçına döndü haberleri yok. Şimdilik buralarda dolaşır bu çift, haftaya ortaya karışacak duruyor zaten … Alkan çiftinin eline sağlık diyelim, diğer olaylar için devam edelim.

Boşuna denmemiş : “Bugünün işini yarına bırakma” , “Kendi işini kendin yapacaksın” da olur. Niyazi’nin anlık aldığı karar ile erken seçimler başladı, demeye kalmadan muhtarlıktan çekilmesi durumunda ilk aza olan kişi muhtar olacaktı. Amma gel gör ki vakti zamanında Cemal’e isim listesini yazdırması, direk Hüsnü Alkan’ı muhtar yaptı. Yusuf Bey haklı bu konuda, dava mı açsa acaba? Yok yok sağlık olsun, bir dahaki seçimlere kısmetse …

Kaan 1, Sıddık 2… Hikmet’in koltuğunda gözleri var. Kaan değişen hâl, hareket ve tavırları ile yani bildiğin karakter değişimi, Sıddık ise boşboğazlılığı ile talipler. Vay arkadaş iki dakikada kahvesinde köylüye EVLENDİ CEMAL dedi, utanma devam et Sıddık, varsa fotoğraflarını da göster dedim. Lafı çevirdi çeviremedi demeye kalmaz gaf üstüne gaf yaparak best of  gaf erkeği seçildi…

Kabul, biz kadınlar daha çok konuşuyor olabiliriz, tamam çenelerimiz ile zaman zaman sessizlik isteyebilirsiniz, sohbet adı altında yapılan kahve ve beş çayı dedikodularına da eyvallah; fakat erkek dedikodusu diye bir şey  var ki… Buyrun adres aşağıda yazmaktadır. Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dilerim…
Mekan : Kahvehane
Tarih : Her gün her saat 
Konu : Spor, siyaset, sanat (bilemedim ama), magazin, elalemgiller, kısacası her şey … 
Not : Çay içmek mecburi, gazete okumak zorunludur. Yok yok kahvehanemizde. 
İşte bu mekanda ne dedikodular dönüyor, ben de meraklandım galiba… Laf değiştirme çabaları da ayrı değer. Bir dahaki kahvehane gününüzde görüşmek üzere, selamlar …


"Firat, benim babam mı?" By, Hüsnü Alkan

Haftanın bomba ikilisi işte karşımızda. Geçtiğimiz haftalarda elindeki tablet ile Sude’nin yardımıyla kendine mail açtıran Sultan Ana, belli ki günümüzün teknoloji hastalığına yakalanmış. Uzun süredir tablet- oda- koltuk üçgeninde yaşadığını düşünüp, bi ihtimal ilaç için torunlarının getirdiği suyu belki bi lokma ekmeği yemiştir. Teknolojinin iyi kullanıldığında (bilinmeyen yemek tarifleri gibi) bize güzellikler ile cevap verdiğini, tam aksi halde bol tehlike saçtığının farkındayız, tabi farkındalığımızı farkedip de olumlu geri dönüş için çaba sarfeden var mıdır, kimbilir? Sonunda hâlâ unutamadığı askerinin resmini görmesiyle bir nebze rahatlamış olduğunu gördük, ki ne kadar etkisi altında kalmışsa ne Hüsnü’nün dediklerini duydu –ki o mimiklere ölünür- ne de Niyaziiii diye sayıklıyor. Son anda Sude’nin kalesini anlık terketmesiyle, Gül’ün  ablasını İstanbul’a dönmemesi için ikna etmeye çalışması esnasında odada gelen ses ile Gül-Kocası-Evlliliği nerdeyim, nasıl yani gibi sorularla bizi öylece bırakıp gittiler… 

Kadına şiddete HAYIR demeyi, muhakkak emniyet kemerini takman gerektiğini, orman yangınlarına sebebiyet vermemek adına dikkatli olunması gerektiği konularını içeren mesajları verdikleri için, Celal’in aşkının masumiyeti ve kendisine kattığı her artı değer için, baba & oğul ilişkisinin mükemmel kompozisyonunu ekran içinden çıkartıp, yanıbaşımızdaki kişilerde yaşattığı için ve gurur duyulacak evlatlar yetiştirmenin verdiği hazzı, yüzde kat be kat görebilmemizi sağladığınız için teşekkürler ... Nurten'in hamile olma ihtimalini sevdik, Niyazi'nin, Bünyamin'den kurtulmak için bahçe ile bahçe kapısı arasındaki doğallığına bittik... Kısacası #gönlümedüştün yine bu gece ey güzel köylü …

Sevgiler ...





BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER