Yavuz’un olanları time anlatması, timin komutanlarına desteği çok güzeldi. Dizi başladığından beri ilk kez Yavuz askerleri ile konuşurken kafasını yerden kaldıramadı. Askerlerinin de dediği gibi senin bir suçun yok komutanım. Kim seçebilmiş ki ana babasını? Timin arkadaşlığını gerçekten çok seviyorum. Bazen sıkılsam bile diziye devam etme nedenim bu arkadaşlık… Gerçek hayatta bulmak o kadar zor ki. Bir yerlerde böyle arkadaşlıkların olabileceğini bilmek bile umut veriyor insana.  

Yavuz’un açığa alınmasına gelince… Üst kademe yapılması gerekeni yaptı. Elbette babanın günahını oğlu ödemeyecek ama söz konusu bir özel tim askeri olduğuna göre elbette tedbirli davranılacak. Çok hayati bilgilere ulaşabiliyorlar. Agah’ı daha önce tanımadığına, ona bilgi aktarmadığına emin olmaları gerekiyor. Böylece Yavuz'u tanımayan biri de herhangi bir olay olduğunda babana bilgi mi aktardın diyemez. Unutmadan eklemek istiyorum. Korhan Paşa'nın ölümü bile Yavuz’un açığa alınması için yeterli bir sebep. Çünkü Korhan Paşa timden ayrıldıktan hemen sonra Agah öldürdü adamı. Çok kolay bilgi sızıntısı olmuş olabilirdi. Yavuz yapmadı zaten biliyoruz ama tarafsız bakıldığında bunlar ihtimal ve atlanmaması gerekiyor.



Bahar'ın Agah meselesine yaklaşımı çok iyiydi. Ah vah çekmedi. Ağlamak yerine araştırmayı teklif etti. Yavuz’un derdinin içinde boğulmaması adına gayet güzel bir hamleydi. “Askerliği senden öğrenecek değilim.” diyen Yavuz'a “Gerekirse benden öğreneceksin Sarı Komutan.” diye çıkışan Bahar'a puanım on üstünden on. Her Türk asker doğar. Gerekirse karısından da öğrenecek bir askerin nasıl davranacağını. Hele ki kontrolü kaybetmek üzereyse…

Agah'ın Gülümser ile evlendiği adı Orhan Kul’muş. Yavuz annesinin evinde bulduğu gizemli kutu sayesinde bir adrese ulaştı. Şimdi Yavuz’un babasının soyadı Kul ise Yavuz annesinin soyadını taşıyor demektir. Evlilik içinde doğan çocuk kanunen babanın soyadını taşımalı. Agah ve Gülümser’in resmi nikahı yok muymuş acaba? Buna takıldığımdan değil ama Agah “kocası” demişti ondan merak ettim.

Yavuz ve Bahar'ın atışmalı ilişkilerine bayılıyorum. Çok samimi geliyorlar son bir iki bölümdür. Birbirlerini kırmaktan endişelenmeden şakalaşmalarını cıvık romantizm sahnelerine tercih ederim. Kahvaltı sahnesinde Bahar ne kadar söylense de Yavuz’un onu düşünmesi mutlu etmişti kızımızı sonuçta. Biraz espriden kimseye zarar gelmez. :)


Bahar'cığım onu bulamayanlara ayıp ediyorsun. :) 

Agah'ın evini bulan Yavuz ve Bahar'ın başı belaya girdi. Bahar çatıdan düştü. Ciddi bir durum olmaz sanırım. Ya İstanbul’un meşhur çatılarından birine atlamıştır ya da son anda tutunmuştur. Saldırı nedeniyle Yavuz’un ateş etmesi ise başına iş açmamalı. Sonuçta ilk önce adamlar saldırdı. Nefsi müdafaa söz konusu… Ama açığa alındığı bir konuyla ilgili olan bir yerde bulunması… İşte bu biraz sorun yaratabilir.

Çolak ve Agah sevgililiğin kıskançlık evresindeler galiba. Birbirlerini aldatıp aldatmadıklarını araştırmaya başladılar. Çolak bir anda Agah'ın onları sattığını nasıl düşünmeye başladı anlamadım. Yalnız bu şüphenin üstüne Yavuz’un Agah'ın oğlu olduğu ortaya çıkınca olacakları hayal ettim. Çolak gibi biri bunu tam bir şova dönüştürecektir. Eee, o zaman seyreyle cümbüşü.

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER