Shameless
4.bölümüyle karşımızdaydı.
Bu
haftaki bölümün pek de hoşuma gittiğini söyleyemiyeceğim. Çünkü bölümün
başından beri Frank’in yaşadıkları resmen Hangover çalıntısı sahnelerdi. Frank
uzun acılar sonrası –hileylede olsa- sigortadan parasını almayı başardı ve
bence çektiği acıya gore bunu hakettide, fakat harcarken başına gelenleri
hatırlamaması Flashbecklerle önceki geceye dönmesi bana Hangover’ı hatırlattı,
beğenmedim ve gülmedimde. Bence burada şunu farkettik ki Frank parası olunca
harcarken fazlasıyla cömert olabiliyor özellikle düşünce yapısı belli bir
aşamayı aşınca, fakat kendine geldiğinde parasının kalanını küçük çocuklar için
protez yaptırmına harcadığını öğrenmesini onu çileden çıkaran nokta oldu ve
üzerine soğuk bir bira içmesi gerekti. ‘Afiyet olsun Frank!’
Fiona aradığı mutluluğu Gus'ta buldumu?
Geçen
bölümün şanslısını Fiona seçmiştim ve bunu bir mertebe üste çıkartarak sezonun
şanslısını Fiona seçiyorum, burç yorumu yazar gibi oldu ama, Fiona aşktan yana
çok şanslı bu aralar gerçekten. Gus mükemmele yakın bir insan ve mesela Fiona’nın
yanında olmak için tüm gününü restorantta falan geçirmesi çok tatlı hareketler,
bizlere tatlı bir tebessüm ve kıskançlıkla izlettiriyorlar. Birbirlerine
aşklarını itiraf etmekte bence acele etmediler hatta geç bile kaldılar bu çok
açıktı ama ardından gelen evlilik kararı banada biraz aceleymiş gibi gözüktü.
Tamam çok tatlılar, yakışıyorlar, birlikte hoş vakit geçiriyorlar ama Fiona’nın
sorumlu olduğu bir Gallagher sülalesi var ve heran başına tekrar bir sorun
açabilecek gibi gözüküyor. Evleniş şekilleri çok sevimliydi, Gus bu konuda
ailesini örnek aldığını söyledi. Asıl bize güzel bir tebessüm yaşatan sahne ise
Fiona’ya süpriz yaparak çalıştığı restorantta rock grubuyla beraber şarkı
söylemesiydi. Çok romantikler, umarız ki bu durum sandığımızdan da uzun surer.
Lip'e Miami ziyareti her yönden yararlı oldu.
Kendini
Chicago’nun varoşluğundan sıyırıcak tek kişi Lip olucak gibi gözüküyor.
Miami’ye kız arkadaşının yanına giden Lip gördükleri karşısında hem hayran
kaldı hem de sakinliğini koruyarak kendini küçük düşürmedi. Önceki sezonlardan
bildiğimiz gibi kendini kız arkadaşının ailesine kötü göstermiş daha doğrusu
olduğu gibi göstermiş ve bunun karşılığında para almıştı. Fakat bu Miami
ziyaretinde ailesinden gayet hoş bir geri dönüş aldı hatta kız arkadaşının
babası onu kendi laboratuarında ağırlayarak elektronik arabasıyla tasarımlarını
anlattı, durumu iş teklif etmeye kadar ileri götürdü. Dikkatli ol Lip, sen
farkında olmasanda ciddi olmadan ciddileşen bir ilişki yaşıyorsun…
Mr
Shang adlı bir şahısın havaalanında bavulunu kaybetmesi, Mickey ve Ian için
yeni bir dönemin kapılarını açtı. Kısa süren ama kar edecekleri bir iş. Asıl
olan burda ilgimizi çeken şey, Ian’ın hastalığı manik depresifliğin ne kadar
altına girdiği. Zira günde birkaç kez havaalanına gidip evi kaybolmuş
bavullarla doldurması onlara kısa surely bir refahlık sağlamış olsada, Ian bunu
hastalığının en önemli etkisi olan fazla enerjiden yapıyor. Mickey bence bu
durumun farkına çoktan vardı ama anlamadığım bir şekilde tedavisini ertelemeye
çalışıyor. Sonunu annene benzetiyorum Ian, umarım ki olmaz.
V'nin gece eğlencesi umduğu gibi geçmedi.
Komşularımıza
gelince, V’nin anne olamayacak bir karakterde olmadığını hepimiz bu bölüm daha
iyi anladık. Aslında o da haklı, eski günlerini ve kocasını özlüyor ama Kev’in
eve ve çocuklara aşırı düşkünlüğü onu biraz boğuyor. Sonunda gece eğlenmek için
Fiona’yı yanına almaya karar veriyor ama gecesi onun zannettiğinden kısa
sürüyor. Dans pistinde yabancı bir adamla yaşadıkları V’nin de hoşuna gitmese
de bunu kocasına açıklamakta gecikmiyor. Dürüstlük üzerine kurulu bir evlilik
ama fazla dürüstlük. Bence Kev bu durumu yine anlayışla karşılayacak çünkü
fazlasıyla anlayışlı bir eş ve baba.
Debbie
ve Karl’da tamamıyla kendi dertleriyle uğraşıyorlar. Debbie eski kız
arkadaşlarıyla yaşadığı tartışmada onu kurtaran kahramanına karşı kısa sürede
hisler yaşamaya başlıyor ve çoucuğu takip edip üye olduğu dövüş klubünden
dersler almaya başlıyor. Sanırım Debbie’nin sıpsevdiğili ona bu sefer yararlı
bir geri dönüş yapacak. Karl ise uyuşturucu pazarlamacısı olmuş durumda. Bu
çocuğun saf mı zeki mi olduğunu ben hala çözemedim, ama iş arkadaşları onu
kandırıyor gibime geliyor. Frank ise babalık görevini yaparak ona 2 dk’da
uyuşturucunun özelliklerini , ne şekilde satılacağını kısaca özetliyor. Harika
bir baba örneği…
Haftaya
umarım daha eğleneceğimiz bir bölüm olur…