Bütün hafta Cole'u düşündüm desem yalan olmaz. Uyuşturucu işine bulaşabilmesi ve durumun utanmadan da "geçim meselesi" üzerinden felsefesini yapabilmesi gerçekten canımı sıktı. Resmen karakteden soğudum. Alison'a, "saçmalama daha 100 bin dolar açığımız var" dediği andaki sesi kulaklarımda çınladı durdu. Neyse.. Bölümü Kate Robin yazdı ve Ryan Fleck yönetti. Fleck, çok ünlü bir tv yönetmeni değil ancak yine Hagai Levi'nin yazdığı
In Tretment'i de yönetmişti. Tanışıklık oradan olsa gerek. Aksi halde ShowTime'ın yaşça değilse de ekran tecrübesi açısından bu kadar genç birine bölüm teslim edeceğini sanmıyorum hem de üst üste iki bölüm. Neyse..
Evlere psikiyatrist servisi yapılır çünkü Amerika çok gelişmiş bir ülkedir
Bölüm Noah anlatısıyla başladı. Gördük ki geçen bölüm laf arasında geçen "terapist bizi görmek istiyor" konusu eyleme geçmiş. Whitney ailenin sintine borusu rolünü başarıyla oynadı. "Annemim Max ile ilişkisi var!" tespiti hep ergenlik gereği, şimdilerde Whitney'in odağı da düşmanı da Helen çünkü, biraz dikkatli gözlem yapabilse ve ergen değil de genç bir kadın olmaya başlamış olsa asıl ilişki yaşayanın babası olduğunu şıp diye anlardı. Ama Whitney hep karavana atmadı. Lafın bir kısmında da anne ve babasını 12'den vurdu, "leş gibi ilişkiniz var ama mükemmel çift taklidi yapıyorsunuz" tespiti bir çırpıda çıkıverdi ağzından..Bu arada psikiyatrist de ayaklarına gelmiş çünkü Bruce Burtler'ın torunu olmak bunu gerektirir.
Noah romanını bitirmiş, bastırmış. Best Seller listelerine bile girmiş. Dermişim..Noah olayların ve aşk kaçamağının terse sardığını öğrendiği andan beri deli gibi kasabadan ve Alice'den kaçamaya çalışıyor. O kadar ısrar ediyor ki Helen aptal değilse kuşkularını, "Net ilişkisi var ama kiminleee, kiminle.." diye el şakakta dolaşıyor olmalı. Bu dizinin en tatlı yanı ve oyuncuları da ödüle taşıyan performanslarının sırrı bu ikili anlatımda yatıyor. Misal Noah kendi bakışıyla olayları anlatırken Helen'in sanki durumdan hiç haberi yokmuş ve hiç şüphelenmiyormuş gibi algılayıp aktarması, Maura Tierney'in de o sahneyi istenildiği gibi yorumlanmaya açık olarak paylı oynamasını izlemek büyük zevk! Ama hiçbir zevk (Noah için de) Vanity Fair'in kayın pederi Bruce hakkında yazdığı biografinin içeriği kadar zevkli olamazdı. Meğer bizim Best Seller yazarımıza karısı koltuk çıkıyormuş romanlarını yazarken. Noah'ın da içinin yağı eridi bu tartışmaya şahit olunca. Bruce'un karizması, yıllardır Noah'ı her fırsatta ezmek için kullandığı kibirli yeteneği tuzdan bir kule gibi un ufak oldu, az şey mi? Ve Noah, Oscar ve Alice'in yaşadığı cehemmenden kaçıp, güvenli sulara yani evine döndü. Mutlu aile yaşamına...
Aklına gelen, başına gelir...
Kaçarak hangi sorunu halledersiniz? Derdi, tasayı büyütmekten başka katkısı olur mu kaçışmanın? Yüzleşmeden kurtulabilir misiniz? Noah da kurtulamadı. Stresten kalbi sıkışıverdi. Panik atak, dediler hastanede ve Noah çenesini tutamamanın şahikasına tırmandı. Bu noktada insan deli gibi üçüncü bir bakış ihtiyacı hissediyor. Helen ne düşünüyor? Helen, bu hikayede hep kenarda kalmış gibi duruyor. Belki ikinci sezonda hikayeyi bir de Helen'in gözünden izleriz. Çok güzel olmaz mı? Açıkçası bu bölümden sonra Helen'in kafasındakileri duymaya olan ihtiyacım arttı. Bütün bu süreci nasıl gördüğünü bilmek istiyorum ve merak ediyorum. Noah yokken, yataktan kalkıp gittiğinde yani Helen kendiyle kaldığında bu hikayeye nasıl baktığı, evliliğinin gidişatını, o sekiz haftayı, kocasında aniden gelişen aşkın enerjini ve sonraki durgunluğun ondaki karşılıklarını bilmek istiyorum. Kısmet..
"Kime tercih edildim, bilmeliyim" dürtüsüyle Alison, Helen'in dükkanına gitti
Alison anlatmaya başladığında zaten Cole'a geçen bölümden gıcık olduğum için tahta parmaklıklar üzerinden ilişki metaforu kurması ve kıza laf sokması daha da sinirime dokundu. Bu bölüm Noah'ın anlattıkları ve başına gelenlerne ki? Asıl gümbürtü Alison tarafında koptu. Önce kayınvalidesi Noah'ın bıraktığı notu buldu. Kızın okumasına izin vermeden notu yaktı. Bence o notu okumasına izin vermeyerek de bu saatten sonra olacakların azmettiricisi olarak tarihe geçmeli çünkü Alison, Noah'ın ona ne yazdığını deli gibi merak ediyor ve bu merak onu Noah'ı görmeye kadar götürdü. Alison arı kovanına parmağını soktuysa bunun tek suçlusu kayınvalidesidir. Ayrıca Noah'ı "Karına söylerim 10 bin dolar ver" diyerek tehdit eden Oscar, Scott yüzünden de ağzındaki baklayı kustu.
Başıma bir şey gelmeyecekse Cole'dan hoşlanmıyorum
Artık Cole da, karısının bir ilişkisi olduğunu biliyor. Adam karısının başkasıyla ilişkisinin olduğunu öğreniyor hâlâ kaybolan uyuşturucunun derdinde... Cole'dan da kafasının çalışma şeklinden de çok rahatsız oluyorum, bölümler ilerledikçe.. Evet, bu bölüm daha içten ve samimiyetle açtı içini New York sokaklarında ama hâlâ hayata karşı beslediği bu derin sabrın kaynağı konusunda ikna değilim. Cole kâh acıya direnen bir derviş, kâh iflah olmaz bir habis ruh gibi görünüyor gözüme.. Üstelik tam da Alison'a, "Yeniden başlayalım. Bebek yapalım" demişken. Bilmiyorum..
Böyle işte..
R.