Efendim bir Cumartesi akşamını daha sağ salim tamamladık. ATV’nin sevilen dizisi Kertenkele 14. bölümüyle ekranlardaydı. Aylardır beklediğimiz nişan sahnesini görmüş olduk. Gerçi hevesle beklediğimiz dans sahnesini görmeye nail olamadık, hevesimiz kursağımızda kaldı ama önümüzdeki haftaya hızlı bir başlangıç için de iyi bir tercih olacaktır. Geçen bölümün korkutucu finali bu bölümü oldukça önemli kılıyordu. Semih Kara Faruk rolüyle Zehra’nın karşısına çıkmıştı. Zehra ise, Kertenkele’nin geçen bölüm rüyasında gördüğün gibi gülüp geçmesi yüreklere su serpti. Semih’in kendini yoksullara adadığını söylemesi ise manipülasyonun doruk noktasıydı. Fakirliği, yoksulluğu kötü emellerine alet eden birini görmek ne kadar itici! Zehra iki Kara Faruk arasındaki ses farkını tanıyabildi ama ayırt edici bir soru sormayı bir türlü akıl edemedi. Semih’in mezhebi ne kadar genişmiş! Foyası ortaya çıktıktan sonra hâlâ aynı evde kalmayı nasıl başarıyor anlamak güç. Nişanla birlikte sonu gelmiş olsa keşke Semih karakterinin.
Ünsal'ın geleceğini duyan Kertenkele ve Şevket panik halinde. Kertenkele kıvrak zekasıyla bu tehlikeyi de bertaraf etmesini biliyor elbette. Zehra da bir korse taksaymış keşke yani.
Haftalardır yakındığım gam yükü meselesi bu hafta çok daha kararındaydı. Bu haftanın piyangosu Hale’ye çıktı. Kocasından ayrılıyor olması çok üzücü fakat dedesinin yanında ağladığı iç ezici sahnelere hiç gerek yoktu.
Bitmek tükenmek bilmeyen, yegâne sorunun Kara Faruk’un kimliği olduğu Selin-Zehra dedikodularından yine gına geldi. Dizinin üçte biri bu gereksiz dedikodu sahneleriyle dolu. Öte yandan, Ekrem beyin Selin’in malikanede odası olduğunu söylemesine rağmen Zehra ile beraber yatıyor olmaları da bir garip. Kızlar zaten bütün gün dedikodudasınız, iş falan hak getire, bari uyurken ayrılın. Bu arada evin içerisinde manasız bir şekilde bağıra bağıra Kara Faruk ve nişandan bahsetmeleri tabii ki dedenin kulağına gitti. Çok şükür ki yüreğine inmedi adamcağızın, eski kurtlardan kim kaldı? Hastalığının iyileştiğini gizleyip, evlilik sürecine hız vermesi takdire şayandı.
Hocanın sürekli elindeki defterden bir şeyler okuması, "ben demiyorum defterde öyle yazıyor," demesi bir beni mi rahatsız ediyor? Sanki kutsal kitapmış gibi.
Bölümün bombası Ferruh oldu; sonunda patladı! Zehra’yı tavlamasına binaen, Ziya hocanın kadınların üzerinde büyük bir etkisi olduğunu varsayıp hocaya danışmaya karar vermesi çok ince bir espriydi. Gidiş yolu yanlış olsa da sonuç doğru olduğu için tam puan aldı! Adeta Ryan Gosling ve Steve Carell’in oynadığı Crazy, Stupid, Love. filmine bir gönderme izledik. Kıyafetler değişecek, spor yapılacak, sevdiğin kadın kıskandırılacak. Nihayetinde şansın da yardım etmesiyle sonunda Ferruh bey kahraman olunca Tülin “saçıyla oynayan kadın” stereotipine geçiş yapmakta zorluk çekmedi.
Levent-Ünsal cephesinde evsiz kalıp Ünsal’ın yanına taşınan Levent’in yaptıkları kadın-erkek ilişkileri için acayip ipuçları veriyor. Biraz ilgi, biraz güleryüz ile bambaşka bir ilişki mümkünken, insanların birbirlerini bu denli üzmesi korkunç. Öte yandan, gizli bir hayranından çiçek almak ancak Selin gibi bir kadını (oto sansür) ruh hastası yapardı herhalde. Hanımefendi panik atak olmuşmuş. Neyse ki ilerleyen sahnelerde sapığın gerçekten sapık olduğunu gördük de, bütün bu rahatsızlıklar biraz dengelenmiş oldu. Levent, kahramanlıklarıyla Selin’in gözüne girecek gibi.
Melis’in Ziya hocanın sahte hoca olduğunu duyması hikâyeye önümüzdeki bölümlerde hareket katacak gibi. Bir soru sorup hocayı test etmesi—Zehra’nın bile akıl edemediğini düşünürsek—Melis’ten beklenmeyecek bir zekâ gösterisiydi.
Deli Kenan’ın Ziya hoca aşkı bitmek tükenmek bilmiyor. Bu aşk da sürekli kendini tekrar eden sahnelerden oluşuyor ama yine de dizinin en keyif veren yerleri diyebilirim. Bu bölümde ise kendini erkek tarafı tayin etmesiyle pişkinlik konusunda bir ödülü hak etti. Özünde iyi insan sonuçta.
Ünsal’ın hırsız gibi eve girdiği, Semih’in korkudan beş perde yükselen sesiyle Kara Faruk taklidi yaptığı, Ferruh’un mutlak zaferle çıktığı malikane içindeki bölüm çok eğlenceliydi. Dizide görmek istediğimiz türden sahneler bunlar.
Nihayet söylemeden geçemeyeceğim bir durum da Zehra’nın nikah için yaptırdığı makyajdı. Yanılmıyorsam dizide ilk defa bu kadar doğal ve sıcak bir makyaj kullanıyor; ama adeta Mavi Boncuk’tan fırlamış Emel Sayın edası vardı! Şu güzelliğe, şu zerafete bakar mısınız? Zehra’nın kıyafeti de Emel Sayın’ın bir kıyafetine çok benziyordu ama Emel Sayın’ın aklımda kalan pozunu bulamadım.
Gelecek bölümde Ziya-Zehra aşkının doruk noktası bir dans izleyeceğimiz umuduyla yaşıyoruz biz faniler. Tabii Kertenkele’nin sakallar yine takma olmaya devam edecek. Açıkçası nikah hazırlıklarında kısaltma amaçlı bir bahaneyle bari sökseler şu sakalları diyordum ama olmadı. Melis Semih’i kendine sakladığı için zor duruyor yerinde fakat eğer olur da Semih tamamen diskalifiye olursa Ziya’nın sahte imamlığıyla ilgili bir işler karıştırabilir gibi duruyor.
Dizinin bu haftaki performansıyla doğru yola dönmeye başladığını söyleyebiliriz. Umarım önümüzdeki hafta daha eğlenceli ve daha mantıklı bir bölüm görme şansımız olur. Haftaya tekrar görüşene kadar mutlu haftalar efendim, esen kalın.