Gözlerim açık bir şekilde evime doğru yürüyordum, ilk defa
hüzün çökmüştü içime… Yutkunamıyordum, nefes bile alamıyordum. Sadece duvarlar
değil tüm köy üzerime geliyordu. Neden gözyaşları bu kadar hakimdi? Çocuklarım
mutsuz, ev DAHA Bİ BAŞKA kalabalık. Eşim neredeydi, sevdiğim, yıllarını bana
veren kadın. Sessizlik bu kadar ağır olmamalıydı, neşesi nerdeydi sahi? Resmi,
kokusu, dokunuşu… Geç kalmazdı, lafa mı dalmıştı, saati mi unutmuştu. Kapıda
karşılamadı da beni ve kimse yanıt vermiyordu, ta ki onu tabutun içinde görene
kadar … İşte o an boşaldı yaşlar, elim ayağımın tutmayayış nedeni belirdi.
Hissettin mi sen de içimdeki yarayı, farkettin mi yokluğun soğuk elini …
"Üstünü örttüm, bedenin üşümesin, kalbin benimle dolu" by Dudu.
Şok
bir giriş yapılınca “KALAKALDI” çoğu kişi. Ben ısrarla RÜYA desem de, “Gittttiii,
Dudu gitttii “ sesleri yankılanıyordu baş ucumda. Kaç bin kişiyi anlık bile
olsa gözü yaşı bıraktı bi köşede eyyy senarist bi bilsen, kulakların epeyce çınlamıştır benden duymuş olma… Şükürler olsun ki
yaşıyor biricik Dudu’muz, hastalanmış, hastalığı da kulağıyla ilgili. Kısa
zamanda iyileşeceğine inancımız tam. Hem gelini (o daha bilmese de) bitkisel
ilaçların siparişini çoktan verdi bile.
Hasta olunca bazı şeyler aklımıza geliyor işte o zaman benim
cinler tepede, maşallah inmezler de sevdiler mi ne? Hani evlenirken “Hastalıkta,
sağlıkta, iyi günde, kötü günde” sözü vardır ya, kesinlikle HASTALIK başını
çekiyor bu durumun. Hastalık demek, en zor an’ı demek, o zaman yanındaysan
canımsın, yoksa çekilebilirsin, iyiyken düşmanım da uğruyor. Hüsnü, eşine
desteğini vererek bu sınavdan bir kez daha başarıyla geçti. Bana bu AŞK lar ile
gelin, böyle güvenler verin.
Bana öyle bakma, anlayacaklar.
Güven demek her şey demek.net.Sabah, kahve konuşmasını
yanlış anlayan Nihal, öğrendikten sonra Niyazi’nin vekil olacağını kıskançlık
kıskaçlarını indirdi, oysa akşama tekrar ona söylenmeyen “Gizli evlilik
operasyonunu” bildiğini duyunca sağlam zinciri, Niyazi’nin boynuna doladı ve
adamı karıştırdı. Ah biz kadınlar, hemcinslerimiz ile görsek erkekleri kızarız,
bizden bir şey gizleseler hırçınlaşırız, sürpriz yapmak için ya da yardım için
beyaz yalan söyleseler, trip atar atraksiyon yaratırız. Sahi yalanın da rengi
yoktu!... Fazla nazın aşık usandırdığı nettir, bak Nurten gibi Niyazi’yi sevip
Bünyamin gibisiyle mantık evliliği yaparsın.
Sahi, ne şen bir durum gerçekte. Stres yok, neşe var, bazen
çok kahkaha atmaktan, kaz ayağı kırışıklığı için dezavantaj olsa da sorunlardan
kat kat mükemmel olduğu kesindir. Hem teknoloji, hem tıp o kadar gelişti ki
yaparız bi güzellik ablama…
Uzun boylu, heybetliydi dedeniz.
Teknoloji
derken, Sultan Ana’ya değinmeden olmaz. Kişi yeter ki istesin, al işte torunundan
öğrendi, mailleri attı bile. Gençlere fena taş geldi,söylim. Tembelliğe,
uyuşukluğa, “Ben yapamam” a son. Her şey bir istekle başlasın. Tabiii Firat,
Rifat unutmadım şimdilik bi köşeye at…
Kardeş diziye selamlar, yeşilçam’a saygılar, tavanizyona
merhabalar dediler. Aslında değişik tarz, yatarken tavana boş boş bakma; ama
yatak odasında televizyonu önermiyorlar bir de o kısım var. Zaten “Alın size
tavanizyon” diyen bir Kamuran mevcut evde. Heee bir de bu arada Sıddık’tan
sızan bilgi nerdeyse tüm Muğla öğrendi evlendiklerini, bahaneyle tamamlandı,
faydası zararını karşıladı velev ki… Her iş Cemal’e kalıyordu iyi oldu, bu
durum. Niyazi'nin yine eskiyi hatırlatarak İMECE USULÜ getirmesi yıldızlı aferini kapmasını sağladı.
Kaan’a yapılan “Evlendik şakası!” öyle aniden geldi ki, adam
şakadan! Bayıldı. İnme iner, bakmak zorunda kalırsın benden söylemesi…
Son haftalardaki Celal’i (Tolga Ortancıl) çok
seviyorum. Dik duruş, kendine gelen özgüven; ama unutmaması gereken noktalar. Aldığı
öğütler ile oyunculuğunu katlayarak ilerletiyor. Babası-oğul ilişkisi. Kızların
ilk aşkıysa babaları, erkeklerin de idolleridir. Söyledikleri her cümle akla,
kalbe kazınır. Ne
kadar düzgünse ata, evlat o kadar doğru yol alır ileride. Hüsnü Baba sözü der
ki: “Bizim dışımız erkek, içimiz baba” …
Ve dizi bir yana Mansur'dan türküleri dinlemek bir yana. Neşeyle, yeni müjdelerle, kötü havaya elveda, yeni eve, yeni maceraya merhaba demek üzere, Mansur'un (Kerim Yağcı) söylediği Rumeli türküsünü bir de burdan dinleyin, sağlık ile dolun, aşk ile kalın ...