-Dikkat spoiler içerir, bölümü izlemediysen okuma!-
Arrow,
verdiği bir aydan fazla aranın ardından dün gece geri döndü.
Bölüme başlamadan önce dizinin dördüncü sezon onayını
aldığını belirtmek isterim. Her sezon da Oliver'ın ortada
olmadığı bir yılı anlatacaklarını var sayarsak, dizinin en az
beş sezon olacağını şimdiden söyleyebilirim. Aldığı
reytinglerde iyi gittiğine göre,
Arrow daha çok Starling
City'i kurtaracak demektir.

Oliver'ın
yokluğunda Team Arrow tam anlamıyla Araf'taydı. İnsanın başına
gelebilecek en kötü şeylerden biri de bu. Ne öldüğüne inanmak
istiyorlar, ne de döneceğinden eminler. İçlerinde hep bir şüphe
kırıntısı kemirdi durdu bölüm boyunca. Onların, özellikle de
Felicity'nin yerinde olmak istemezdim. Bölümün amacı da o olmadan
takım işlerinin nasıl yürüyeceği yönündeydi zaten. Ama pek
yolunda gittiğini söyleyemem. Özellikle Arrow kostümü içindeki
Diggle favori sahnem diyebiliriz. Eski bir asker ne hallere düştü.
Eh arkadaş için çiğ tavuk bile yenir Diggle. Ya Superman'in
arkadaşı olsaydın o zaman ne olacaktı? Tayt giymekten iyidir.
Geçmişe gidip
geldiğimiz flashbackler dizinin olmazsa olmazı. Günümüz
konularıyla bağlantılı bu gelgitlerde bu bölüm, Oliver'ın aynı
zamanda akıl hocası da olan Maseo'la bağlantılıydı. Karısı
Tatsu'nun kaçırılmasının ardından şüpheli kişiyi öldürmeyip,
ona gps cihazı yerleştirmesiyle bir iyilik hakkı kazandı. Ne
demiş atalarımız; iyilik yap, denize at. Bu küçük iyiliğin ona
büyük bir geri dönüşü olabileceğini o zaman tahmin edemezdi
kimse.
Sakin olun çocuklar!!!
En sevdiğim kötü
olan Malcolm'a bir türlü kızgın kalamıyorum. Oliver'ın
ölmesinin tek sorumlusu o iken, onun için meraklanıp aramaya giden
yine o. Garip bir adam, hala çözemedim. Karaktere hayat veren John
Barrrowman, Malcolm'un aslında Oliver'ı çok sevdiğini hatta ölen
oğlu Tommy yerine Oliver'ın onun oğlu olmasını istediğini
söylemişti. O dağ başından getirip geldiği kılıçla Oliver'ın
öldüğünü kesinleştirip Araf'tan çıkardı herkesi.
Oliver'ın çelik bir kola ihtiyacı yoktu...
Çok sevdiğin
birinin öldüğünü kabullenmek çok zor. Özellikle Felicity için
durum daha da karışıktı. Aralarında ne olduğunu bilmediği adam
öldü ve şimdi asla neler olabileceğini bilemeyecek. Tabii biz
biliyoruz Oliver'ın geri döneceğini ama dizi bu, insan üzülmeden
edemiyor. Felicity'nin ölüm haberini aldıktan sonra bu kadar sakin
kalabilmesine şaşırdım. En azından görünüşte sakindi. Ama
Diggle ve Roy'un ölüm tehlikesi altında olduğu anda bu
sakinlikten eser kalamdı. Oliver'ın sekiz ay yakalamaya çalıştığı
suçluların kaçması uğruna arkadaşlarını kurtarmayı seçti.
Ray'e söylediği gibi; 25 yaşında biri için fazla ölüm yaşadı.
Birilerini daha kaybetmeye dayanamaz. Buna kahtaman olmaya çalışan
Ray'de dahil. Bu yüzden hem Team Arrow'a hem de Ray'e yardım etmeyi
bıraktı.
Kostüm mü daha çok sıkıyor yoksa ben mi?
Diziye Jermaine
Fisher karakteriyle konuk olan Jason Diablo, Oliver ve Felicity'siz
ekibi baya zorlayacak gibi. Başına kurşun yemesine rağmen
ölmediği için ekibin işi zor. Ben hiç sevmesem de Laurel'in
Black Canary olarak ekibe katılacak olmasıyla bakalım Starling
City'i kurtarıp Oliver'ın ölümünü onurlandırabilecekler mi?
Göreceğiz.
Hello Oliver!
Arrow'un en sevdiğim
yanı bölüm, mid season ya da sezon finallerinin güzel ve
sürprizli olması. Bu bölümde, Oliver'ı yaşıyor halde
göstererek bizi şaşırttılar. Maseo'nun Oliver'ı kurtardığını
tahmin ediyordum iyilik borcu olduğu için ama üç gün boyunca
karda kışta bekleyen adamın yaşadığını tahmin etmiyordum.
Gerçi Tatsu'nun daha ne yaptığını tam bilemiyoruz o yüzden
kesin konuşmak istemiyorum ama öldürmeyen Allah öldürmüyor
demekten başka diyecek bir şey kalmıyor bize.
Oliver olmadan biraz
tatsız da olsa güzel bir bölümle merhaba dedi Arrow. Bakalım
ilerleyen bölümler bize neler gösterecek merakla bekliyorum.
Umarım gerçeğin ortaya çıkması çok uzun sürmez.
Kitapkurdu
Arrow 3. Sezon 11. Bölüm Fragmanı;