Eyvahlar olsun Sayın Seyirciler!
Hafta boyunca RaniniTv’nin anketinde de konuşup "Kenan’ı kim vurur" dedik, ama görmek çok kötü oldu sevgili okuyucu! Bu kadar vuslatın arkasına bir ayrılık gelecekti de zaten, böyle mi olacaktı? Ah ahhhh!
 
Bu kadar sarsılmamız bir yana, MedCezir tarihinin, en önemli bölümlerinden birini geride bıraktı. Geldiğimiz nokta öyle bir nokta ki, artık geri dönülemeyecek bir sürü şey oldu. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, evet! Sarsıcı final sahnesine geçmeden, 61. bölümde neler oldu, hemen ayrıntılara bakalım.
 
Mert, çiçekleri ve böcekleri farkettikten sonra
 
Geçen hafta, "şöminenin ateşi aşkın ateşini yaktı, yandı buralar" demiştim, ama erken davranmışız. Yanan sadece Mert olmuş. Bölümün ilk saniyelerinde, Mert’in Mogadişu sevinci ve halayı eğlenceli dakikalar yaşattı. Ve sonrasında ilk şokumuz, hastaneden kıvranarak dönen Yamira ile yaşandı. Biz, aşk dolu bir gece derken, onlar mide kramplarını, sadece yedikleri tavuklu sandöviç yüzünden gıda zehirlemesi sebebiyle çekmişler meğer. Dedikleri gibi, hayat bu, iyi günde kötü günde, eh tabii ilk günden kusmuk içinde kalmasalardı iyiydi. Bu talihsizliğin ardından, başbaşa geçirdikleri iki günde aşktan yana şansları yaver gitti, neyse ki… Ağva’nın harika atmosferinde ilişkilerinin en güzel fotoğraflarını çekti çiftlerimiz.
 
Şu sahneleri hafızamıza iyice kazıyalım, uzun bir süre böyle mutlu sahnelere göremeyeceğiz malesef
 
MedCezir’de hayat ne zaman gül bahçesi oldu ki? Felaketler, Mira’nın doktoruyla görüşmesiyle başlangıcını yaptı hemen. Mira’nın hastalığı kötüye gidiyor, bekliyorduk. Mira’nın bunu saklamasını da… Ah Mira’cım ya, bu hastalığını bu kadar hiçe saymasan, şu kontrollerini falan zamanında yaptırsan, belki her şey daha iyiye gidecekti. Gerçi son sahneden sonra, o hastalığın da iyileşmesi pek mümkün değil ya artık, neyse…
 
"Gitarımla sana bir ses verebilseydim eğer..."
 
Yaman, şu felaketler hayatlarına egemen olmadan, bestesine şarkı sözü de yazdı neyse ki. Gerçi ayrılıkları sırasında bestelediği bir şarkı olduğundan, sözler de o ayrılığın izlerini taşıyor ama yapacak bir şey yok. Zaten bu saatten sonra daha da aşk dolu, çiçekli böcekli şarkı sözleri gelmez.
 
Bölümün en eğlenceli sahnelerinden biri, Ağva dönüşünde Buluterler'in evinde yaşananlardı. Mert’in panik hallerinden, Eylül’ün sıvışmasından, Ekim Can bebek bile olanları anladı herhalde. Yalnız Mira’nın, Ekim Can’a sürekli babaanne geleneklerimizden “tel sarar” şarkısı hareketleri yapması beni çok güldürüyor. Eylül’ün mesela gözlerini aça aça bunu çok sıkıcı bulduğunu söylediğine eminim.
 
Hale keyiften ölmek üzereyken
 
Orkun’un "Orkunç"luğa geri dönüşüne gelmeden, Sevgililer Günü katliamının devam ettiği Burak’ın dövmesine bakalım. Leyla da az değil, bir yandan Orkun’la, Bay Aşk’la entrikalar çeviriyor, o arada Burak’ı kafalamaktan geri de kalmıyor. Üstelik bunu herkes öğrensin diye de can atmış olmalı ki, hemen gençlerin ortamına gidip, yumurtladı. Bir de “ay o dövme yarasına sürekli merhem sürmelisin” diyor. Canım ya, ne kadar düşünceli! Yalnız, biliyorsunuz Leyla hâlâ Turunç Nadir’den kalan evde yaşıyor. Evin içi de Tozludereliler ile dolu. Annesi, sonra Ayşeler hep o evde. Onlar da Leyla onları evden atmasın diye, kızı sürekli göz hapsinde tutuyorlardır. Leyla ne ara Burak’la görüşmeye fırsat bulmuş? Vallahi bravo! E, ne de olsa o da Baktıroğlu soyadını taşıyor. Evet, Leyla o soyadını bayağı bayağı benimsemiş, geçen bölüm Bay AŞK’ın şirketinden dışarı atılırken, Leyla Baktıroğlu diye bağırıyordu.
 
Selim gün geçtikçe Deniz’in sularında boğulmaya devam ediyor. Hikâyemizin tüm kahramanlarının karanlık bir geçmişi varken, Deniz’in salt sıkıcı bir karakter olması mümkün değildi tabi. Babası şimdi de kayıp. Morg sahnesi sonrası pat diye Ağva’daki romantik sahneye bağlandı, adapte olma sorunu yaşayan bir ben miyim? Neyse, sonuç olarak Deniz ve babası çok sıkıcı! Sedef’in dönüşüyle gözleri parlayan Selim’i hatırlıyorum sadece. Sedef de “oh tekrar bir araya gelmişler” diyerek, rahatlama nefesleri alıyor ama kendini kandırdığına inanıyoruz değil mi?
 
Bütün açılardan bakıyorum sana ve evet malesef sevişmişsiniz.
 
Orkun’un kötülük sınırlarını saykoluğa doğru zorlamasına varım da, sebebinin hala Yaman ve Mira olmasından baygınlık geçireceğim. Orkun’cuğum hobi olarak kötülük yapmaya devam etse keşke... Ben, Ceren gibi iddialı güzellikteki bir kızın, Orkun’u parmağında oynatacağına dair hayaller kurmuşum ama o da maalesef başaramadı. Orkun’cuğum; Ceren senin için sadece ekran koruyucu imiş tamam da, kıza öyle davranmak yakışıyor mu sana ya?! Kadınlar söz konusu olduğunda, seni tam bir beyefendi olarak görmek istiyorum. Hale’yle arandaki muhasebe farklı tamam, onunla istediğin kadar mücadele edebilirsin de, Ceren’e davranışını hiç beğenmedim. Orkun Ceren’le olmak yerine diğer çocukların yanına bile gitmeyi istedi. Ceren de hiç işi bilmiyor, daha ilk günlerden hemen “koloni” muhabbetlerine girdi. Bir erkeği, beğenmediğin arkadaş çevresinden koparma konusunda hiçbir şey bilmiyor belli ki. Oysaki tüm kadınların öğrendiği ilk derslerden biri budur.
 
Yaman’la Mira’nın evlilik kararı sonrası iyice zıvanadan çıkan Orkun, bir ara “Faruk’u da zehirler miyim acaba” oltası attı ama, Faruk’un hiç o taraklarda bezi yok. Onun hayata bakışı çok farklı, kendi hayatı konusunda, Faruk bu sezon tam bir looser, ama neyse ki sağduyusunu tamamen kaybetmiş değil.
 
"Tuğçe beni reddetti bir de Orkun'u deneyeyim" by Murat
 
Orkun zıvanadan çıktı diyorum ya, Murat’la işbirliği yapmaya kalkacak kadar düşmüş olması, bunun en büyük kanıtı. Bir anda, Altınkoy’da boşalan sayko kadrosunu dolduran Murat, herkesin yandaşı olabilir, onda problem yok da Orkun’cuğum böyle alt tabakadan bir işbirliği sana yakıştı mı hiç?! Yani Kenan bile bir nevi daha üst tabakadandı. Ancak Sude’ye uyguladığı şiddetle artık Kenan’ı maalesef adamdan dahi sayamıyorum.
 
Sahi Kenan, tam paçayı sıyırıyor, eli para görünce biraz akıllanır belki diyorduk, o da tamamen delirdi. Ülkede olup biten acı olaylarla, zaten şiddeti ucundan gördüğümüz anda, hepimizin sinirleri iyice zıplıyor, psikolojimiz hiç iyi değil. Bir de bu hafta yaşananlardan sonra Kenan’ın bu yaptıkları neydi ya! Ne güzel Koper’lerden yana tek sinir bozucu olan sadece Nevin olacaktı. “Üç Ağustos geçmeden böyle kararlar alınmaz” diyerek, Yaman’ın evlilik kararı için kıskançlıktan öldüğünü gizleyemedi mesela. Yalnız işi gücü bırakıp arattım, öyle bir söz yok, bence tamamen Nevin’in uydurması, biliyorsunuz değil mi?
 
"Adam nasıl olmamalı"nın tanımını yaptı Kenan
 
Orkun’dan aldığı gazla iyice deliren Kenan, Sude’ye saldırırken, Orkun’un diğer suç ortağı Hale de, sırf ortalık karışsın, Sude’den de intikam alabilsin diye, Mira’nın Kenan-Sude birlikteliğinin sürdüğünü anlamasını sağladı. Şimdi kabul etmelisiniz ki Hale’nin Mira’ya bunu telefon konuşmasıymışçasına duyurması çok zekiceydi. Düşünsenize, Hale Mira’ya gidip annen Kenan’la hâlâ görüşüyor dese, Mira hayatta inanmazdı. Gerçi Hale bu yaptıklarının sonuçlarını öğrenince şok olacak, pişman da…
 
Nasıl başladık nasıl bitiriyoruz
 
Yaman, Murat’ın saçmalıklarıyla uğraşırken, Mira da annesiyle konuşup çıldırdı. Doğru Kenan’ın evine… Yaman tatlım bunu öğrendi ama çok geçti tabii. Üstelik Mert de, hâlâ kendine bir araba alamadı, o motorla Yaman’ın kahramanlık yapmasını nasıl bekliyoruz ki?! Mira’nın ardından Kenan’ın evine geldiğinde iş işten geçmişti. Mira annesinin boğazına sarılmış Kenan’ı, masanın üzerinde duran silahla sırtından vurdu, hem de iki kez!
 
Şimdiiiiii olasılıklara gelirsek… Bir kere ben Kenan’ın öleceğini sanmıyorum. Çünkü sırtından vurulan bir diğer Koper olan Yaman, iki haftada turp gibi olmuştu, biliyorsunuz. Üstelik sırtında kurşunun izi bile yok( E, onlar soyarsa biz de inceleriz tabi). Kenan iki kez vurulduğuna göre iyileşmesi biraz daha zaman alacaktır sanırım. Bir sonraki cümle The O.C. baz alınarak spoiler içerebilir, istemeyen okumasın. (Sonra The O.C.’de de Kenan karakteri olan Trey, Marissa tarafından vuruluyor ancak ölmüyordu.)
 
Yaman, olayları öğrendiğinde önce Kenan’a telefon açıp “yemin ederim seni öldürürüm” diye bir mesaj bıraktı biliyorsunuz. O mesajın boşa olmadığını düşünüyorum. İlk şoku atlattıktan sonra vurma olayını Yaman üstlenebilir. Tabii MedCezir bu, ters köşeleri sever, bambaşka şeyler de olabilir, izleyip göreceğiz.
 
Yalnız Kenan ölürse, bize sadece tek bir şarkıyı söylemek düşecek biliyorsunuz değil mi? Bu aşk burada biter ve ben çeker giderim, yüreğimde bir çocuk elimde bir revolver… Ahhh ah, o kadar “seni seviyorum”un ardından Yamira’nın başına felaketler geleceği çok belliydi. Kahrolsun Drama Tanrısı! Yapacak bir şey yok. Haftayı fragman bekleyip, Kenan ölmesin (sürünsün pislik) diye dua ederek geçireceğiz.

 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER